Bu yazımızda son yıllarda farklı alanlarda büyük ilgi gören Video sanatı konusuna değineceğiz. Video sanatı hem toplumda hem de akademide büyük ilgi ve tartışmalara yol açtı ve etkisi siyasetten teknolojiye kadar çeşitli alanlarda belirginleşti. Bu yazı boyunca Video sanatı'in farklı boyutlarını analiz ederek kökenini, gelişimini ve günümüz dünyasındaki sonuçlarını araştıracağız. Bu kapsamlı analiz aracılığıyla, Video sanatı'in ve onun çağdaş toplumdaki rolünün yanı sıra geleceğe yönelik potansiyel etkilerine ilişkin daha derin bir anlayış sağlamayı umuyoruz.
Video sanatı, hareketli imgelere dayalı, 1960'larda ortaya çıkmış bir sanatsal üretim biçimidir. Görüntü veya ses verilerinden oluşup analog veya dijital ortamlarda saklanabilir.
Aralarında birçok paralellik ve ilişki olmasına rağmen video sanatı film veya sinema değildir. Video sanatı ile sinema arasındaki farklardan birisi; videonun, sinemanın dayandığı birçok temele dayanmaması; oyuncu, diyalog, konu, senaryo gibi öğelere sahip olmak zorunda olmaması ve eğlence amaçlı sinemada bulunan özelliklere bağımlı olmamasıdır. Bu ayrım videoyu sadece sinemadan değil, tanımların bulanıklaştığı bağımsız filmler, kısa filmler, avant-garde sinema gibi sinemanın alt kategorilerinden de ayırmak için önemlidir. Temel olarak, sinemanın ana amacı eğlendirmek iken; videonun ise mecranın sınırlarını keşfetmek veya izleyicinin alışılageldik sinema nedeniyle oluşmuş beklentilerine saldırıda bulunmak gibi çeşitli amaçlar güdebildiğini söyleyebiliriz.
Video sanatının Nam June Paik'ın 1965'te satın alıp denemelerine başladığı Sony Portapak ile başladığı söylenir. İlk olarak Papa VI. Paul'un New York'taki geçişini kaydetmiş, daha sonra aynı gün bunu Greenwich Village Cafe'de oynatmıştır. Sony Portapak çıkmadan önce hareketli resim teknolojisi yüksek fiyatlar ve anında oynatılamama gibi nedenlerden dolayı tüketiciler arasında yaygın değildi. Bunun sonucunda birçok sanatçı videoya filmden daha çok ilgi duydu. Bu teknolojiler birbiri içine geçtiğinde de bu ilgi daha da arttı.
Video sanatı en etkili zamanlarını 1960 ve 1970'lerde yaşamıştır. Hâlâ da uygulanmaya devam edilen video sanatı, günümüzde daha çok başka ortam ve araçlarla birleştirilmekte, örneğin büyük bir enstalasyonun veya performansın bir parçası olarak kullanılabilmektedir.