Günümüz dünyasında Mimarlık sosyolojisi sürekli gelişen ve toplumda büyük ilgi uyandıran bir konudur. Tarihsel önemi, popüler kültür üzerindeki etkisi veya günlük yaşam üzerindeki etkisi nedeniyle Mimarlık sosyolojisi, her yaştan ve her kökenden insanın dikkatini çekmeyi başardı. Bu yazıda, Mimarlık sosyolojisi ile ilgili farklı yönleri, kökeninden günümüze kadar ayrıntılı olarak inceleyeceğiz, önemini ve modern yaşamın çeşitli yönleri üzerindeki etkisini analiz edeceğiz. Ek olarak, Mimarlık sosyolojisi'in günümüz toplumunda oynadığı rolü ve bunun düşünce ve davranış şeklimizi nasıl etkilediğini inceleyeceğiz. Derinlemesine ve kapsamlı analiz sayesinde Mimarlık sosyolojisi'in önemini ve etrafımızdaki dünya üzerindeki etkisini daha iyi anlayabilecek bir konumda olacağız.
![]() | Bu maddede birçok sorun bulunmaktadır. Lütfen sayfayı geliştirin veya bu sorunlar konusunda tartışma sayfasında bir yorum yapın.
|
Makale serilerinden |
Sosyoloji |
---|
![]() |
Konular |
Mimarlık sosyolojisi, yapılmış çevrenin sosyolojik çalışması ve modern toplumlarda mimarların rolü ve kapsamıdır. Mimarlık temel olarak estetik, mühendislik ve sosyal kavramlardan meydana gelir. Yapılmış çevre, insanların aktivitelerinden oluşan tasarlanmış alanlardır. Bu alanlar birbiriyle ilişkili ve birbirinden ayrılamaz bir bütündür. Birbirinden farklı birçok sosyal kurum bulunmaktadır. Bu sosyal kurumlar, bazen binayı kullanan insanların hem binada yaşayanların amacından hem de çeşitli yapı ve organize iletişim akışından tüm yönleriyle faydalanmalarını sağlamak için işlevsel alanlara ihtiyaç duyar. Binaların, bu sosyal kurumların ihtiyaçlarını, toplumsal gereksinimleri karşılamak üzere tasarlanma biçiminin, mimaride sosyal yönlerin uyumu olduğu söylenebilir.
Mimarlık, toplumun görsel şeklidir ("Gestalt") ve bunun içinde, tüm çeşitli yapı türleri (tüketimin, hareketliliğin, politik ve dini mimarinin yanı sıra fabrikalar, hapishaneler, sinema binaları vb.) mimari sosyolojinin nesneleri haline gelebilir. Örneğin, spesifik bir mimari, toplumun yapısının ve ilkelerinin nasıl olduğunu ifade eder.
Mimarlığın sosyolojik analizi; Marcel Mauss, Walter Benjamin, Norbert Elias, Michel Foucault, Ernst Bloch, Siegfried Kracauer, Pierre Bourdieu, Maurice Halbwachs, Karel Teige ve diğerleri gibi klasik sosyoloji yazarlarında bulunabilir.
Teknoloji sosyolojisi, mimari eser sosyolojisine arşitektonik (ing.architectonic) yaklaşımlar sunmaktadır. İlk başlarda, binalar (sanat ve teknik bakımından) bu disiplinin merkezinde yer almamasına rağmen bu sosyoloji teknik konularla ilgiliydi. Yapı olarak mimarlığın bakış açısı, mimari ve özne arasındaki 'etkileşimler' sorusu olacaktır. Çok spesifik bir mimarinin, yol, hareket ve algı gibi kesin konular hakkında nasıl fikirlerde bulunduğudur.
"Sosyal alan" terimi, Pierre Bourdieu ve diğerleri tarafından (mimari veya yapılmış çevrenin aksine) sosyal olarak oluşturulmuş mekansal yapılar olarak daha soyut bir anlamda kullanılır: Georg Simmel böyle bir mekan sosyolojisi fikrini ortaya attı ve her zaman toplumun mimarisini gözledi.
Simmel aynı zamanda bir şehir sosyolojisini kavramını geliştirdi (makaleleri Chicago okulunda okunmuştur): büyük şehirlerdeki spesifik yaşam biçimleriyle ilgili sorunlar üzerine ("Big cities and life of spirit", 1903). Şehir sosyolojisi öncelikle şehir içindeki sosyal yapılarla ilgilenir. Bunlar, ayrışma, şehirleşme ve şehirlerin gerileme süreçleridir. Son zamanlarda, daha çok bir mimarlık sosyolojisi ile ilişkilendirilecek olan “şehirlerin farklılıkları” üzerine bir araştırmalar yoğunluğu oluşmuştur. Ronald Daus, Avrupa dışı Megakentlerin tarihini inceleyerek bu alanda yeni konseptler sunmaktadır.