Bu yazıda Karatepe Katliamı'in büyüleyici dünyasına gireceğiz. Kökeninden bugünkü önemine kadar bu konuyla ilgili tüm yönleri inceleyeceğiz. Bunun toplum üzerindeki etkisini, farklı alanlardaki etkilerini ve ortaya çıkardığı zorlukları analiz edeceğiz. Ayrıca Karatepe Katliamı'deki en son trendleri, keşifleri ve kilometre taşı ilerlemelerini inceleyeceğiz. Bu yolculuk aracılığıyla, bu heyecan verici konuyla ilgili bilgimizi ve anlayışımızı zenginleştirmek için Karatepe Katliamı'in kapsamlı ve güncellenmiş bir vizyonunu sunmayı amaçlıyoruz.
Karatepe Katliamı | |
---|---|
Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Yunan yakıp yıkma taktiği'nın parçası | |
![]() Aydın'da Köşk'ün konumu | |
Bölge | Karatepe, Köşk, Aydın |
Tarih | 18 Şubat 1922 |
Saldırı türü | Katliam |
Ölü | 200-385 |
İşleyenler | Yunan ordusu |
Karatepe Katliamı, 18 Şubat 1922 gecesi Yunan ordusu tarafından Aydın'ın yaklaşık 400 nüfuslu Karatepe köyünde insanların evlerinin içinde vurularak ve camilerin içine doldurulup camiler ateşe verilerek hamile kadınlar, çocuklar ve yaşlılar dahil 200'den fazla veya 385 kişinin öldürüldüğü katliam.[1][2][3][4]
15 Mayıs 1919'da, İtilaf destekli Yunan ordusu İzmir'e çıkarma yaptı ve Türk Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi başladı.[5][6] Karatepe'de yaklaşık olarak 40 ay süren işgal boyunca Karatepe'de yerel Rumların desteği ile Yunan ordusu tarafından birçok cinayet işlendi.[3]
Büyük Taaruz sonucu geri çekilmek zorunda kalan Yunan ordusu, geri çekilmesi sırasında bir yakıp yıkma taktiği izliyordu.[7] İskoçyalı tarihçi Patrick Kinross Yunan geri çekilişini, " Zaten onun (Yunan ordusu) önünde bulunan çoğu kasaba harap içindeydi. Tarihi kutsal şehir Manisa'da 18 bin binadan sadece 500'ü ayakta kalabilmişti." sözleriyle tasvir etmiştir.[8] Karatepe'deki katliam, Yunan ordusunun yakıp yıkma taktiği sırasında işlediği katliamlardan biriydi.[9]
18 Şubat 1922 gecesi, yerli Rumların kılavuzluğunda Karatepe köyüne ulaşan Yunan ordusu köyün etrafını kuşattıktan sonra teker teker evlere girdi. Köylüler evlerinde kurşunlanarak veya yakılarak öldürüldü. Olaylar sırasında Türklerin malları yağmalandı. Evlerde yapılan en büyük toplu idam, Sekiyurt Mahallesi’ndeki Kazıklar ailesinin evinde gerçekleşti. Ev halkından 9 kişi öldürüldü, 3 kişi ise kaçmayı başardı.[3][10][11]
Köyün hayatta kalan sakinleri Sarı Ahmetler Camisi'ne ve Sekiyurt Cami'ye dolduruldu. Yunan askerleri, köylüleri camilerde topladıktan sonra üzerlerine makineli tüfeklerle ateş açtılar. Daha sonra camiler benzin ile yakılarak ateşe verildi ve yangından kaçmayı başaran az sayıda köylü vurularak öldürüldü. Sarı Ahmetler Camisi’ndeki 123 kişiden 98’i öldü, 25’i ise yaralı olarak kaçmayı başarabildi. Sekiyurt Camisi’nde ise 56 kişi öldürüldü.[3][9][11][12]
2012 yılında katliamın yaşandığı yer olan Karatepe'de katliam anısına Karatepe Katliamı Şehitlik Abidesi adı altında bir anıtın açılışı yapıldı.[13][14]