Bu makalede toplumun farklı kesimlerinde ilgi ve tartışma yaratan Erbain yürüyüşü konusu ele alınacaktır. Erbain yürüyüşü, günlük yaşamın çeşitli yönleriyle olan ilgisi ve etkisi nedeniyle araştırmacıların, uzmanların ve hatta sıradan vatandaşların dikkatini çekti. Yıllar boyunca Erbain yürüyüşü analiz, tartışma ve yansıma konusu olmuş ve bu konu üzerinde çeşitli görüş ve bakış açılarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu anlamda tartışmayı zenginleştirmek ve bu konuda kapsamlı ve eleştirel bir vizyonu teşvik etmek amacıyla Erbain yürüyüşü'in bilgi ve anlayışını derinleştirmek büyük önem taşıyor. Bu nedenle, günümüz toplumuyla ilgili bu konuya eksiksiz ve objektif bir bakış sunmak amacıyla, aşağıda Erbain yürüyüşü'in farklı boyutları incelenecektir.
Makale serilerinden |
![]() |
Erbain Yürüyüşü çoğunluğu Şii mezhebine bağlı olan Müslümanların en önemli kutsal törenlerinden biri. Her yıl değişik ülkelerden milyonlarca insan İmam Hüseyin'in mezarını ziyaret etmek için Irak'ta bulunan Kerbela şehrine giderler. Bu milyonlarca insanı içeren tören Dünya'nın en büyük kutsal törenlerindendir.[1][2]
Erbain Şii takviminde İmam Hüseyin'in şehit edildiği günün kırk gün sonrasına denk gelmektedir. Bu yürüyüş dünyanın en büyük yıllık dini ictimaıdır.[3] Her yıl milyonlarca insan değişik ülkelerden bu törene katılmaktadır. Ziyaretçilerin çoğu Irak ve İran'dan gelmektedir. Bu iki önemli ülke dışında ziyaretçiler Türkiye,Pakistan, Lübnan gibi başka ülkelerden de bu törene katılmaktadır.[4]
2014 yılında Kerbela’ya gelen insanların yaklaşık 17 milyon kişi olduğu tahmin edilmektedir. Başka kaynaklara göre ise bu sayı 20 milyon kişidir. Ziyaretçiler Şii Müslümanlar yanı sıra Sünni Müslümanlar, Hıristiyanlar ve başka şeriatlardan bu törene katılan ziyaretçiler olmuştur. Bu yürüyüş Saddam Hüseyin döneminde yasaktı.[5][6][7]
Yürüyüşe, küçük çocuklar ve tekerlekli sandalye kullanan yaşlılar da dahil olmak üzere farklı yaşlardan, etnik kökenlerden ve mezheplerden insanlar katılıyor.[8] Bazı uzmanlara göre Erbain yürüyüşünün felsefesi emperyalizme ve tekfire karşı mücadele vermektir.[9][10] Ayrıca Erbain yürüyüşü Şiiler arasındaki en güçlü dayanışma sembollerinden biri olduğu söyleniyor.[11]
Bazı tarihçi araştırmacılara göre, Erbain yürüyüşü, şii İmamlarının döneminden beri yaygın oldu. Tarihte yazıldığına göre şiiler, Emevi ve Abbasiler döneminde bile, bu kitlesel yürüyüşleri gerçekleştirmişlerdir. Böylece Erbain yürüyüşü şiilerin tarih boyunca süre gelen geleneklerinden olduğunu diyebilir.[12] Bu yıllarca unutulan gelenek 14 yüzyılın şii alimi olan Muhaddis Nuri tarafından yeniden canlandırıldı.[13]
Şeyh Ensari zamanında şiiler İmam Hüseyin'i ziyaret etmek için Kerbela’ya doğru hareket ederdi. Ancak bu gelenek, Muhaddis Nuri zamanında unutuldu ve fakirlik alametlerinden sayılıyordu. Muhaddis Nuri, yük taşımak için bir at kiralayıp yoldaşları ve talebeleriyle İmam Hüseyin'i ziyaret etmek için yürüyerek giderdi. Onlar Necef'ten Kerbela'ya üç gecede giderdi. Yolun esnasında namaz kılıp, yemek yeyip ve dinlenirdi. Onların yaptıkları halk ve alimler tarafından büyük bir ilgiyle karşıladı. Bu tarihten beri bu gelenek yine canlandı.[13]
Arapça’da bu gruplara “Mevkib” denilir. Bu gruplar yollarda ikamet edip törene katılan ziyaretçilere ücretsiz olarak hizmet vermektedir. Bu gruplar ziyaretçilere uyku yeri, yurt, elbise, yemek ve sağlık servislerini ücretsiz bir şekilde vermektedir.[14]
Iraklı ziyaretçiler şehirlerinden Kerbela'ya yürüyüş yapıyor. Ancak İranlı ziyaretçilerin çoğu yürüyüş için Necef'ten Kerbela'ya giden rotayı seçiyor. İki şehir arası yürüyüş mesafesi yaklaşık 80 km'dir. Necef'ten Kerbela'ya giden yolda 1452 sütun vardır, sütunların arasındaki mesafe 50 metredir. Tüm rotayı yürümek yaklaşık 25 ila 30 saat sürer. Bazılara göre yolculuğa başlamak için en iyi zaman Safer ayının 16 günüdür. Bazı ziyaretçiler ise Kerbela'ya yaklaşık 520 kilometre uzaklıktaki Basra gibi şehirlerden yolculuğa başlıyor.[15][16]