Günümüz dünyasında Birinci Suriye Geçiş Hükûmeti giderek artan ilgi ve tartışma konusu haline geldi. Bu kadar çok farklı görüş, araştırma ve bakış açısı varken bu konuda kesin bir sonuca varmak zordur. Ancak Birinci Suriye Geçiş Hükûmeti'in tutkuları uyandırdığı ve insanlarda zihniyete meydan okuduğu inkar edilemez. Bilimsel, sosyal, politik veya ekonomik açıdan bakıldığında Birinci Suriye Geçiş Hükûmeti tartışma yaratmaya ve dünya çapında milyonlarca insanın hayatını etkilemeye devam ediyor. Bu yazıda Birinci Suriye Geçiş Hükûmeti'in çeşitli yönlerini inceleyeceğiz ve bu çok karmaşık konuya biraz ışık tutmaya çalışacağız.
Birinci Suriye Geçiş Hükûmeti | |
---|---|
![]() Suriye Arap Cumhuriyeti Hükûmeti | |
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (solda) ve Başbakan Muhammed el-Beşir (sağda) | |
Kuruluş tarihi | 8 Aralık 2024 |
Fesih tarihi | 29 Mart 2025 |
Kişiler ve kuruluşlar | |
Cumhurbaşkanı | Ahmed eş-Şara[b] |
Başbakan | Muhammed el-Beşir[a] |
Bakan sayısı | 23[c] |
Üye partiler | Hey'etu Tahrîri'ş-Şâm (HTŞ) (29 Ocak 2025 tarihine kadar) |
Meclisteki durumu | Geçici |
Tarihçe | |
Öncül | ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Ardıl | ![]() |
Suriye Geçiş Hükûmeti (Arapça: أول حكومة انتقالية سورية, romanize: Awal Ḥukūmah Intiqāliyyah Sūriyyah) Suriye'nin eski geçici hükümetiydi. Suriye Genel Komutanlığının 10 Aralık'ta Muhammed Gazi el-Celali'nin yerine Muhammed el-Beşir'i başbakan olarak atamasının ardından Aralık 2024'te Suriye muhalefeti tarafından kurulmuştur. Bu atama Esad rejiminin düşmesi ve eski Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad'ın ülkeden kaçmasının ardından gerçekleşti. 8 Aralık 2024'te, Şam'ın düşmesinden saatler sonra, Baas rejiminin son başbakanı ve son hükümet başkanı Muhammed Gazi el-Celali, geçici hükümete vekaleten liderlik etmeyi kabul etti.[1] Ardından iki gün sonra iktidarı Suriye Kurtuluş Hükümetinin (SKH) başbakanı Muhammed el-Beşir'e devretti.[2]
29 Ocak 2025 tarihinde, Esad rejiminin düşmesinin ardından fiili lider olarak görev yapan Ahmed eş-Şara, Şam'da düzenlenen Suriye Devrimi Zafer Konferansı sırasında Suriye Genel Komutanlığı tarafından geçiş dönemi için Suriye cumhurbaşkanı olarak atandı.[3] Cumhurbaşkanı olarak eş-Şara, Baasçı Suriye'nin 2012 anayasasının yürürlükten kaldırılmasının ardından yasal referans olarak bir "anayasal deklarasyon" yayınlamayı planladığını açıkladı.[4] 13 Mart'ta beş yıllık bir geçiş dönemi için İslam hukukunu temel hukuk kaynağı olarak kabul eden ve Suriye'deki tüm etnik ve dini grupların haklarını koruma sözü veren geçici bir anayasa imzaladı.[5] 29 Mart'ta hükümetin yerine İkinci Suriye Geçiş Hükûmeti kuruldu.[6]
27 Kasım 2024'te Hey'etu Tahrîri'ş-Şâm (HTŞ), Halep vilayetinin batısındaki hükümet yanlısı güçlere karşı "Saldırganlığın Caydırılması" olarak adlandırılan bir saldırı başlattığını duyurdu.[7] Saldırı, 2011'de Suriye Devrimi ile başlayan ve devam eden Suriye İç Savaşı'nın bir parçası olarak HTŞ tarafından yönetildi ve esas olarak Suriye Millî Ordusu tarafından desteklendi.[8][9] Bu, Mart 2020'deki İdlib ateşkesinden bu yana Suriye İç Savaşı'nda muhalif güçler tarafından başlatılan ilk askeri saldırıydı.[10][11] 29 Kasım'da HTŞ ve ardından Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Halep'e girdi ve hükümet yanlısı güçler çökerken şehrin büyük bölümünün kontrolünü ele geçirdiler. Ertesi gün muhalif güçler hızla ilerleyerek çok sayıda kasaba ve köyün kontrolünü ele geçirirken hükümet yanlısı birlikler dağıldı. Ardından Suriye'nin orta kesimlerindeki Hama'ya doğru ilerleyerek 5 Aralık'ta şehri ele geçirdiler.[12][13]
6 Aralık'a gelindiğinde SDG Fırat'ın doğusuna yaptığı bir taarruzla Deyrizor'u ele geçirmişti. Aynı zamanda yeni kurulan Güney Operasyonları Odası ve El-Cebel Tugayı güneyden başlattıkları taarruzla Dera ve Süveyda'yı ele geçirirken HTŞ daha güneyde Humus'a doğru ilerledi.[14][15] ABD destekli Suriye Özgür Ordusu (SÖO) ülkenin güneydoğusundaki Palmira'nın kontrolünü ele geçirdi.[16] 7 Aralık'ta Güney Operasyonları Odası güçleri güneyden Rif Şam vilayetine ilerleyerek Şam'ın 10 kilometre yakınına ulaştı.[17] Muhalif güçler Şam'a doğru ilerlerken aynı zamanda Humus şehrine doğru bir saldırı başlattı[18][19] ve sonunda başkentin banliyölerine ulaştı.[20]
8 Aralık'ta Esad rejimi muhalif güçlerin büyük bir saldırısıyla çöktü. Şam'ın ele geçirilmesi, Hafız Esad'ın 1971'de bir darbeyle iktidara gelmesinden bu yana Suriye'yi kalıtsal bir mezhepçi totaliter rejim olarak yöneten Esad ailesinin iktidarının sonu oldu.[21] İsyancı koalisyon Şam'a yaklaşırken, Beşşar Esad'ın başkentten uçakla Rusya'ya kaçtığı, sürgündeki ailesinin yanına gittiği ve Rus hükümeti tarafından kendisine siyasi sığınma hakkı verildiği bildirildi.[22] Esad'ın ayrılmasının ardından muhalif güçler devlet televizyonundan zaferlerini ilan etti. Aynı zamanda Rusya Dışişleri Bakanlığı da Esad'ın istifasını ve Suriye'den ayrıldığını doğruladı.[23][24]
Hey'etu Tahrîri'ş Şâm (HTŞ) lideri ve Suriye'nin yeni başkomutanı Ahmed eş-Şara, Telegram'da Suriye'deki kamu kuruluşlarının hemen devralınmayacağını, bu kuruluşların siyasi geçiş tamamlanana kadar geçici bir süre Başbakan Muhammed Gazi el-Celali tarafından yönetileceğini ifade etti. El-Celali, sosyal medyada yayınladığı bir videoda Şam'da kalmayı ve Suriye halkıyla işbirliği yapmayı planladığını söyleyerek Suriye'nin "normal bir ülke" haline gelip diğer ülkelerle diplomasi yürütmeye başlayabileceği konusundaki umutlarını dile getirdi.[25][26] Celali ayrıca muhalefete "elini uzatmaya" hazır olduğunu ifade etti.[27]
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Başkanı Hadi el-Bahra, serbest seçimler için "güvenli, tarafsız ve sakin bir ortamın" tesis edilmesi amacıyla 18 aylık bir geçiş dönemine ihtiyaç olduğunu söyledi. Bu süre yeni bir anayasa hazırlanması için altı ayı kapsamaktadır. El-Bahra'ya göre bu geçiş süreci Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararı ile uyumlu olmalıdır.[28]
9 Aralık 2024'te Esad rejiminin düşmesinin ardından Suriye Kurtuluş Hükümeti Başbakanı Muhammed el-Beşir, iktidarın devrini koordine etmek üzere eş-Şara ve görevden ayrılan Suriye Başbakanı el-Celali ile görüştükten sonra bir geçiş hükümeti kurmakla görevlendirildi.[29][30] Ertesi gün Suriye Genel Komutanlığı tarafından resmen geçiş hükümetinin başbakanı olarak atandı.[31][32] El-Beşir televizyonda yaptığı açıklamada, Kurtuluş Hükümeti yetkililerinin iktidarın devrini kolaylaştırmak için önceki hükümetin temsilcileriyle bir araya geldiğini ve Kurtuluş Hükümeti kabinesinin geçiş hükümetindeki ilgili rollerini üstleneceğini duyurdu.[33][34]
11 Aralık 2024 itibarıyla, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin askeri güçleri olan Suriye Demokratik Güçlerinin liderleri "El-Cevlani'nin kontrolü altında olmayan daha geniş tabanlı bir Suriye hükûmeti oluşturacak müzakerelere" hazırlanıyordu. Güney Operasyonları Odası liderleri 11 Aralık'ta el-Cevlani ile bir araya gelerek "koordinasyon", "ortak çaba" ve "işbirliği" konularına ilgi duyduklarını ifade ettiler ancak HTŞ'nin geçiş hükûmetini destekleyeceklerini belirtmediler.[35]
18 Aralık'ta, Türk kontrolü altındaki bölgelerde Suriye Geçici Hükûmeti'ni yöneten Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SUK) el-Beşir hükûmetine desteğini açıkladı. SUK, ulusal bir konferans düzenlenmesi ve "tüm grupları kapsayacak" ve "tüm Suriye bileşenlerini temsil edecek" bir hükûmet kurulması çağrısında bulundu.[36]
29 Aralık 2024 tarihinde, Ahmed eş-Şara'nın televizyonda yayınlanan bir röportajında SDG'nin Suriye Savunma Bakanlığına entegre edileceğini ve görüşmelerin devam ettiğini söylediği bildirildi.[37] SDG, "Suriye ordusunun çekirdeği" olmak için eş-Şera ile işbirliğine hazır olduğunu açıkladı.[38]
18 Ocak 2025 tarihinde, Haseke İhtiyar Heyeti Başkanı Ekrem Mahşuş, "Şam'ı ziyaret etmek ve sivil ve hizmet kurumlarının durumunu görüşmek" üzere sivil bir heyet oluşturulduğunu belirtti.[39]
30 Ocak 2025'te Suriye'nin kuzeyindeki Suriye Geçici Hükümetinin başkanı Abdurrahman Mustafa, Ahmed eş-Şara'yı cumhurbaşkanı olarak tebrik etti ve geçici hükümetin, geçiş hükümetinin emrinde olacağı duyuruldu.[40][41] Suriye Millî Ordusunun yeni kurulan Suriye Ordusuna entegre olmaya başlamasıyla birlikte geçiş hükümeti Şubat ayında güçlerini geçici hükümet kontrolü altındaki bölgelere konuşlandırmaya başladı. Hükümet güçleri bölgedeki kışlaları ve diğer askeri altyapıyı sökmeye başladı.[42]
Eş-Şara 12 Şubat 2025'te Suriye Ulusal Koalisyonu ve Suriye Müzakere Komisyonu temsilcileri ve başkanları Hadi el-Bahra ve Bedir Camous ile bir araya geldi. Her iki örgütün de yeni yönetimle birlikte feshedileceği açıklandı.[43][44] Aynı gün Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybânî, 1 Mart'a kadar "Suriye halkını mümkün olduğunca temsil edecek ve çeşitliliğini dikkate alacak" yeni bir hükümetin kurulacağını açıkladı.[45]
10 Mart 2025 tarihinde SDG'nin geçiş hükümeti yapılarına entegre edilmesine yönelik bir anlaşma imzalandı.[46]
İlk başbakan ve kabine 10 Aralık 2024'te on iki erkekten oluşuyordu ve hiç kadın yoktu.[47][48][49] 21 Aralık 2024 itibarıyla bu sayı on altı erkeğe çıktı ve hiç kadın yoktu.[50][51][52][53] 22 Aralık'ta insan hakları aktivisti Ayşe ed-Dibs, Kadın İşleri Dairesinin başına getirilerek kabinenin ilk kadın bakanı oldu.[54] Meysa Sabrin 30 Aralık'ta Suriye Merkez Bankası'nın ilk kadın başkanı olarak atandı. Sabrin, Esad yönetiminin son dönemlerinde bankanın ilk kadın müdür yardımcısıydı.[55][56] 31 Aralık 2024 tarihinde Suriye Geçiş Hükûmeti (SGH), Esad karşıtı Güney Suriye protestolarına katılan Dürzi kadın aktivist Muhsine el-Mahithavi'yi Süveyda Valiliği'ne atadı.[57] Karşılaştırma yapmak gerekirse bir önceki Baas kabinesinde 29 bakandan Lubanah Mshaweh, Diala Barakat ve Lamia Chakkour olmak üzere üç kadın bakan bulunuyordu.[58]
18 Aralık'ta HTŞ sözcüsü Übeyde Arnut verdiği bir röportajda "kadınların özü ve biyolojik ve psikolojik doğası Savunma Bakanlığı gibi tüm pozisyonlara uymuyor"[59] ve "kadınların bakanlık ve parlamento rollerinde temsiline gelince, bu konunun erken olduğuna ve yeni Suriye devletinin yapısını yeniden düşünmek için çalışacak yasal ve anayasal uzmanlara bırakılması gerektiğine inanıyoruz" dedi.[60] Arnut'un açıklamasına tepki olarak internette "yaygın eleştiriler" geldi.[60][61] Arnut'un 18 Aralık'ta yaptığı açıklamalar tarihçi Juan Cole tarafından kadınların parlamento üyesi, bakan ya da başbakan olmasının yasaklandığı şeklinde yorumlandı. Şam Üniversitesi'nden araştırmacı Milena Zeyneddin ise sözcünün açıklamalarına katılmayarak şunları söyledi: "Bizler, Suriye'nin genç kadınları ve kadınları, aktivistler, siyasetçiler, insan hakları savunucuları, gazeteciler, ekonomistler, akademisyenler, işçiler ve ev kadınlarıyız. ... Übeyde Arnut'un söylemi kabul edilemez. Milyonlarca Suriyeli kadınla birlikte mücadele etmiş ve acı çekmiş olan Suriyeli kadın, ulusumuzu inşa etme zihniyetinize uygun bir yer ya da rol seçmenizi beklemiyor."[59]
Arnut'un yorumları ve buna karşılık gelen tepkiler, dört gün sonra Kadın İşleri Dairesinin kurulmasına ve Ayşe ed-Dibs'in geçiş hükûmetinde bir bakan olarak atanmasına yol açtı.[54][62] Bir hafta sonra, 29 Aralık'ta ed-Dibs'in kadın hakları konusunda yaptığı ve "feminist örgütlerin veya diğerlerinin hükûmetin ideolojik yönelimiyle çelişen veya hükûmet modeliyle uyuşmayan hiçbir görüşünü kabul etmeyeceğini" belirttiği açıklamalar Suriyeliler tarafından geniş çapta eleştirildi.[63]
Arnut 2025 yılı başlarında Lübnan'da bir televizyon kanalına verdiği mülakatta bir açıklama daha yaptı ve kendisine göre kadınların "herhangi bir alanda öğrenme ve eğitim alma hakkına kesinlikle sahip olduklarını" ancak "kadınların yargı yetkisini üstlenmelerinin" "uzmanlar tarafından daha yakından incelenmesi ve çalışılması" gerektiğini belirtti. Kadınların "duygusal ve fizyolojik sınırlamalar" şeklinde "engellere" sahip olduğu yönündeki duruşunu iki katına çıkaran bu açıklama, ülkenin hukuk sisteminin kadınların yargıda istihdam edilmesini yasaklayabilecek şekilde HTŞ çizgisinde yeniden yapılandırılması nedeniyle kadın mahkeme hakimlerinin görevlerinden alınabileceği ve yasal kariyerlerini sona erdirmek zorunda bırakılabileceği endişelerini artırdı.[64]
Ayşe ed-Dibs kendisine bu durum sorulduğunda, Suriye'nin gelecekteki yargı sisteminin İslam hukukuna dayalı olması dışında, yeni anayasa ile belirlenecek olan yargıda kadınların gelecekteki rolü hakkında yorum yapmayı reddettiğini belirtti. Ed-Dibs, ülkedeki kadın hakları örgütlerine özerklik tanınıp tanınmayacağı sorulduğunda "kendisiyle aynı fikirde olmayanların önünü açmayacağını" söyleyerek laik ya da "sivil" bir yargı sistemi fikrini özellikle reddetti ve sadece HTŞ'nin Suriye vizyonuyla uyumlu olan örgütleri kabul edeceğini belirtti.[65]
Ekonomi ve Dış Ticaret Bakanı Basil Abdülaziz, ithalat-ihracat kontrollerinin serbestleştirilmesiyle birlikte devlet kontrolündeki ekonomik modelden serbest piyasa ekonomisine geçiş planları olduğunu belirtti. Şam Ticaret Odaları'na kayıt yaptırmak mal ithal etmek için yeterli yetki olarak kabul edilecek ve daha önce gerekli olan merkez bankası onay ve izinlerine artık ihtiyaç duyulmayacak. Reuters'in görüştüğü iş dünyası liderleri vadedilen değişiklikleri cesaret verici olarak nitelendirdi. Hükûmet, on milyarlarca dolar olduğu tahmin edilen iç savaş hasarı nedeniyle yeniden yapılanma yatırımlarının öncelikli olacağını belirtti.[66] Reuters'a konuşan merkez bankasından bir kaynak ve iki ticari banka kaynağı, 10 Aralık'ta bankaların yeniden açılacağını ve personelden geri dönmelerinin istendiğini söyledi. Ocak 2025'in sonlarında Basil Abdülaziz, Geçici Hükümetin düzenlemelerin kaldırılması, devlete ait şirketlerin toplu olarak özelleştirilmesi ve kamu sektöründe kesintiler yoluyla "rekabetçi bir serbest piyasa ekonomisine" geçiş yapmayı planladığını da belirtti. Yatırımları teşvik etmek ve yolsuzlukla mücadele etmek olarak tanımlanan bu değişiklikler yine de 'mezhepçi bir iş tasfiyesinden' korkan halkın protestolarıyla karşılandı.[67]
Petrol ve Maden Kaynakları Bakanlığı da aynı gün çalışanlara işlerine dönmelerini söylerken Deutsche Welle, bakanlığın "güvenliklerini sağlamak için koruma sağlanacağını" eklediğini belirtti.[68]
Ulaştırma Bakanlığı, Suriye hava sahasının yeniden hava trafiğine açılacağını ve Şam ve Halep uluslararası havaalanlarının yeniden faaliyete geçeceğini duyuracağını açıkladı.[69] 16 Aralık'ta Merkez Bankası daha önceden var olan ithalat finansman platformunu kaldırdı ve ithalatçıların, ulusal ve uluslararası kara para aklama yasalarıyla çelişmediği takdirde, malzemelerin ithalatını kendi kaynaklarıyla finanse edebileceklerini duyurdu. Merkez Bankası, ithalatçıların artık mal ithal etmek için bankayı ziyaret etmelerine veya onay almalarına gerek kalmadığını ve ihracatın artık önceden bir "ihracat rehni" alınmasını gerektirmediğini bildirdi.[70] O hafta Suriye lirasının (SYP) yabancı para birimleri karşısında değer kazandığı, kuzey bölgelerdeki yerinden edilmiş insanların ve diasporanın geri dönüşü nedeniyle bazı bölgelerde 10.000 Suriye lirasının, 1 ABD dolarına ulaştığı ve bunun da artan miktarda döviz girişine yol açtığı bildirildi. Bu da gıda maddeleri de dahil olmak üzere emtia fiyatlarının düşmesine neden oldu. Suriye Merkez Bankası döviz alış kurunu ABD doları için 15.000 SYP'ye, Euro için 15.760,50'ye ve TRY için 428,97'ye yükseltti.[71] 18 Aralık'ta Merkez Bankası ATM ve elektronik ödeme hizmetlerinin yeniden başlatıldığını açıkladı ve geçici önlemler olduğunu söylediği para çekme işlemlerinin izlenmesi için bankalara talimat verdi.[72]
Geçiş hükûmeti Şam'ın kontrolünü ele geçirdikten hemen sonra idari reformları uygulamaya başladı. Suriye Kurtuluş Hükûmeti'nden bir teknokrat olan Muhammed Yasir Gazal, Şam Valiliği'nin yeniden yapılandırılmasını denetlemek üzere atandı ve kent konseyi başkanı olarak görev yapmayı planlıyordu. Yeni yönetim departmanların işlevlerini gözden geçirmeye ve önceki hükûmetten miras kalan bürokratik verimsizlik sorunlarını ele almaya başladı.[73]
İlk reformlar hükûmet hizmetlerinin düzene sokulması ve yolsuzluğun ele alınmasına odaklanmıştır. Geçiş dönemi yetkilileri, gereksiz idari bölümler de dahil olmak üzere çok sayıda verimsiz departman ve pozisyon tespit etti. Yeni hükûmet, İdlib'de halihazırda uyguladıkları kimlik işlemlerini örnek göstererek hizmetlerin dijitalleştirilmesini vurguladı. Ayrıca, önceki yönetim altında gelişen hayali işler ve sistematik yolsuzluk sorunlarını da ele almaya başladılar;[73] kamu çalışanları ayda yaklaşık 25 dolar maaş alıyordu; bu maaşlar SKH hükûmetinin asgari ücreti olan 100 dolara yükseltilmesi kararlaştırıldı.[74]
İdari geçiş süreci, mevcut bürokratik yapıların anlaşılması ve reforme edilmesi amacıyla giden daire başkanları ile yeni yetkililer arasında yapılan toplantıları da içeriyordu. Başbakan Muhammed el-Beşir, iktidarın yeni geçici hükûmete devrini kolaylaştırmak için SKH bakanları ile eski rejim yetkilileri arasında toplantılar düzenledi.[73] Reuters'e göre geçiş hükûmetinde İdlib ilinden çok sayıda üst düzey yetkili yer alıyor ve bu durum muhalif kaynaklarda kapsayıcılık konusunda endişelere yol açıyor. Trafiği yönlendirmek üzere İdlib'den polisler Şam'a getirilirken,[74] 13 Aralık'ta Geçiş Hükûmeti'nin Askeri Operasyonlar Dairesi Humus ilinde sokağa çıkma yasağı ilan etti.[75]
Ocak 2025'in sonlarında Reuters'ın görüştüğü beş geçici bakan, 'devleti küçültmeyi' amaçlayan diğer bazı tedbirlerin yanı sıra, tüm kamu sektörü çalışanlarının üçte birini işten çıkarma ve diğerlerini de istihdam durumları 'yeniden değerlendirilirken' izne gönderme planlarını açıkladı. Kalan kamu çalışanlarına ise maaşlarının %400 oranında arttırılacağı söylendi.[67]
Agence France-Presse'e (AFP) konuşan geçici hükûmet sözcüsü, hükûmetin üç aylık görev süresi boyunca anayasa ve parlamentonun askıda kalacağını söyledi. Sözcü ayrıca, değişiklik yapmadan önce anayasayı "gözden geçirmek" üzere bir 'yargı ve insan hakları komitesi' kurulacağını da sözlerine ekledi.[76] Eş-Şara, Al Jazeera'ye yaptığı açıklamada, yönetim seçeneklerinin bir grup uzman arasında tartışılacağını; ardından nihai seçimin yapılması için halk oylamasına gidileceğini belirtti.[77]
29 Aralık'ta Suriye Televizyonu 1200 temsilcinin katılacağı ve tarihi henüz belirlenmemiş olan Ulusal Konferans için hazırlıkların sürdüğünü bildirdi. Suriye Televizyonu, Ulusal Konferans sırasında anayasa taslak komitesinin açıklanacağını ve konferans sırasında Suriye Halk Meclisi ile HTŞ dahil tüm silahlı grupların feshedileceğini ve yeni bir ulusal ordunun yeniden yapılandırılacağını söyledi.[78] Günün ilerleyen saatlerinde Ahmed eş-Şara seçimlerin düzenlenmesinin 4 yıl kadar sürebileceğini belirtti.[79]
Esad rejiminin düşmesinin ardından fiili lider olarak görev yapan Eş-Şara, 29 Ocak 2025 tarihinde Şam'da düzenlenen Suriye Devrimi Zafer Konferansı sırasında Suriye Genel Komutanlığı tarafından geçiş dönemi için Suriye cumhurbaşkanı olarak atandı.[3] Cumhurbaşkanı olarak Eş-Şara, Esad dönemi anayasasının feshedilmesinin ardından yasal bir referans olarak bir "anayasal bildiri" yayınlamayı planladığını açıkladı.[4] Askerî Operasyonlar Komutanlığı sözcüsü Hasan Abdülgani, Esad dönemi anayasasının lağvedildiğini ve tüm istisnai yasaların askıya alındığını duyurdu. Ayrıca Suriye Arap Sosyalist Baas Partisinin ve Ulusal İlerici Cephe bloğunun diğer üye partilerinin feshedildiğini ve devlet kurumlarıyla birleştirilecek olan tüm silahlı grupların, siyasi grupların ve sivil devrimci organların dağıtıldığını duyurdu. Ayrıca, kalıcı bir anayasa onaylanıp yürürlüğe girene kadar Geçici Yasama Konseyinin kurulacağını duyurdu.[80]
13 Mart 2025 tarihinde Cumhurbaşkanı eş-Şara, İslam hukukunu benimseyen ve beş yıl boyunca yürürlükte kalacak olan geçici bir anayasayı imzaladı.[81]
Beşşar Esad'ın devrilmesinin ardından Mısır, Irak, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Bahreyn, Umman, Türkiye, İtalya ve Fransa hükûmetleri Suriye'deki diplomatik misyonlarına yeniden başladı.[83] Yeni hükûmet, Esad rejiminin düşmesini takip eden günlerde Fransa, Almanya, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği'nden diplomatlarla bir araya geldi.[84] Amerika Birleşik Devletleri'nden diplomatlarla 20 Aralık 2024 tarihinde bir araya geldiler.[85]
Ayrıca İsrail, 1967'deki Altı Gün Savaşı'ndan bu yana Golan Tepeleri'ni işgal altında tutmaktadır. Bölgede çeşitli yerleşim birimleri bulunmaktadır ve yeni Suriye hükûmetinin yakın gelecekte İbrahim Anlaşmaları'na katılıp katılmayacağı belli değildir.[86][87][88]
Belarus, Kuzey Kore ve kısmen tanınan Abhazya devleti 15 Aralık 2024 tarihinde elçilik personelini tahliye ederken, yeni Suriye hükûmetinin Esad rejimi döneminde 2018 yılında kesilen Gürcistan ile diplomatik ilişkileri yeniden kurmayı planlayıp planlamadığı bilinmiyor.[89] Ukrayna da önceki rejimin Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti adlı yarı devletleri tanımasının ardından 2022'de kesilen Suriye ile ilişkilerini yeni rejim altında yeniden kurmayı planlıyor.[82]
Geçiş Hükûmetinden bir heyetin ilk resmi yurt dışı ziyareti 2025 yılının ilk günlerinde Suudi Arabistan'a oldu. Suriye heyetine Dışişleri ve Savunma bakanlarının yanı sıra İstihbarat Genel Müdürü Enes Hattab başkanlık etti.[90] Ziyaret, eş-Şara'nın Suudi sermayeli El-Arabiye'ya verdiği bir mülakatta Suudi Arabistan'ın "Suriye'nin geleceğinde büyük bir rol oynayacağını" söylemesinin ardından gerçekleşti.[91]
Ocak 2025 başında Suriye'yi ziyaret eden Fransız ve Alman Dışişleri bakanları, Eş-Şara ile bir araya gelerek "Suriye'yi destekleme" iradelerini dile getirdiler, ancak "İslamcı yapıların finansörü" olmayı reddedeceklerini de belirttiler. Ayrıca, savaş sırasında Fransa'nın müttefiki olarak hareket eden Suriye Kürtlerinin siyasi sürece dahil edilmesini istediklerini belirttiler ve geçiş hükûmetini "halk içindeki gruplara karşı intikam eylemlerine", seçimleri gereksiz yere geciktirmeye ya da yargı veya eğitim sisteminde dini hukuku uygulama girişimlerine karşı uyardılar.[92] Ziyaret sırasında eş-Şara Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot ile tokalaşırken, kadın Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un elini sıkmaktan kaçındı ve onun yerine göğsüne küçük bir jest yaptı.[93] İki bakan bunu yaparken yan yana durdukları için bu küçük bir skandala neden oldu. Bu durum Alman Uluslararası Politika ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü eski başkanı Volker Perthes tarafından eleştirilmiş ve Perthes'e göre kadınlarla tokalaşmayı reddetmek Suriye'nin geleneğinde nadir görülen bir durum ve sadece İran ve Suudi Arabistan'da olduğu gibi çok muhafazakar İslamcı figürlerde görülüyor.[94]
2 Şubat 2025 tarihinde Ahmed eş-Şara ve Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybânî Suudi Arabistan'ı ziyaret ederek Suudi Prens Muhammed bin Selman ile bir araya geldi. Bu, Ahmed el-Şara'nın Esad rejiminin düşmesinden bu yana gerçekleştirdiği ilk yurt dışı ziyaretiydi.[95][96] Daha sonra, 4 Şubat 2025 tarihinde Ahmed el-Şara ikinci yurt dışı ziyareti olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni ziyaret etmiş ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmüştür.[97] 12 Şubat 2025'te Suriye Devlet Başkanı eş-Şara, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirerek Esad'ın devrilmesinden bu yana Putin'in bir Suriye devlet başkanıyla ilk temasını gerçekleştirmiş oldu.[98]
Aralık 2024'te Suriye'yi işgali sırasında İsrail, Birleşmiş Milletler Ayrılma Gözlemci Gücü (UNDOF) tampon bölgesinin kontrolünü ele geçirerek Suriye ile 1974'te imzalanan ayrılma anlaşmasını ihlal etmiştir.[99]
23 Şubat 2025'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye'nin güneyindeki Kuneytire, Dera ve Süveyda vilayetlerinin tamamen askerden arındırılmasını ve Suriye güçlerinin Şam'ın güneyindeki Suriye topraklarından çekilmesini talep etti.[100] 25 Şubat 2025'te Suriye, İsrail'in Suriye topraklarını işgalini kınadı ve İsrail'in geri çekilmesini talep etti.[101] Saatler sonra İsrail, Şam ve güney Suriye'de bir hava saldırısı dalgası düzenledi.[102]
Başbakan Muhammed el-Beşir, savunma bakanlığının eski isyancı gruplar ve Esad'ın ordusundan ayrılan subaylar kullanılarak yeniden yapılandırılacağını söyledi.[84] Tahir eş-Şam'ın askeri komutanı Murhaf Ebu Kasra (Ebu Hasan el-Hamavi)[103] The Economist'e yaptığı açıklamada "Tüm askeri birimler doğal olarak Savunma Bakanlığına geçecek ve tüm Suriyeliler adına ulusu korumakla görevli birleşik bir ordu oluşturulacak" dedi. The Economist, "yeni Suriye'de saldırı düzenlemeye hevesli cihatçılara yer olmayacağında ısrar ediyor" diye ekledi.[104] AFP'ye konuşan Ebu Kasra, HTŞ'nin ulusal bir ordu için silahlı kanadını feshetme konusunda "ilk inisiyatif alanlardan biri" olacağını söyledi.[103] 21 Aralık tarihinde Ebu Kasra'nın geçici savunma bakanı olarak atandığı bildirildi.[105] Üç gün sonra geçiş hükûmeti, muhalif gruplarla Ahmed eş-Şara arasında yapılan bir toplantının "tüm grupların feshedilmesi ve Savunma Bakanlığı gözetiminde birleştirilmesi konusunda bir anlaşmayla sonuçlandığını" duyurdu. Suriye Demokratik Güçleri (SDG) gibi gruplar anlaşmanın bir parçası olmadığı için feshedilecek grupların tam olarak nasıl oluşturulacağı belirsiz.[106] Daha önce HTŞ'ye bağlı geçiş yönetiminin, SDG'yi silahsızlanmaya ve özerkliklerini terk etmeye zorlama girişiminde Türkiye'ye katıldığı Aralık ayı ortasında Institute for the Study of War tarafından rapor edilmişti.[107]
29 Aralık 2024 tarihinde Ahmed eş-Şara, Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra ve Suriye Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Ali Nureddin en-Nasan'a Suriye Ordusu'nda 42 kişinin albay, 5 kişinin tuğgeneral ve 2 kişinin tümgeneral rütbesine yükseltildiğini duyurdu.[108][109] Çok sayıda yabancı savaşçı da üst düzey askeri görevlere atandı. Reuters'e göre, savaşçılar genellikle İslamcı cihatçı eğilimli olup, aralarında BM tarafından terör örgütü olarak listelenen bir grup olan Türkistan İslam Partisi'nin bir üyesi de bulunmaktadır. Reuters'in HTŞ'den bir kaynağa dayandırdığı haberine göre bu terfiler "İslamcı cihatçıların özgürlük mücadelemiz için yaptıkları fedakârlıkların tanınmasının küçük bir göstergesi".[110]
A Haber'e verdiği mülakatta yeni yönetimin silahsızlanma ve silahların otoriteye bırakılması çağrısına yanıt vermeyen tek tarafın Kürt güçleri olduğunu belirten Ahmed eş-Şara, PKK ve Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) yeni savunma bakanlığına katılmaya davet edilmelerine rağmen silahsızlanma çağrısını henüz kabul etmediklerini söyledi. Eş-Şara ayrıca yeni yönetimin PKK'nın Türkiye'ye karşı terör saldırıları düzenlemesine izin vermeyeceğini ve Türkiye ile sınırların güvenliğini sağlamak için elinden geleni yapacağını da sözlerine ekledi. Eş-Şara ayrıca YPG'nin silahsızlanma çağrılarına yanıt vermediğini de sözlerine ekledi ve PKK'yı IŞİD hapishaneleri konusunu kendi çıkarları için kullanmakla suçladı.[111]
Suriye'nin yeni Enformasyon Bakanı Muhammed el-Ömer, 2025 yılının ilk gününde AFP'ye yaptığı açıklamada şunları söyledi "Ciddi şekilde kısıtlanmış olan basın ve ifade özgürlüklerini pekiştirmek için çalışıyoruz".[112]
Şam'ın düşmesinin hemen ardından HTŞ lideri Ahmed eş-Şara, "Suriye halkına işkence edilmesine" karıştığını düşündüğü önceki rejimin üst düzey yetkililerini "avlama ve cezalandırma" sözü verdi. "Savaş suçlarına karışan yetkililer" hakkında bilgi verebilecek herkese ödül verileceği vaat edildi.[113] Eş-Şara, Suriye Cumhurbaşkanı ilan edildikten sonra "Suriye'nin kanını döken, katliamlar ve suçlar işleyen suçluların peşine düşeceğini" ilan etti.[114]
Ocak 2025 ortalarında Adalet Bakanı Şadi el-Veysi'nin yeniden ortaya çıkan bir videosu Suriye'de büyük bir skandala yol açtı. 2015'te çekilen videoda, o dönemde El-Nusra Cephesi üyesi olan el-Veysi'nin İdlib'de şeriat kanunlarına göre "yolsuzluk ve fuhuş" yapmakla suçlanan iki kadının halka açık infazını organize ettiği ve infazda yer aldığı görülüyor. Bir geçici hükümet yetkilisi görüntülerdeki el-Veysi'nin kimliğini doğruladı ve "videonun içeriğinin belirli bir zaman ve mekanda, prosedürlerin o zamanki geçerli yasalar uyarınca ve prosedürel bir anlaşma dahilinde yürütüldüğü bir yasa uygulaması olduğunu" belirterek "aşılan bir aşamayı yansıttığını" ekledi. Video nedeniyle çok sayıda Suriyeli grup el-Veyse'nin istifa etmesi ve bakan olarak değiştirilmesi çağrısında bulundu.[115][116]
Suriye genelinde Alevi mezhebine mensup sivillerin ve diğer dini azınlıkların Esad rejiminin yıkılmasının ardından HTŞ güçleri tarafından öldürüldüğüne ve zulme uğradığına dair yüzlerce rapor bulunmaktadır.[117] İngiltere merkezli SOHR, 8 Mart 2025 tarihinde Suriye güvenlik güçleri ve hükümet yanlısı savaşçıların Suriye'nin batısındaki çatışmalar sırasında 750'den fazla Alevi sivili katlettiğini bildirmiştir.[118]
1 Ocak 2025 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı, resmi Facebook sayfası aracılığıyla, Esad dönemine ilişkin tüm referansların tüm derslerden çıkarılması ve diğer derslerin dini çizgiler altında sansürlenmesi de dahil olmak üzere ulusal müfredatta değişiklikler yapıldığını duyurdu. Yeni müfredat kapsamında evrim ve Büyük Patlama teorisinin fen derslerinden çıkarılması planlanıyor.[119][120][121]
Aramiler ve Kenanlılar gibi Suriye'nin İslam öncesi sakinlerinden ve taptıkları eski tanrıların tarihinden (Kenan dini ve eski Mezopotamya dini aracılığıyla) bahsedilen kısımlar da çıkarılmıştır. Suriyeli kadınların ülke tarihindeki rolü ve toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin metinler silinirken, tarihi Palmira Kraliçesi Zenobia "kurgusal bir karakter" olarak ilan edildi.[121]
Yeni müfredat, yeni eğitim bakanına göre önceki revizyonun Kur'an ayetlerini 'yanlış' bir şekilde sunması nedeniyle İslam'ın sunuluş biçiminde değişiklikler içeriyor. Diğer değişikliklerin yanı sıra, "Milleti savunmak" ifadesi "Allah'ı savunmak" ile değiştirilecek.[120] "İyiliğe Giden Yol" ifadesi 'İslami Yol' olarak değiştirilirken, CNN tarafından bir Kur'an ayetinin aşırı muhafazakar yorumunun parçası olarak tanımlanan bir değişiklikle 'lanetlenmiş ve yoldan çıkmış olanlar' ifadesi 'Yahudiler ve Hristiyanlar' olarak değiştirilmiştir.[119]
Değişiklikler Eğitim Bakanı Nazir el-Kadri tarafından küçümsenmiş, verilen talimatların sadece "feshedilmiş Esad rejimini yücelten" içeriğin kaldırılması ve Baas dönemi bayrağının 'devrimci' bayrakla değiştirilmesini içeren değişiklikler olduğunu açıklamıştı. Değişiklikler, daha muhafazakar İslamcı tarzda bir eğitim sistemine geçişe işaret ettiği için karışık tepkilerle karşılandı.[119][120][121]
Geçici Başbakan Muhammed el-Beşir Al Jazeera'ya yaptığı açıklamada "şimdilik" Suriye Kurtuluş Hükûmeti'nden (SKH) bakanların ulusal bakanlıkların başına geçeceğini söyledi.[122]
في 18 من كانون الأول الحالي، صدر قرار عن مديرية الجمارك العامة، موقع من مديرها العام الجديد، قتيبة أحمد بدوي، يقضي بحل الضابطة الجمركية في سوريا بكافة مسمياتها وتشكيلاتها، ليصار فيما بعد إلى إعادة تشكيلها على الشكل الذي “يخدم المصلحة العامة”.