Günümüz dünyasında, Pirizade Mehmed Sahib Efendi geniş bir insan kitlesi için büyük önem taşıyan ve ilgi duyulan bir konu haline geldi. İster güncel bir konu, ister öne çıkan bir kişilik, isterse ilgili bir olay olsun, Pirizade Mehmed Sahib Efendi farklı geçmiş ve kültürlerden bireylerin merakını ve ilgisini uyandırır. Etkisi ve geçerliliği sınırları ve nesilleri aşar, bu da onu evrensel öneme sahip bir konu haline getirir. Bu yazıda Pirizade Mehmed Sahib Efendi'i detaylı bir şekilde inceleyeceğiz ve günümüz dünyası üzerindeki etkisini analiz edeceğiz. Farklı bakış açıları ve kanıtlar aracılığıyla Pirizade Mehmed Sahib Efendi'in çağdaş toplum üzerindeki önemini ve etkisini tam olarak anlamaya çalışacağız.
Pirizade Mehmed Sahib Efendi | |
---|---|
Osmanlı Şeyhülislamı | |
Görev süresi 1745-1746 | |
Yerine geldiği | Feyzullahefendizade Mustafa Efendi |
Yerine gelen | Hayatizade Mehmed Emin Efendi |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 1674 |
Ölüm | 1749 |
Defin yeri | Karacaahmet Mezarlığı, İstanbul |
Mesleği | Din alimi |
Dini | İslam |
Pirizade Mehmed Sahib Efendi (d. 1674 - ö. 1749) 64. Osmanlı şeyhülislamı ve 18. yüzyılın tanınmış alim ve şairlerindedir. İbn-i Haldun'un Mukaddimesini Türkçeye ilk çeviren kişi olarak tanınmıştır.
1674'te Yeniçeri ocağının Katar ağalarından Pîrî Ağanın oğlu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Pirizade lakabı buradan gelir. Dönemin ileri gelen alimlerinden dersler aldı. Çeşitli medreselerde dersler verdi, Müteferrika matbaasında düzeltmenlik, Anadolu ve Rumeli kazaskerliği, kadılık ve evkaf müfettişliği görevlerinde bulundu. Daltaban Mustafa Paşa, Rami Mehmet Paşa, III. Ahmed ve I. Mahmud'a özel imamlık ve şehzadelere hocalık yaptı. I. Mahmud döneminde 1745'te şeyhülislam yapıldı. Ancak hastalığı ve yaşlılığı nedeniyle azledildi. Hacca gitti ve dönüşünde kısa süre Gelibolu, Tekirdağ ve Üsküdar'da yaşadı. 25 Haziran 1749'da öldü.[1]
Mukaddime ilk olarak onun sayesinde Türkçeye çevrildi. Ancak eserin ilk beş bölümünü yapabildi. Kalan 6. bölümü ise Ahmet Cevdet Paşa tamamladı. Bunun dışında çok sayıda Arapça, Farsça ve Osmanlıca şiir de kaleme aldı. Şiirlerinde Sahib mahlasını kullandı.[1]
Önce gelen: Feyzullahefendizade Mustafa Efendi |
Osmanlı Şeyhülislamı 1745 - 1746 |
Sonra gelen: Hayatizade Mehmed Emin Efendi |