Konfüçyüs

Bu yazımızda Konfüçyüs'in büyüleyici dünyasını keşfedeceğiz. Konfüçyüs, ortaya çıkışından bugünkü etkisine kadar toplumda temel bir rol oynamıştır. Tarih boyunca Konfüçyüs çok sayıda çalışma ve araştırmaya konu olmuş, bu da onun farklı alanlardaki öneminin ve alaka düzeyinin daha iyi anlaşılmasına yol açmıştır. Bu makale aracılığıyla bunun birçok yönünü inceleyeceğiz, sonuçlarını ve geleceğe yönelik olası sonuçlarını analiz edeceğiz. Konfüçyüs aracılığıyla yaptığımız bu yolculukta bize katılın ve onun çevremizdeki dünya üzerindeki etkisini keşfedin.

Konfüçyüs
Konfüçyüs'ün 18. yüzyıla ait bir tasviri
Tam adıKonfüçyüs
DoğumuKǒng Qiū
M.Ö. 28 Eylül 551
Lu devleti, Çin
ÖlümüM.Ö. 479 (71-72 yaşında)
Lu devleti, Çin
ÇağıAntik Çağ felsefesi
BölgesiÇin felsefesi
OkuluKonfüçyüsçülük
İlgi alanlarıEtik, Eğitim, Müzik,[1] Şiir,[2] Siyaset felsefesi, Toplum felsefesi
Önemli fikirleriKonfüçyüsçülük, Altın Kural
Etkilendikleri

Konfüçyüs (Çince: 孔夫子; pinyin: Kǒng Fūzǐ yani "Üstad Kong"; LatinceConfucius) ya da Kongzi (Çince: 孔子; pinyin: Kǒng Zǐ; Wade–Giles: K’ung-tzǔ), (M.Ö. 28 Eylül 551 - M.Ö. 479), Çinli filozof, eğitimci ve yazar.[3]

M.Ö. 551 - M.Ö. 479 tarihleri arasında, Doğu Zhou Hanedanlığı döneminde yaşadığı sanılmaktadır.[3] Kong Qiu (Wade-Giles: K'ung Ch'iu) adı altında, Lu devletinin (günümüzde Shandong eyaleti olan) Qufu şehrinde doğmuş ve aynı şehirde ölmüştür.[3]

Çin uygarlığının en önemli temsilcilerinden biri kabul edilir. Kongzi (Konfüçyüs), Çin geleneklerini derleyip yeni kuşaklara aktarmıştır. Öğretmenliği bir uğraş haline getirmiş ve kendine özgü eğitim yöntemlerini halka yaymayı başarmış bir düşünürdür. Hala da Çin ve çevresindeki kimi ülkelerde sosyal yapışkan niteliği taşıyan hakim ahlaki değerler Kongzi tarafından ortaya konmuş değerlerdir.

Kongzi (Konfüçyüs), kendinden önceki Çin klâsik metinlerinin içerdiği dao evren anlayışı ilkelerinin toplum ve devlet için uyarlanabileceğini görüşünü ortaya koymuştur. Temel görüşü erdemli insan ve uyum içinde yaşayan toplum olmuştur. Bu ideale ulaşabilmek için ise, erdemli insanı tanımlamak ve onun ortaya çıkmasına yardımcı olmak gerekiyordu. Öğretisinde öteki dünya, tanrı, ruhlar, tabiatüstü varlıklar ve benzeri kavramlara ve olgular yer bulmaz. Bu bakımdan ele alındığında Grek Felsefesi'nde Sokrates de benzer yaklaşımlar sergilemiştir. Fikirleri, kendisi tarafından yazılı hâle getirilmemiş, çoğunluğu birer düşünür ve bilim insanı olarak yetişen öğrencileri tarafından kâğıda dökülmüştür. Kongzi ’nin düşüncelerini ve konuşmalarını derleyen “Lun Yu♧” adlı kitap, öğretiler kitabı olarak kabul görmüştür.

Avrupa ve Ortadoğu kaynakları Çin'de ortaya çıkan düşünürlerin görüşlerini sıklıkla dinî terimlerle anlatmışlardır. Bunun temel sebebinin Çin ile ilgili ilk araştırmaları yapanların misyoner din insanları olmaları ve çevirilerinde kendi inançlarına uygun terimleri tercih etmiş olmaları yatmaktadır. Bu yüzden uzun süre Çin öğretilerinin din gibi ele alınma yanlışına düşülmüştür. Yeni çağdaş çevirilerin artmasıyla ne eski Çin hanedanlıklarında, ne de günümüzde Çin'de yaratıcı ve hükmeden bir tanrı anlayışı veya peygamberlik kurumunun olmadığı görüşü hâkim olmuştur. Çin'de ortaya çıkan Dao anlayışı, Yer ve Gök anlayışı tarım öncesi toplumlarda başlamıştır. Kongzi (Konfüçyüs) de bu gelenekten gelen bir kişi olarak görüşlerinde dayanak olarak Dao anlayışını temel almış ve kendi yorumunu katmıştır. Çin düşünürleri arasında Laozi ile birlikte insanlık tarihine katkısı olmuş en etkili şahıstır.

İsminin tarihçesi

Asıl adı Qui, soyadı Kong, lakabı ise Zhonngni’dir. Çin’de Kong-Fuzi (孔夫子, Kǒng Fū Zǐ) veya Kung-Fu-Tzu adıyla tanındı. Fuzi, “üstat, bilge, öğretmen, filozof” anlamlarına gelir. İsminin anlamı “Bilge-Filozof Kong”’dur.

Konfüçyüs isminin Batı dillerindeki karşılığı olan “Confucius”, Kong-Fuzi’nin Latince şeklidir. İsmin sonundaki “-us" parçasının kaynağı, yazıtlarının ilk başta Cizvitler tarafından Latinceye çevrilmesiyle ilgilidir. Böylece "Kǒng Fū Zǐ", "Konfüçyüs"'e dönüşmüştür.[kaynak belirtilmeli]

Kong ailesi günümüzde hâlâ çınar ailesi olmakta ve dünyanın tarihçe kanıtlanmış en eski ailelerinden biri sayılmaktadır. Kong ailesinin 75. nesil üyesi bugün Tayvan'da oturan çınar olarak yaşamaktadır.[kaynak belirtilmeli] Qufu şehrinde yaşayan diğer bir ailenin de yine Konfüçyüs soyağacına dayandığı bilinmektedir. Soyağacının çok eskiye dayanmasından ötürü, binlerce ailenin çınar ailesine bağlı olması mümkün sayılır.

Hayatı

Lu, Çin'in kuzeydoğusunda görülebilir.

MÖ 28 Eylül 551 tarihinde, Kuzey Çin'in şimdiki Shandong eyaletinin Lu şehrinde, Kong ailesinden Shu-Liang He'nin oğlu olarak dünyaya geldiği düşünülür. Kaynaklarda soyu ve gençliği ile ilgili çeşitli rivayetler ve anlatımlar bulunmaktadır. Bir rivayete göre fakir fakat saygın bir aristokrat aileden gelmekteydi. Babasını henüz üç yaşında iken kaybetti.

Bilge bir aileye mensup olan annesinden yazı yazmayı öğrendi. On üç yaşına geldiğinde dedesinin yanına gönderildi; altı yıl süreyle dedesinden özel eğitim alarak altı marifet (sanat-hüner) diye adlandırılan, töre (tarihî gelenek ve görenekler), müzik, ok ve yay kullanma, araba sürme, yazı yazma ve hesap yapmayı öğrendi. Altı yılın sonunda dedesi, MÖ 529 yılında ise annesi öldü. Konfüçyüs, yaşadığı beyliğin kuralları gereği üç yıl annesinin yasını tuttu.

MÖ 532–502 yılları arasında belli aralıklarla Lu derebeyliğinde çeşitli görevlerde bulundu. Başlangıçta küçük memuriyetlerde bulundu. 19 yaşında iken Song beyliği seyahati sırasında tanıştığı Jī Guān Shì (丌官氏) ile evlendi, bir yıl sonra bir oğlu dünyaya geldi. Daha sonra iki kız çocuğu olmuş, birisi çok küçükken ölmüştür.

Konfüçyüs'ün ana yurdunda ölümünden hemen sonra inşa edilen iki bin yıllık Konfüçyüs Tapınağı

MÖ 522'de bir okul açtı ve öğrenci yetiştirmeye başladı. Hedefi yeni görüşler ortaya koymak değil, eskilerin hikmetli sözlerini aktarmaktı. Çocukluk çağlarından itibaren önceki dönem hanedanlık tarihi, yönetim şekli, sosyal ve kültürel yaşam gibi konularda araştırma yapmış ve ideallerinde yer alan dönemi Batı Zhou Hanedanlığı olarak belirlemişti. Toplumsal düzenin yeniden sağlanması için siyasal ve sosyal anlamda reform gerçekleştirilmesi gerektiğini savunmaktaydı. Fikirlerini hayata geçirmek amacıyla, ülkedeki beyliklere mensup bir yöneticinin yanında görev almayı arzu etmekteydi.

MÖ 518'de günümüzde Henan eyaletinin Luo Yang kenti olan şehre gitti; tarih ve müzik üzerine çalıştı. Taoizmin kurucusu kabul edilen Laozi'nin düşünceleri ile buluştu. Bu buluşma onun düşünce dünyasına yön vermesi bakımından önemlidir. Laozi ile buluşmasından sonra Lu Beyliği'ne geri dönerek araştırma yapmaya ve öğrenci yetiştirmeye devam etti. İki sene sonra öğrencileri ile birlikte iç savaştan kaçarak komşu devlet Qi'ye sığındı. Qi halkı üzerinde etkili ve güçlü izler bıraktı ancak soylularla çatışma yaşadığı için iki sene sonra doğduğu topraklar olan Lu Beyliği'ne döndü. On beş yıl boyunca öğrencileri ile vakit geçirmeye devam etti.

Mezarı

51 yaşında iken beyliğin kuzeybatısında küçük bir yerleşim yeri olan Zhōng Dū (中都) bölgesi temsilcisi olarak görevlendirildi. Bu görevindeki başarıları nedeniyle MÖ 500 yılında Lu Beyi tarafından “vezir vekili” görevine terfi ettirildi. Fikirlerini hayata geçirmek üzere Lu Beyliği idari sistemi ve toplum yapısında önemli değişiklikler yaptı. Cinsiyet ve sınıf farkı gözetmeksizin herkesin eğitim almasının önünü açtı. Soyluların yetkilerini sınırladı.

Şantung'daki Dongping İlçesi'ndeki bir mezardan, Konfüçyüs ve Laozi'yi tasvir eden Batı Han (MÖ 202 - CE9) freski

Sürgün

Konfüçyüs'ün MÖ 497 ile MÖ 484 yılları arasında çeşitli eyaletlere yaptığı yolculuğu gösteren harita

Shiji, komşu Qi devletinin, Konfüçyüs Lu devletinin hükûmetinde yer alırken Lu'nun çok güçlü hale gelmesinden endişe duyduğunu belirtti.[4] Bu hesaba göre, Qi, Lu'nun reformlarını sabote etmeye karar verdi ve Lu düküne 100 iyi at ve 80 güzel dansçı kız gönderdi.[4] Dük kendini eğlenceye kaptırdı ve üç gün boyunca resmî görevlerine katılmadı. Konfüçyüs hayal kırıklığına uğradı ve Lu'dan ayrılmaya ve daha iyi fırsatlar aramaya karar verdi, ancak hemen ayrılmak dükün kötü davranışlarını açığa çıkaracak ve bu nedenle Konfüçyüs'ün hizmet ettiği hükümdara kamuoyu önünde aşağılanma getirecekti. Bu nedenle Konfüçyüs, dükün daha küçük bir hata yapmasını bekledi. Kısa bir süre sonra, dük, geleneklere göre hakkı olan kurban etinin bir kısmını Konfüçyüs'e göndermeyi ihmal etti ve Konfüçyüs, hem görevinden hem de Lu devletinden ayrılmak için bu bahaneyi kullandı.

Konfüçyüs'ün istifasından sonra, Wey, Song, Zheng, Cao, Chu, Qi, Chen ve Cai (ve Jin'e gitmek için başarısız bir girişim) dahil olmak üzere kuzeydoğu ve orta Çin'in prenslik devletlerini dolaştı. Bu devletlerin mahkemelerinde, siyasi inançlarını açıkladı ancak bunların uygulandığını görmedi.[5]

Hiçbir yerde düşüncelerini gerçekleştirmek için uygun konuma gelmeyi başaramadı ancak çok sayıda yeni öğrenci kazandı. Gezdiği toprakların tarihsel sürecini, yaşam koşullarını ve gelenek yapısını öğrenerek düşünce dünyasını zenginleştirdi.

Eve dönüş

Konfüçyüs'ün Mezarı, Kong Lin Mezarlığı, Qufu, Şantung

Zuo Zhuan'a göre, Konfüçyüs, Lu'nun başbakanı Ji Kangzi tarafından davet edildikten sonra 68 yaşındayken memleketi Lu'ya geri döndü.[6] Shih Chi, son yıllarını 3000 öğrenciye ders vererek geçirdiğini ve bunlardan 72 veya 77'sinin Altı Sanat'ta ustalaşmış müritleri olduğunu tasvir eder. Bu arada, Konfüçyüs Beş Klasik'i yazarak veya düzenleyerek eski bilgeliği aktarmaya kendini adadı.[7]

Dönüşü sırasında, Konfüçyüs bazen Lu'daki Ji Kangzi de dahil olmak üzere birkaç hükûmet yetkilisine yönetim ve suç gibi konularda danışmanlık yaptı.[6]

MÖ 484'te eşini kaybeden Kongzi, Lu'ya döndü. Peşpeşe oğlunu, en sevdiği öğrencilerinden Yan Hui’yi ve Zǐ Lù’yu kaybetti. Bu arada Çin tarihinde İlkbahar ve Sonbahar Dönemi bitmiş, Muharip Devletler Dönemi başlamıştı. Kongzi, tek eseri olan Bahar ve Güz’ü yazdı.

Hem oğlunu hem de en sevdiği müritlerini kaybetmenin yükü altında ezilen Konfüçyüs, 71 veya 72 yaşında MÖ 479’da ağır bir hastalığa yakalanıp öldü. Naaşı Şantung Eyaletindeki Qufu'nun tarihi kesiminde yer alan kuzey yakasında yer alan Sa Shui Nehri kıyısına Kong Lin Mezarlığına gömüldü ve öğrencileri mezarı başında bir kulübe inşa ederek üç yıl boyunca yasını tutmuştur.[8] Konfüçyüs anısına Sishui Nehri kıyısına dikilen orijinal mezar bir balta şeklindeydi. Ayrıca anıtın ön tarafında sandal ağacı tütsüsü ve meyve gibi sunular için yükseltilmiş bir tuğla platform bulunmaktadır.

Etkileri

Kongzi'nin etkisi, öğrencileri ve takipçileri sayesinde ölümünden kısa süre sonra görülmeye başlandı. Takipçilerinden Mensiyüs ile Hsun Zi, Kongzi düşüncesine kendi fikirlerini, kendi vurgularını da katarak, seçkinlerin eğiticisi oldular. Kısa ömürlü Ch’in hanedanlığı döneminde (MÖ 221-MÖ 205) Kongzi ve ekolü yok sayıldı. Fal, tıp ve tarım kitapları dışındaki kitapların yakıldığı bu dönemde Lun Yu da yakılan kitaplar arasındaydı. Ancak geçici bir unutuluştan sonra hükümdarlar Kongzi’nin kuramının, feodal toplumun istikrarı için çok yararlı olduğunun farkına vararak, Kongziciliği devletin yasal öğreti ideolojisi konumunu tanıdılar.

1906’da İngiliz sömürgeciliği dönemlerinde İmparatoriçe Dowager ile bir din yaratma girişimi olarak, Gök’e sunulan kurbanların aynısının Kongzi’ye de sunulacağına dair emir yayınladı; Kongzicilik Çin'in resmî ve millî dini hâline getirildi. 1912’ye kadar imparator onun şerefine, ilkbahar ve sonbaharda olmak üzere, yılda iki defa kurban sunmaya devam etti. Çin’de 1313'ten 1905'e kadar sürdürülen devlet görevliliği sınavları Kongzi'nin “Dört Kitap” diye bilinen yapıtlarını okumayı gerektirmiştir. Kongzi düşüncesi 1583'te Pekin'e yerleşen Cizvit misyonerleri tarafından taraflı olarak batıya aktarılmıştı. 1934'te Kongzi'nin doğum günü olan 27 Ağustos millî tatil günü olarak ilan edildi. 1949 komünist devrimin ardından kurulan Çin Halk Cumhuriyeti ilk yıllarında kadim bilgilerdeki dini, efsanevi, bilimsel zemini olmayan her türlü inanç ve ritüeli ayıklayıp tüm bu görüşler üzerinde bilimsel çalışmalar yapılmasını zorunlu kıldı.

Eserler

Kongzi geleneğinin en önemli kitapları "Dört Kitap Beş Klasik" (Chinese: 四書五經; pinyin: Sìshū Wǔjīng) adıyla bilinir.

Dört Kitap: Yüce Öğreni, Ilımlılık Öğretisi, Seçmeler, Mengzi (Mencius)

Beş Klasik: Şiirler Klasiği, Belgeler Klasiği, Törenler Klasiği, Yi Jing (Değişimler Klasiği), Bahar ve Güz Yıllıkları

Bu yapıtlar takipçileri tarafından en önemli bilinmesi gereken eserler olarak kabul görmüştür.

Ayrıca Kongzi'nin düşüncesi ve konuşmaları “Lun Yu” (Konuşmalar) adlı kitapta derlenmiştir. Kitaba, Kongzi'nin kendi konuşmalarından alıntılar ve öğrencileriyle yaptığı konuşmalar alındı.

Öğretisi

Konfüçyüs

Kongzi bütün eski Çin metinlerini gözden geçirmiş, daha önceki Çin filozof ve düşünürlerinin yazılarını derleyerek yorumlamıştır. Bunların arasında Yi Jing çok önemli yer tutar. Hatta yeniden doğsam hayatımı tümüyle Yi Jing'i anlamaya verirdim dediği, söylenir. Ona büyük bağlılık gösteren ve ondan edebiyat, tarih, felsefe-ahlak öğrenen öğrencileri, ölümünden sonra onun sözlerini ve görüşlerini toplamışlardır. Öğretisi, değişik zamanlarda farklı nitelikte felsefi ve inançsal bir kimlik kazanıp ahlaki-siyasi bir öğreti olarak öne çıkmıştır.

Kongzi öğretisinin ilgi alanı sadece insan ve insan-toplum ilişkilerini kapsar. Bu sistemin temelinde, insan doğasının iyi olduğuna itimat yatar. Kongzi'in kendi ve öğrencileriyle yaptığı konuşmaları toplayan Lun Yu (Çince 論語 / 论语, lùn yǔ / lún yǔ), dört temel kavramı içerir:[kaynak belirtilmeli]

  • Anaya ve babaya saygı (孝, xiao),
  • İnsancıllık / merhametlilik (仁, ren),
  • Adalet (義, yi),
  • Törenler (禮 / 礼, li).

Anaya ve babaya saygı, büyüklere hürmet, ahlak kurallarının başında gelen erdemlerdir. Her insan bu kurallara uygun yaşamayı amaçlamalı ve bunu çevresine dostça, sevecen, ılımlı, güvenilir, dürüst davranışlarla göstermelidir. Kongzi'ye göre, "Yüce" insan olmanın ilk şartı, bu dört erdeme ulaşılması asla mümkün olmasa da, yılmadan gayret göstermektir. Gerçeği görmek, çaba gösteren herkes için mümkündür. Bunun aracı da Kongzi'ye göre bilgidir. Bilgi sahibi olmak, insanların mevki durumuna göre ayrım yapmadan, herkese açık olmalıdır.

Kongzi'nin öğretisi din değil, eski Wu-geleneğine dayanan etik felsefedir. Öğretisinde kesin bir hiyerarşi söz konusudur. İnsan ilişkilerinde birbirine uyum gösterme silsilesi şöyledir:

  • Yöneten: Yer ve Göğü izlemeli
  • Vatandaş: Yönetene uymalı
  • Genç: Yaşlıya uymalı
  • Kadın: Kocasına uymalı
  • Çocuklar: Ana-babaya uymalı

Bu erdemlere ulaşmanın yolu bilgiden geçer. İnsan, hayatı boyunca alçak gönüllülüğünü koruyarak, yeni şeyler öğrenmeye çaba göstermelidir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Kirkendall, Jensen Armstrong (14 Aralık 2017). "The Well-Ordered Heart: Confucius on Harmony, Music, and Ritual" (PDF). 13 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 13 Nisan 2021. 
  2. ^ Cai, Zong-qi (July 1999). "In Quest of Harmony: Plato and Confucius on Poetry". Philosophy East and West. 49 (3): 317-345. doi:10.2307/1399898. JSTOR 1399898. 1 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Nisan 2021. 
  3. ^ a b c Mitter, Rana (2016). Modern China : a very short introduction (2. bas.). Oxford: Oxford University Press. ISBN 978-0198753704. 
  4. ^ a b Nylan & Wilson 2010, s. 17.
  5. ^ Nylan & Wilson 2010, s. 11-23.
  6. ^ a b Huang 2013, ss. 27–28.
  7. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; :0 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  8. ^ "Temple and Cemetery of Confucius and the Kong Family Mansion in Qufu". UNESCO World Heritage Centre (İngilizce). 19 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2019.