Günümüz dünyasında İnanç günlük yaşamın çeşitli yönlerinde hayati bir rol oynamaktadır. Teknoloji alanından siyasete, kültür ve toplum aracılığıyla İnanç, sürekli fikir ve araştırma üreten ilgili ilgi konusu haline geldi. Bu makale, küresel ekonomideki öneminden bireysel karar alma üzerindeki etkisine kadar İnanç ile ilgili farklı yönleri analiz etmeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, İnanç'in yaşamlarımız üzerindeki etkisinin yanı sıra geleceğe yönelik etkilerini de keşfedeceğiz.
İnanç, en geniş tanımıyla bir kişinin belli bir iddiayı ya da varsayımı, sezgisel yol ile (hissetme) "doğru" ya da "yanlış" kabul ettiği psikolojik bir durumdur. İnanç merkezli bir beyne sahip birey için ampirik veya bilimsel ispatın bir önemi yoktur. İnancın tanımlanmasının bir başka yolu ise bunun gerçek olma olasılığına karşı pozitif yönde tutum gösteren bir tutumun zihinsel temsil olarak görülüyor olmasıdır.[1] Antik Yunan düşüncesi bağlamında inanç kavramıyla ilgili olarak pistis ve doxa olmak üzere iki ilgili terim belirlenmiştir. Basitleştirilmiş olarak, pistisin "güven" ve "itimat", doxanın ise "görüş" ve "kabul" anlamlarına geldiği söylenebilir. İngilizcedeki "ortodoks" sözcüğünün kökeni doxaya dayanmaktadır. Jonathan Leicester, inancın gerçeği göstermek yerine eylemde bulunma amacına sahip olduğu görüşünü önermektedir.[2]
Epistemolojide, filozoflar doğru ya da yanlış fikir ve kavramlarla ilişkili kişisel tutumları belirtmek için "inanç" terimini kullanırlar. Bununla birlikte, "inanç" aktif içgözlem ve tedbirli olmayı gerektirmez. Örneğin, asla güneşin yükselip yükselmediğini düşünmez, yalnızca güneşin yükseleceğini varsayarız. Stanford Ansiklopedisi'nde Eric Schwitzgebel'e göre "inanç" sıradan yaşamın önemli bir yönü olduğundan şöyle sorulmalıdır: "fiziksel bir organizma nasıl inanca sahip olabilir?".[3]
İnancın amacı doğruyu göstermemek için eylemin yönlendirilmesidir.
![]() | Felsefe ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |