Bu makalede, bir şekil/konu/tarih/vb. olan Gezegen tanımı'i keşfedip analiz edeceğiz. günümüz toplumunda büyük ilgi ve tartışmalara yol açmıştır. Gezegen tanımı, popüler kültür, siyaset, tarih, bilim veya başka herhangi bir alan gibi farklı alanlarla olan ilgisi nedeniyle birçok insanın dikkatini çekti. Bu makale boyunca, anlamını ve toplum üzerindeki etkisini daha derinlemesine incelemek için Gezegen tanımı ile ilgili çeşitli yönleri ve bakış açılarını inceleyeceğiz. Gezegen tanımı, ortaya çıkışından bugünkü etkisine kadar tarihte ve kolektif bilinçte iz bırakmış, bu da bizi onun günümüz dünyasındaki önemi ve önemi üzerinde düşünmeye davet etmektedir.
Gezegen teriminin tanımı, kelimenin Antik Yunanlar tarafından ortaya atılmasından bu yana birkaç kez değişmiştir. Yunan astronomlar gökyüzünde hareket eden yıldız benzeri cisimler için ἀστέρες πλανῆται (asteres planetai), "gezgin yıldızlar" terimini kullanmışlardır. Binlerce yıl boyunca bu terim Güneş, Ay, uydular ve asteroitlere kadar birçok farklı gök cismini kapsar hâle gelmiştir.
Modern astronomide iki temel gezegen anlayışı vardır. Bir gezegen, bölgesine dinamik olarak hakim olan (yani etrafındaki diğer küçük cisimlerin akıbetini belirleyen) ya da hidrostatik dengede (yerçekimsel olarak yuvarlaklaşmış ve sıkışmış) olan bir astronomik cisim olarak tanımlanabilir. Bunlar dinamik baskınlık tanımı ve jeofiziksel tanım olarak ifade edilebilir.
Gezegen için net bir tanım oluşturulması sorunu Ocak 2005'te, o zamanlar kabul edilen en küçük gezegen olan Plüton'dan daha büyük bir kütleye sahip olan Neptün ötesi cisim Eris'in keşfiyle gündeme geldi.[1] Gök bilimciler tarafından adlandırma sorunlarını çözmekten sorumlu uluslararası yönetim organı olarak kabul edilen Uluslararası Astronomi Birliği (IAU), Ağustos 2006'da Prag'da yapılan bir toplantı sırasında konuyla ilgili kararını açıkladı. Yalnızca Güneş Sistemi için geçerli olan bu tanıma göre (2003 yılında ötegezegenler de ele alınmış olsa da) bir gezegen Güneş'in yörüngesinde dönen, kendi kütleçekiminin kendisini yuvarlak hale getirmesine yetecek kadar büyük olan ve yörüngesine yaklaşan daha küçük cisimleri “etrafından temizlemiş” olan bir cisimdir. Plüton bu kriterlerden ilk ikisini yerine getirmekte ancak üçüncüsünü yerine getirmemektedir ve bu nedenle bu resmi tanıma göre bir gezegen olarak nitelendirilmemektedir. IAU'nun kararı tüm tartışmaları çözmüş değildir. Birçok gök bilimci bu tanımı kabul ederken, bazı gezegen bilimciler bunun yerine jeofiziksel ya da benzer bir tanım önererek bu tanımı tamamen reddetmişlerdir.