Bugün, İstanbul Tramvayı çağdaş toplumda büyük önem taşıyan bir konudur. Teknolojinin ve küreselleşmenin ilerlemesiyle birlikte İstanbul Tramvayı, siyasetten ekonomiye, kültürden eğlenceye kadar farklı alanlarda daha popüler hale geldi. Bu yazıda İstanbul Tramvayı'in günümüzdeki öneminin yanı sıra modern dünyadaki yansımalarını ve yansımalarını ayrıntılı olarak inceleyeceğiz. İstanbul Tramvayı'in insanların günlük yaşamlarını nasıl etkilediğini ve çevremizdeki dünyayla ilişki biçimimizi nasıl değiştirdiğini analiz edeceğiz. Ayrıca, bu önemli konuya geniş ve derin bir bakış açısı sağlamak amacıyla İstanbul Tramvayı'i çevreleyen en alakalı perspektiflerden ve tartışmalardan bazılarını inceleyeceğiz.
İstanbul Tramvayı, İstanbul'da hizmet veren modern tramvay ağıdır. Sistem, Avrupa Yakası'nda hizmet veren T1 (Kabataş – Bağcılar) Tramvay Hattı, T4 (Topkapı – Mescid-i Selam) Tramvay Hattı ve T5 (Eminönü – Alibeyköy Cep Otogarı) Tramvay Hattı'ndan oluşmaktadır.
1992'de Aksaray – Beyazıt arasında hizmete giren T1 hattı, sırasıyla Beyazıt – Sirkeci, Aksaray – Topkapı, Topkapı – Zeytinburnu, Sirkeci – Eminönü, Eminönü – Fındıklı ve Fındıklı – Kabataş uzatmalarının hizmete girmesiyle birlikte Kabataş – Zeytinburnu arasında hizmet vermeye başlamıştır. T1 hattı, 2006'da Zeytinburnu – Bağcılar arasında hizmete giren T2 hattı ile 2011'de birleştirilmiş ve Kabataş – Bağcılar arasında hizmet vermeye başlamıştır.[1] 2007'de Şehitlik – Mescid-i Selam arasında hizmete giren T4 hattı, 2009'da Şehitlik – Topkapı uzatmasının hizmete girmesiyle birlikte Topkapı – Mescid-i Selam arasında hizmet vermeye başlamıştır.[2] 2021'de Cibali – Alibeyköy Cep Otogarı arasında hizmete giren Türkiye'nin ilk katenersiz tramvay hattı olan T5 hattı, 2023'te Cibali – Eminönü uzatmasının hizmete girmesiyle birlikte Eminönü – Alibeyköy Cep Otogarı arasında hizmet vermeye başlamıştır.[4] En son uzatmalarla birlikte mevcut hat uzunluğu 44,7 kilometre (27,8 mi)'dir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde başkent İstanbul'un Anadolu ve Avrupa yakalarına yayılmış çok büyük bir tramvay ağı bulunuyordu. Bu hatlar başlangıçta atlı tramvaydı, ancak zamanla elektrikli hâle getirildiler. Tramvay ağı birçok güzergâhta adım adım inşa edildi ve sistemin en geniş hizmet alanına kavuştuğu 1956'da 56 tramvay hattı ve 270 tramvay aracı ile 108 milyon yolcu taşındı. Ancak dünyanın pek çok şehrinde olduğu gibi İstanbul'daki tramvay hatları da 1956'dan sonra kapanmaya başladı ve 1966'da ise tamamen sona erdi.
1966'da İstanbul'daki tramvay hatları kapatıldıktan sonra, İstanbul halkı bu eski moda -ancak sorunsuz işleyen- şehir içi ulaşım yönteminin kaldırılması ile ulaşımın eskisinden daha hızlı olacağını düşündüler, ancak bu düşüncenin yanlış olduğu birkaç yıl sonra kanıtlandı. Otobüs, taksi, özel araç gibi benzinli araçların kontrolsüz artışı İstanbul caddelerini trafikle boğmaya başladı. Türkiye, kirlilik, trafik sıkışıklığı, yasadışı göç, düşük okuryazarlık ve hızlı nüfus artışı gibi gelişmekte olan ülkelerin pek çoğunda yaşanan sorunları yaşamaya başladı. Artan nüfus, İstanbul'un kentleşmesini ve bununla birlikte hava ve ses kirliliğini, trafik sıkışıklığını ve dumanı artıran motorlu taşıt da artırdı. Şehir içi ulaşım, tramvay döneminden bile daha yavaş hale geldi. 1970'lerin başından itibaren bu sorunlar giderek arttı ve 1980'lerin ortalarında İstanbullular motorlu taşıtların kontrolünün olmaması ve tramvay ağının kapatılmasının çok büyük hata olduğunu fark etti. Sürekli artan trafik sıkışıklığı ve hava kirliliği nedeniyle İstanbul, 1980'lerin ortalarında en kirli Avrasya şehirlerinden biri haline geldi, bu da sadece vatandaşların hastalıklarının artmasına değil, turist kaybına da neden oldu. Tunus, Sidney, Buenos Aires gibi dünyanın pek çok şehri de bu hatayı anladı ve onlar gibi İstanbul da tramvayların dönüşünü planladı.
Tramvay hatlarının kapatılmasının büyük bir hata olduğunu anlayan idare, kirliliği bir an önce azaltmayı ve turistler arasındaki İstanbul imajını yeniden kazanmayı planladı. Dünyanın dört bir yanındaki birçok şehri (örneğin Lima ve Buenos Aires) inceleyen yetkililer, tramvayın İstanbul'a geri getirilmesine karar verdi. Bu karar kapsamında ilk olarak 1992'de hizmete giren T1 hattı kademeli olarak genişletilmiş ve en son halini 2011'de almıştır.[1] Daha sonra 2007'de hizmete giren T4 hattı, en son halini 2009'da almıştır.[2] Son olarak 2021'de hizmete giren T5 hattı, en son halini 2023'te almıştır.[4]
T1 hattı Kabataş – Bağcılar arasında, T4 hattı Topkapı – Mescid-i Selam arasında, T5 hattı Eminönü – Alibeyköy Cep Otogarı arasında faaliyet göstermektedir. Tramvay güzergâhları çoğunlukla ayrılmış yollarda çalışır. Ağın bir kısmı yükseltilmiştir ve bazı küçük kısımları, ayrılmamış yollarda caddelerde ilerler (örn. Ayasoyfa önünde). Sistem çoğunlukla şehrin eski bölgelerine hizmet ediyor.
Hat | Güzergâh | İstasyon sayısı | Uzunluk | Süre | Durum | Açılış | Son genişletme |
---|---|---|---|---|---|---|---|
![]() |
Kabataş – Bağcılar | 31 | 19,3 km | 62 dk | aktif | 13 Haziran 1992 | 3 Şubat 2011 |
![]() |
Topkapı – Mescidi-Selam | 22 | 15,3 km | 32 dk | 17 Eylül 2007 | 18 Mart 2009 | |
![]() |
Eminönü – Alibeyköy Cep Otogarı | 14 | 10,1 km | 25 dk | 1 Ocak 2021 | 30 Ağustos 2023 | |
![]() |
Feshane – Bayrampaşa Meydan | 5 | 3,2 km | 8 dk | inşa aşamasında | 2027 | |
![]() |
Üsküdar – Kadıköy – Maltepe | 33 | 21,3 km | 55 dk | plan aşamasında | 2027 | |
![]() |
Esenler – Davutpaşa | 5 | 2,2 km | belirsiz |
T4 tramvay hattı Mescid-i Selam ile Topkapı arasında ağırlıklı olarak kuzey-güney güzergâhını takip ediyor. T4 hattının 22 istasyonundan yedisi yeraltında[2] - bunlar Edirnekapı, Topçular, Rami, Uluyol - Bereç, Ali Fuat Başgil, Taşköprü ve Karadeniz istasyonları. Diğer tüm istasyonlar aynı hizada istasyonlardır. T4 hattı, T1 hattından bile daha fazlası, bir "hafif raylı" hattıdır, çünkü eş düzeydeki istasyonları, yolun orta refüjünde düz çalıştırmaya izin veren güçlendirilmiş platformlardan oluşur. Bu istasyonlara yaya köprüleri, alt geçitler veya sinyal ışığı kontrollü geçitlerle erişilebilir. T4, cadde koşusu bölümlerini içermez, ancak kendi ayrı geçiş hakkı ile çalışır. Bununla birlikte, T4 hattı, trafik sinyalleri tarafından kontrol edilen hemzemin yol ve kavşak geçişlerini içerir. Yine de işletmecisi İstanbul Ulaşım A.Ş. tarafından "tramvay" olarak sınıflandırılmıştır.
T5 tramvay hattı Eminönü - Alibeyköy arasında Haliç'e paralel olarak kuzey-güney güzergâhına sahiptir. Türkiye'de ilk defa uygulanan katenersiz sürekli cer gücü iletim sistemi ile yerden aldığı enerji sayesinde işletilmektedir. Bu sayede görüntü kirliğinin önüne geçilmiş olunmaktadır.
1992'de açıldıktan sonra, 2004'e kadar, T1 tramvay hattı başlangıçta yüksek tabanlı ABB hafif raylı araçlar (LRV'ler) kullanılarak işletiliyordu. 2004'ten başlayarak, T1 hattındaki orijinal LRV'lerin yerini önce Bombardier'den ve daha sonra Alstom'dan alçak tabanlı tramvaylar aldı. Daha sonrasında ise yüksek tabanlı ABB LRV araçları T4 hattında çalıştı. T4 hattına araç alımı yapıldıktan sonra araçlar M1 hattına verildi. Halen de ABB LRV'leri M1 hattında kullanılmaktadır.
2001 yazında T1 tramvay hattı için 55 Bombardier Flexity Swift alçak tabanlı tramvay aracı sipariş edildi. T1 duraklarındaki platformların alçak tabanlı tramvayların kullanımına izin verecek şekilde baştan yapılmasının ardından 2004 yılında hizmete girmişlerdir. Tüm bu tramvaylar alçak tabanlı ve klimalıdır ve ayrılmış yollarda yüksek hızlarda çalışabilir. Her tramvay aracı iki vagonlu bir tren setinden oluşur. Yoğun saatlerde, bu tür iki vagonlu tramvaylar, dört vagon uzunluğunda bir tramvay seti yapmak için birbirine bağlanabilir.
2007 yılında 37 yeni Alstom Citadis X-04 tramvay siparişi verildi.[9] İlk Alstom Citadis tramvayı 2011 yılında T1 hattında hizmete girdi.[7]
Bunlar, Köln Stadtbahn'da kullanılan ve 2007'de satın alınan eski B80S ve B100S setleridir. Her iki hatta (aynı zamanda eski T2 hattında) kullanıldılar ve Alstom Citadis tramvaylarının gelişiyle birlikte sadece T4 hattında hizmet vermeye başladılar.
2008'den itibaren 63 birim.
T5 hattında kullanılması için ilk etapta 10 birim sipariş edildi. Bu araçlar diğer tramvaylardan farklı olarak enerjisini 3. raydan almaktadır. Sadece bulunduğu bölgeden enerji aldıkları için, araç olmayan bölgede güvenli bir şekilde yaya ve araç geçişleri sağlanmaktadır.
T1 hattında Kabataş ile Bağcılar istasyonları ana terminaller, Cevizlibağ A.Ö.Y. ile Eminönü durakları ara terminallerdir. Bu şekilde iki farklı işletme yapılabilmektedir. Ayrıca T4 hattında Topkapı ve Mescid-i Selam, T5 hattında ise Cibali ve Alibeyköy Cep Otogarı ana terminallerdir. Bu iki hattın ara terminali yoktur. T1 hattının depoları Zeytinburnu ve Pazartekke mevkiinde, T4 hattının deposu Habipler mevkiinde, T5 hattının deposu ise Alibeyköy mevkiindedir. Ayrıca T1 ve T4 hattı araçları, M1 hattı araçları ile aynı sinyal ve elektrik gücüne sahip olduğu için belirli noktalardaki makaslar ile M1 hattının Esenler deposuna gidebilmektedir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 2029 vizyonu planlarında T5 hattının Feshane - Bayrampaşa arasındaki uzatma hattı ve Üsküdar - Harem arasında yeni bir nostaljik tramvay hattı projesi vardır. 2029 sonrası vizyon planlarında ise, T4 hattının uzatması olarak Habipler - Pirinççi hattı, Esenler - Davutpaşa ve Üsküdar - Kadıköy - Maltepe tramvay hattı projeleri vardır.