Bu makalede Leon Hanciyan konusu, günümüz toplumundaki önemini ve alaka düzeyini derinlemesine incelemek amacıyla farklı perspektiflerden ele alınacaktır. Leon Hanciyan çeşitli bilgi alanlarında ilgi ve tartışma konusu olmuştur ve etkisi günlük yaşamın farklı yönlerinde hissedilmektedir. Makale boyunca Leon Hanciyan konusuna ışık tutacak çeşitli araştırma ve tanıklıklar incelenerek okuyucunun bu konu hakkında daha geniş ve detaylı bir anlayışa ulaşması sağlanacaktır. Ayrıca panoramayı zenginleştirmek ve kapsamı ve etkisine ilişkin küresel bir vizyon sunmak amacıyla Leon Hanciyan ile ilgili farklı yaklaşımlar ve görüşler analiz edilecektir.
Leon Hanciyan | |
---|---|
Doğum | 1841 Hasköy, Beyoğlu, İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 11 Temmuz 1947 (106 yaşında) Bakırköy, İstanbul, Türkiye |
Defin yeri | Bakırköy Ermeni Mezarlığı |
Milliyet | Osmanlı Ermenisi |
Vatandaşlık | Osmanlı İmparatorluğu Türkiye |
Eğitim | Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane (yarım bıraktı) |
Meslek | Besteci |
Leon Hanciyan/Hancıyan (1841, Beyoğlu - 11 Temmuz 1947, Bakırköy), Osmanlı Ermenisi klasik Türk müziği sanatçısı ve bestekar. Eserlerinin çoğunun unutulmasına rağmen bir peşrev, üç saz semaisi, bir aksak semai ile onbeş kadar şarkısı bilinmektedir.
Leon Hanciyan, tahminlere göre 1841 yılında İstanbul'da Hasköy'ün Çıksalın semtinde doğdu.[1] Hancıyan küçük yaşta iken ailesi Üsküdar'a yerleşti. Orta öğreniminin ardından girdiği Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'nin dördüncü sınıfından ayrıldı, 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi'ne sağlık subayı olarak katıldı ve yüzbaşılığa kadar yükseldi. Daha sonra ordudan ayrılarak mûsiki çalışmalarına hız verdi. Sultan II. Abdülhamid döneminde Bulgaristan'a kaçıp Sofya Konservatuvarı'nda Türk mûsikisi okuttu. Bu arada Romanya ve Mısır'da bulundu. 1908'de İstanbul'a dönünce Dârülbedâyi, Şark Mûsikisi Cemiyeti ve Dârülelhan'ın kurucuları arasında yer aldı ve öğretici kadrosunda bulundu.[2]
İlk musiki derslerini papaz Kapriyel'den aldı ve Hamparsum Limonciyan notasını öğrendi. Türk Musikisini kendi ifadesine göre Zekai Dede Efendi, Mutafzade Ahmed Efendi, Yağlıkçızade Ahmed Efendi'den meşk etti. Hatta Dellazade İsmail Efendi ile Dede Efendi'yi de tanıdığını ileri sürmüştür. Bütün bunlardan başka müzikoloji ile uğraşarak Batı, Çin ve Japon musikilerini de incelediğini söylemiştir. Asıl ününü hanendelik de kazandı; bildiği eserlerin çokluğu ile tanındı. Başta Hacı Arif Bey olmak üzere çağdaşı olan bütün musikişinaslarla arkadaşlık etti. Hancıyan iyi bir keman, ud ve piyano icracısı idi, ayrıca bu enstrümanların öğreticiliğini de yapmıştır. Kilise müziğine ait besteleri de vardır. Bestelediği pek çok eser notaya alınmadığı için kaybolmuş, Hacı Arif Bey'in yüzlerce eserini notaya alarak kaybolmaktan kurtardığı halde kendi eserleri için aynı hassasiyeti göstermemiştir. Yetiştirdiği talebeler arasında Laika Karabey, Refik Fersan, Gabriel Ebeyan, Lemi Atlı, Zeki Arif Ataergin ve Suphi Ziya Özbekkan bilhassa zikredilmelidir.
Leon Hancıyan hiç evlenmedi ve ölünceye kadar yalnız yaşadı. Ömrünün son yıllarını sıkıntılar içinde geçiren Hancıyan, 11 Temmuz 1947 tarihinde Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde öldü. Aynı semtte bulunan Bakırköy Ermeni Mezarlığına defnedildi.[3]
Ferahnâk Saz Semaisi
Hicaz-Ah felek yıkdın dil-i âbâdımı
Hicazkâr-Feleğin ettikleri cânıma
Hicazkâr Saz Semaisi
Hüseyni-Gör bana felek neyledi
Hüseyni Saz Semaisi
Karcığar-Bilmem ki safâ neş'e bu ömrün neresinde
Şehnazbûselik Peşrev
Şehnazbûselik Saz Semaisi
Sûzidil-Cânâ gam-ı aşkınla perişan gezer oldum
Sûzidil Saz Semaisi
Sûzinak Peşrev
Sûzinak-Şemâ-i dildâre yaktım gönlümü şad âh ile