Bugünkü yazımızda Kemal Pir'in büyüleyici dünyasına dalacağız. Kemal Pir, kökeninden modern toplum üzerindeki etkisine kadar sürekli ilgi ve tartışma konusu olmuştur. Yıllar geçtikçe Kemal Pir gelişti ve sosyal, teknolojik ve kültürel değişimlere uyum sağladı. Bu makalede Kemal Pir'in farklı yönlerini inceleyeceğiz ve günlük yaşamın çeşitli yönleri üzerindeki etkisini analiz edeceğiz. Kemal Pir, kişisel, profesyonel veya küresel düzeyde dünyamıza birçok şekilde damgasını vurdu ve onun önemini ve kapsamını anlamak çok önemli. Kemal Pir hakkında bu keşif ve düşünme yolculuğunda bize katılın.
Kemal Pir | |
---|---|
![]() Kemal Pir | |
Doğum | 1952 Güzeloluk, Torul, Gümüşhane |
Ölüm | 7 Eylül 1982 (30 yaşında) Diyarbakır Cezaevi |
Ölüm sebebi | Ölüm orucu |
Milliyet | Türk |
Eğitim | Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi |
Etkin yıllar | 1970'lerin sonu |
Tanınma nedeni | PKK Merkez Komite üyesi[1] |
Akraba(lar) | Ziya Pir (yeğeni) |
Etkilendikleri | Karl Marx Vladimir Lenin Abdullah Öcalan[2] |
Kemal Pir (1952, Güzeloluk, Torul, Gümüşhane[3] - 7 Eylül 1982, Diyarbakır), Türk asıllı PKK kurucu militanı.[4][5] PKK'nın ilk kadrolarındandır ve iki defa cezaevinden firar etmiştir.[6] Lakabı "Laz Kemal" idi.
Kemal Pir, 1952 yılında Gümüşhane'nin Torul ilçesine bağlı Güzeloluk köyünde doğdu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde okudu. Bu yıllarda Marksist-Leninist görüşlere yöneldi.[2][not 1] 1974'te Ankara Demokratik Yükseköğrenim Derneğinde Abdullah Öcalan ile tanıştı. PKK'yı "ideolojik, siyasal" ve "toparlayıcı" bir akım olarak gören Pir,[7] 1976'da örgüte kesin olarak katılmaya karar verdi.[8]
3 Haziran 1977'de üzerinde ateşli silah yakalanması sebebiyle Ankara'da tutuklandı. Ordu Cezaevi'ne nakledildi ve buradan firar etti. 17 Kasım 1978'de Şanlıurfa'da yakalandı ve 15 Temmuz 1979'da Pazarcık'ta tekrar firar etti. Kısa bir dönemini Suriye'de geçirdi. 1979 yılında PKK'nın ülke dışındaki alanlara kadrolarını geri çekme talimatı üzerine Filistin ve Lübnan'daki PKK kamplarına gitti. 1980 sonbaharında Türkiye'ye dönünce yeniden tutuklandı.
Kemal Pir, Diyarbakır Cezaevi'nde kendisinin ve arkadaşlarının ağır işkencelere maruz kaldığını iddia etmiştir.
Pir, bir duruşmasında şu sözleri söylemiştir:
"Ben tarihi bir konuşma yapacağım. Cezaevinde Esat Oktay Yıldıran bizlere işkence yapmaktadır. Bir dahaki mahkemede beni sağ olarak göremeyebilirsiniz. Çünkü Oktay Yıldıran beni öldürecek. Ama siz Oktay Yıldıran'ı Avrupa'ya değil uzaya da gönderseniz, er ya da geç orada da yakalanarak öldürülecek."[9][10]
Kemal Pir, 14 Temmuz 1982'de Diyarbakır Cezaevi'nde ağır işkencelerden dolayı başlayan ölüm orucu sonucunda tutuklulardan Mehmet Hayri Durmuş, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek ile birlikte ölüm orucunun 55. gününde öldü.[11][12][13] Bu olay, "14 Temmuz Anma Günü" olarak her 14 Temmuz'da PKK'lılar tarafından anılmaktadır.[14][15][16]
Pir, iddiaya göre vasiyetinde Diyarbakır Cezaevi İç Güvenlik Komutanı Esat Oktay Yıldıran'ın öldürülmesini istemiştir.[17] Yıldıran, yıllar sonra, 22 Ekim 1988 tarihinde iki PKK'lı tarafından bir halk otobüsünde öldürülmüştür. Suikastı PKK üstlenmiştir.[10]