Bu makalede, Hierapolisli Apollinaris'i ve onu çevreleyen tüm yönleri inceleyeceğiz. Başlangıçtan günümüze, farklı alanlardaki yansımalarıyla bu konunun tam ve ayrıntılı bir vizyonunu sunmak istiyoruz. Bunun toplum, kültür, siyaset ve ekonomi üzerindeki etkisinin yanı sıra uluslararası arenadaki önemini de araştıracağız. Ayrıca Hierapolisli Apollinaris'in zaman içinde nasıl geliştiğini ve bugün hayatımızı nasıl etkilemeye devam ettiğini tartışacağız. Bu makale, günümüz dünyasındaki önemine dair derin bir yansıma oluşturmak amacıyla Hierapolisli Apollinaris'e kapsamlı ve zenginleştirici bir bakış açısı sağlamayı amaçlamaktadır.
Hierapolisli Apollinaris | |
---|---|
İman savuncusu - piskopos | |
Kutsayanlar | Batı ve Doğu Kiliseleri |
Yortu | 8 Ocak |
Hierapolisli Apollinaris ya da Apollinaris Claudius, 2. yüzyılda yaşamış bir Hristiyanlık iman savunucusu (Apolojet) ve piskopos. Hem Katolikler hem de Ortodokslar tarafından hürmet edilir, yortusu 8 Ocak'tadır.[1] Apollinarizm sapkınlığının kurucusu 4. yüzyılda yaşamış Laodikyalı Apollinarus ile karıştırılmamalıdır.
Frigya’daki Hierapolis’te yaşayan bir piskopostu ve Hristiyan kafirlere karşı yazdığı polemiklerden oluşan incelemeleri ile ünlü olmuştur. Papias'tan sonra Hierapolis'in episkoposu olarak seçilmiştir. 160-180 yılları arasında bu hizmette bulundu.[2]
Eserlerinden sadece birkaç parça günümüze ulaşmıştır, içlerinden en uzununun paskalya tarihli olduğu düşünülmektedir. Eusebios, Sokrates Skolastikos ve Cyrli Theodoret gibi kilise tarihçileri eserlerinden bahsetmişlerdir. Eusebios’a göre Montanistlere karşı ilk yazanlardan birisidir. Photius Apollinaris’in hem dindarlık üzerine yazılarından hem de pagan ve Yahudilere yazdığı Hristiyan tanıklıklarının mükemmelliğinden bahseder. Sokrates Skolastikos kendisini İrenaeus, İskenderiyeli Klement ve Patrik Antakyalı Serapion ile birlikte alıntılar ve İsa Mesih’in dünyaya gelişinde bir insan ruhunu da edindiği fikrini savunanlar arasında sayar.
177 yılında İmparator Marcus Aurelius’a ‘XII. Yıldırım Lejyonlarını’ hatırlatmayı amaçladığı ‘Apologia'yı yazmıştır.[3] Bu lejyonun çoğunluğu Hristiyanlardan oluşmaktaydı ve imparatorluğa Quaden zaferini kazandırmışlardı. Germen-Kelt kökenli bir halk olan Quadenleri, Romalı tarihçi Tacitus sayesinde bilmekteyiz.[4].