Günümüz dünyasında, Gümüşhanevî Dergâhı pek çok kişi için büyük önem taşıyan ve ilgi duyulan bir konu haline geldi. Zamanla, Gümüşhanevî Dergâhı çeşitli alanlarda tartışmalara, ihtilaflara, araştırmalara ve derinlemesine analizlere yol açarak önemli bir önem kazandı. Bu makalede, Gümüşhanevî Dergâhı ile ilgili farklı yönleri ayrıntılı olarak inceleyeceğiz, toplum üzerindeki etkisini, yıllar içindeki gelişimini ve mevcut bağlamdaki ilgisini analiz edeceğiz. Çeşitli kaynakların araştırılması ve ayrıntılı incelenmesi yoluyla, Gümüşhanevî Dergâhı'e ışık tutmaya ve okuyucuya bu son derece alakalı konu hakkında derin ve zenginleştirici bir anlayış sunmaya çalışıyoruz.
Gümüşhânevî dergâhı (Gümüşhânevîyye), Nakşibendi tarikâtının Halidî kolu olan dergâhtır.
Şeyh Ahmed Ziyaüddin Efendi'nin 1859'da İstanbul, Cağaloğlu’ndaki Fatma Sultan Camii’nde ilk irşada başlaması sonrasında bu camiinin adı "Gümüşhanevi Dergahı / tekkesi" olarak anılmaya başladı. Gümüşhanevi Tekkesi 1957 yılında yıktırıldı.[1]
İstanbul'da bulunan Gümüşhanevi dergahı Millî İslamcılık akımının oluşumunu da tez olarak öne çıkarmıştır. 1950 sonrası Türk siyasal hayatında önemli roller üstlenen siyasetçiler bu tekkenin mürididir.