Günümüz dünyasında Desipramin oldukça alakalı bir konu haline geldi ve etkisi toplumun farklı alanlarına yansıyor. Etkisi politik ve ekonomikten kültürel ve sosyal yönlere kadar değişmektedir. Akademik çevrelerden gündelik konuşmalara kadar her düzeyde büyük ilgi uyandıran ve tartışmalara yol açan bir konu. Bu makalede, Desipramin'in farklı yönlerini inceleyeceğiz ve bugünkü etkisinin yanı sıra geleceğe yönelik olası sonuçlarını da analiz edeceğiz.
Desipramin, depresyon tedavisinde kullanılan bir trisiklik antidepresandır (TCA).[1] Nispeten seçici bir norepinefrin geri alım inhibitörü olarak görev yapar, ancak aynı zamanda zayıf serotonin geri alım inhibitörü, alfa-1 bloke edici, antihistaminik ve antikolinerjik etkiler gibi başka aktivitelere de sahiptir. İlaç, daha az yan etkiye sahip olan ve aşırı dozda daha güvenli olan seçici serotonin geri alım inhibitörü (SSRI) antidepresanların kullanıma sunulmasından bu yana, depresyon için birinci basamak tedavi olarak kabul edilmemektedir.
Desipramin öncelikle depresyon tedavisinde kullanılır.[1] Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun (DEHB) semptomlarının tedavisinde de faydalı olabilir.[2] Faydasının kanıtı yalnızca kısa vadededir ve yan etkilerle ilgili endişeler nedeniyle genel faydası açık değildir.[3] Çok düşük dozlarda desipramin, fonksiyonel dispepsi ile ilişkili ağrının azaltılmasına yardımcı olmak için de kullanılır.[4] Etkinliğine dair çok az kanıt olmasına rağmen kokain bağımlılığının tedavisinde de denenmiştir.[5] Nöropatik ağrıda yararlı olduğuna dair kanıtlar da zayıftır.[6]
Desipramin, diğer TCA'lara göre daha az sedatif olma eğilimindedir ve ağız kuruluğu, kabızlık, idrar retansiyonu, bulanık görme ve bilişsel veya hafıza bozuklukları gibi daha az antikolinerjik etki üretme eğilimindedir.[7]
Desipramin, diğer antidepresanlarla karşılaştırıldığında aşırı doz durumunda özellikle toksiktir.[8] Desipramin doz aşımı veya şüphelenilen aşırı doz, tıbbi bir acil durum olarak kabul edilir ve acil tıbbi müdahale olmaksızın ölümle sonuçlanabilir.