Bu yazımızda Çarşaf (giyim)'in günümüz toplumundaki önemine değinmek istiyoruz. Çarşaf (giyim) siyasetten ekonomiye, kültürden teknolojiye kadar günlük hayatımızın çeşitli alanlarında temel bir rol oynuyor. Etkisi giderek daha belirgin hale geliyor ve etrafımızdaki dünyayı anlamak için incelenmesi çok önemli. Bu doğrultuda, Çarşaf (giyim) ile ilgili farklı yönleri analiz ederek, onun mevcut toplum üzerindeki alaka düzeyini ve etkisini derinlemesine inceleyeceğiz.
Çarşaf, Irak, Suriye, Suudi Arabistan, İran, Afganistan, Pakistan, Moritanya, Çad, Cezayir, Sudan, Yemen gibi çoğunluğu Müslüman olan toplumlarda bazı kadınların giydiği bir tesettür türü. Ayrıca İsrail de Yahudi kadınlarının da yıllardır giydiği kıyafettir. Çeşitli stilleri ve renkleri olmak ile birlikte sadece eller ve yüzün açık kalmasına izin verilir. Burka adı verilen modelde ise yüze bir peçe de takılarak, gözler de gizlenir.[1] Çarşaf giyen bazı kişiler eldiven takarak ellerini de kapatırlar.
Arap ülkelerinde giyilen çarşafa abâye, İran'da ise çador adı verilir.
Ülkelere göre yasal durumu
Avrupa
Birleşik Krallık'ta kadınların umuma açık alanlarda abaye, çarşaf, peçe veya benzeri kıyafetleri giymelerini sınırlayıcı bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.
Türkiye 1934 tarihli bazı kisvelerin giyilemeyeceğine dair kanun; hangi din veya mezhebe mensup olursa olsunlar ruhanilerin bu kıyafetlerini mabetleri ve ayinleri dışında giymelerini yasaklamaktadır. Umuma açık alanlarda erkeklerin veya kadınların herhangi bir biçimde giyinmelerini sınırlayıcı herhangi bir yasal düzenleme olmamıştır. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memurlar için kılık kıyafet yönetmeliği,[2][3] öğrenciler için de benzeri kıyafet mevzuatı hükümleri getirildi.[4]
Ortadoğu
Suudi Arabistan'da umuma açık alanlarda kadınların bedenlerinin tamamını kapatmaları zorunludur.[5] Bu ve benzeri dinsel olarak tanımlanan zorunlulukların yerine getirilip getirilmediğini denetlemek ve müdahalede bulunmak üzere Suudi Arabistan'da mutavva adı verilen 'din polisleri' istihdam edilmektedir. Kadınların örtünmesi ülkeyi çeşitli amaçlarla ziyaret eden tüm kadınlar için zorunludur. Kadınlar konusunda yaptırım ve kısıtlamalar örtünmenin ötesinde araç kullanabilmeleri, erkek sürücülerin kullandıkları taksilerde yolculuk yapabilmeleri konularında yaşanabilen tartışmalara kadar uzamaktadır.
İran'da 1979 Humeyni devriminden sonra kadınların umuma açık veya kamusal alanlarda başlarını kapatmaları zorunlu hale getirilmiştir. Bu zorunluluk Suudi Arabistan'da olduğu gibi turizm, ticaret ve diğer amaçlarla da olsa ülkeyi ziyaret eden tüm kadınlar için geçerlidir. Zorunluluğun uygulanması herhangi bir sınır kapısından ülkeye giriş yapıldığı anda başlamaktadır. Yüzün peçe ile kapatılması zorunlu değildir. Kadınlar saçlarının önden bir kısmını başörtülerinin dışına bırakabilmektedir. 'Çadur' İran'da 'abaye' benzeri bir kıyafet olarak giyilmektedir. Çadur kullanımında yüz nadiren örtülmektedir.
Birleşik Arap Emirlikleri'nde kadınlar geleneksel olarak abaye adı verilen kıyafeti giymekle birlikte ülkeyi ziyaret eden kişiler açısından herhangi bir kıyafet zorunluluğu kılan bir uygulama yoktur.
Abaye daha çoklukla selefi gelenekten gelen ülkelerde giyilmekte ve giyiminin zorunluluğu için Kur'an'dan Ahzap Suresi 59. ayet referans olarak verilmekte ise de ayetlerin farklı çevirileri ile farklı tefsirlerin elde edildiği ender konulardan birisi olmaya devam etmektedir. Bu da bahse konu ayetlerin çevirileri esnasında istenilen veya mevcut bir sonucu elde etmeye yönelik olmayan gayretlerin önem ve değerini artırmaktadır. Ahzap suresi 59. ayetinin çevirilerinden bazıları:
"Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış giysilerini üzerlerine alsınlar. Bu, onların tanınmaları ve incitilmemeleri için çok daha uygun bir yoldur..."[6]
"Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve inananların kadınlarına söyle: (Bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) örtülerini üstlerine salsınlar; onların tanınıp incitilmemesi için en elverişli olan budur..."[7]
"Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına dış elbiselerinden (cilbablarından) üstlerine giymelerini söyle; onların (özgür ve iffetli) tanınması ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur..."[8]
"Ey peygamber, hanımlarına, kızlarına ve inananların kadınlarına örtülerini üzerlerine salmalarını söyle. Bu, onların (erdemli kadınlar olarak) tanınıp hakarete uğramamaları için daha elverişlidir..."[9]