Bu yazıda çeşitli alanlarda büyük ilgi ve tartışma yaratan TCG Yıldıray (S-350) konusu ele alınacaktır. TCG Yıldıray (S-350) günlük yaşamın farklı yönleriyle ilgisi ve etkisi nedeniyle uzmanların, akademisyenlerin ve genel kamuoyunun dikkatini çeken bir konudur. Tarih boyunca TCG Yıldıray (S-350), çok çeşitli bakış açıları ve perspektiflerin ortaya çıkmasına neden olan çalışma, analiz ve tartışma konusu olmuştur. Bu anlamda bu makalenin amacı, okuyucuya bu konu hakkında derinlemesine ve titiz bir anlayış sunmak için TCG Yıldıray (S-350) hakkında kapsamlı ve güncel bir bakış açısı sunmaktır.
TCG Yıldıray (S-350), Ay sınıfı bir denizaltıdır. TCG Yıldıray; İzmit'teki Gölcük Tersanesi'nde inşa edilmiştir. Aynı zamanda Gölcük Tersanesi'nde üretilen ilk Türk denizaltısı TCG Yıldıray (S-350)'dir.[1] Tip 209/1200 olarak üretilmiştir. İlk kaynağı 1 Mayıs 1976'da, denize inişi 20 Temmuz 1979'da gerçekleşmiştir.[2] 20 Temmuz 1981'de Türk Donanması'na katılmıştır. Satıhta 11 kts, dalıştan 22 kts hızına ulaşabilmektedir. 9 subay, 25 astsubay, 2 uzman erbaş, 3 erbaş/er görev yapabilmektedir. 61,2 x 6,2 x 5,5 m. boyutlarındadır.[3] 2011'de aktif hizmetine devam etmektedir.
Atatürk, zamanın başbakanı Celâl Bayar'a 17 Ocak 1938 tarihli açıklama notunda şöyle diyordu:
"Yeni dört denizaltı gemimiz için bildirdiğimiz isimler şunlardır: Saldıray, Batıray, Atılay, Yıldıray. Bunların manalarını izaha bile hacet olmadığı kanaatındayım. Manaları; Türkçe olan bu kelimelerin kendisindedir."
Bu doğrultuda ilk "TCG Yıldıray" denizaltısına bu isim verilmiş; aynı isimdeki ikinci denizaltı olan TCG Yıldıray (S-350)'nin adı da Atatürk'ün bu isteğinden köken almıştır.
![]() | Askerî gemiler ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |