Bu yazıda Serin'in büyüleyici dünyasını keşfedeceğiz. Serin, toplum üzerindeki etkisinden günlük yaşamdaki etkilerine kadar son zamanlarda büyük ilgi gören bir konu haline geldi. Sonraki birkaç satır boyunca, Serin ile ilgili, kökeninden bugünkü evrimine kadar farklı yönleri analiz edeceğiz. Ayrıca Serin ile ilgili çeşitli görüş ve bakış açılarını da inceleyerek bu konuya kapsamlı ve zenginleştirici bir bakış açısı sunacağız. Şüphesiz Serin, derinlemesine keşfetmeye değer sonsuz duygu ve düşünceleri uyandırır. Serin hakkında bu keşif ve öğrenme yolculuğumuzda bize katılın!
![]() | |
Adlandırmalar | |
---|---|
Serin L-Serin (sol) DSerin (sağ) | |
Tanımlayıcılar | |
3D model (JSmol)
|
|
ChemSpider | |
ECHA InfoCard | 100.000.250 |
EC Numarası |
|
PubChem CID
|
|
CompTox Bilgi Panosu (EPA)
|
|
| |
| |
Özellikler | |
Molekül formülü | C4H9NO3 |
Molekül kütlesi | 105,09 g·mol−1 |
Görünüm | Katı,beyaz, iğne şeklindeki kristal görünüöü ve tatlı. |
Erime noktası | 215–225 °C |
Çözünürlük (su içinde) | Suda iyi çözülür (360 g·l−1 bei 20 °C). Dietileter'de çözülmez |
Tehlikeler | |
Güvenlik bilgi formu (SDS) | ICSC 1507 |
Aksi belirtilmediği sürece madde verileri, Standart sıcaklık ve basınç koşullarında belirtilir (25 °C , 100 kPa).
| |
Bilgi kutusu kaynakları |
Serin (Ser, S), organik bir molekül ve aynı zamanda hayvansal proteinlerde sıkça bulunan aminoasitlerden biridir. Hayvansal proteinlerde serinin sadece L-stereoizomeri bulunur. Serin insan vücudu tarafından glisin gibi diğer metabolitlerden sentezlenebildiği için dışarıdan beslenme yoluyla alınması şart değildir. Serin, ilk olarak ipek proteinlerinden 1865 yılında izole edilmiştir. İpek bol miktarda serin içerir. Serin ismini, ipek'in latincesi sericum 'dan almaktadır. Serin'in moleküler yapısı ilk defa 1902 yılında çözülmüştür.
Bu yazıda ya da bilimsel makalelerde Serin L- ya da D- olarak hiçbir ön ek almayarak sadece Serin diye bahsedilmişse, burada bahsi geçen L-Serin'dir.
Serin ve glisinin sentezi 3-fosfogliserat'ın oksidasyonuyla başlar. Bu oksidasyon reaksiyonundan elde edilen 3-fosfohidroksipirüvat, glutamik asitle bir transaminasyon reaksiyonunda kullanılır. Bu tepkimenin sonucunda üretilen 3-fosfoserin'den inorganik fosfat (Pi) grubunun ayrılması sonucunda serin sentezi tamamlanmış olur.
Serinin metabolizmada önemli fonksiyonları vardır. Pürinler, pirimidinler, sistein, triptofan (bakterilerde) ve daha birçok metabolitin biyosentezinde serin önemli bir role sahiptir.
Enzimlerin moleküler yapısına dahil edildiğinde, serinin, katalitik fonksiyonların yerine getirilmesinde çok önemli rolleri bulunur. Kemotripsin ve tripsin gibi birçok enzimin katalitik olarak aktif olan kısımlarında serin bulunduğu gözlenmiştir. Sinir gazları ve haşere ilaçlarında kullanılan bazı kimyasal maddeler, asetilkolin esteraz enziminin katalitik aktif bölgesindeki serin molekülünü kimyasal olarak değiştirerek bu enzimin fizyolojik fonksiyonunu tamamıyla engellerler. Esteraz enziminin enzimatik aktivitesinin yokluğunda, asetilkolin isimli nörotransmitter kısa süre içerisinde organizma için hayati tehlike oluşturacak bir ölçüde birikir, kasılmalar ve ölüm vuku bulur.
Serin racemerase enzimi tarafından substrat olarak L-serin kullanılarak sentezlenen D-serin, sinir hücrelerinin iletişiminde kullanılan bir moleküldür.