Bu yazımızda farklı alanlardaki kişilerin ve uzmanların dikkatini çeken bir konu olan Sahn-ı Seman Medresesi ile ilgili çeşitli yönleri inceleyeceğiz. Sahn-ı Seman Medresesi, tarihsel kökenlerinden bugünkü önemine kadar toplum, kültür ve günlük yaşam üzerindeki etkisine ilişkin tartışmalara ve düşüncelere yol açtı. Ayrıntılı analiz yoluyla Sahn-ı Seman Medresesi'in birçok yönünü inceleyerek anlamını, etkisini ve geleceğe yönelik olası sonuçlarını inceleyeceğiz. Ek olarak, Sahn-ı Seman Medresesi etrafında oluşturulan çeşitli bakış açıları ve konumları da inceleyerek okuyucuya bu büyüleyici konu hakkında kapsamlı ve zenginleştirici bir vizyon sunacağız.
![]() | Bu maddede kaynak listesi bulunmasına karşın metin içi kaynakların yetersizliği nedeniyle bazı bilgilerin hangi kaynaktan alındığı belirsizdir. (Mart 2024) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
Sahn-ı Seman, Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethinden sonra kurduğu eğitim kurumları arasında en üst düzeyde eğitim veren yükseköğrenim kurumudur. Sahn-ı Seman; Kur'an, hadis, kelâm, fıkıh, tefsir gibi İslam bilimlerinin yanı sıra fizik, kimya, matematik, astronomi gibi aklî bilimlerde dersler verirdi. Fatih Külliyesi içerisinde yer alan Sahn-ı Seman, külliye bütünlüğü içerisinde yapılmıştır. İnşaatı 1462 ile 1470 yılları arasında sürmüştür.[1]
Sahn-ı Seman'ın şekillenmesinde Ali Kuşçu ve Fatih Sultan Mehmet'in birlikteliği öne çıkmaktadır. Sahn-ı Seman İstanbul'un ilk Türk yükseköğretim kurumudur. Sahn-ı Seman medreseleri Fatih Külliyesi içindeki en yüksek düzeyli medresedir. Medreselerde Ali Kuşçu tarafından düzenlenen bir okutma planının olduğu, hattâ bunun “Kânûnnâme” şeklinde yapıldığı bilinmekle birlikte, bugüne kadar incelemesi yapılan Osmanlı arşiv belgeleri arasında bu belge ele geçirilememiştir. Bu kanunnamenin aslının 1918 yılında külliyede çıkan yangınla yok olması da olasıdır.
Sahn-ı Seman, I. Süleyman tarafından açılan Süleymaniye medreseleri zamanına kadar naklî (Dinî dersler) ve aklî (Fen dersleri) bilimlerde öğrenci yetiştirmekteydi. Kanuni devrinde bu medreseler din dersleri ihtisası yapılan medreseler olmuşlar, Süleymaniye medreseleri de aklî bilimlerin ihtisas yeri olmuştur. Ayrıca "Sahn-ı Seman"ın sözlük anlamı "Sekiz Bölüm"dür. Sekiz bölümden oluşan bir medrese olduğu için bu ad verilmiştir. Her bölümde 19 oda bulunur, bu bölümlerde en fazla iki çocuk kalırdı.
![]() | Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |