Bu makale Otoriteryen demokrasi konusunu derinlemesine ele alacak, farklı yönlerini keşfedecek ve mevcut bağlamda önemini ortaya çıkaracaktır. Otoriteryen demokrasi günlük yaşamın çeşitli alanlarına olan etkisi nedeniyle uzun süredir ilgi ve tartışma konusu olmuştur. Yıllar boyunca Otoriteryen demokrasi, günümüz toplumundaki alaka ve etkisini gösteren çok sayıda düşünce ve analize yol açtı. Bu makale aracılığıyla, okuyucunun günümüz dünyasında kapsamını ve önemini anlamasını sağlayacak kapsamlı ve ayrıntılı bir vizyon sunarak Otoriteryen demokrasi'e ışık tutmaya çalışacağız.
Makale serilerinden |
Demokrasi |
---|
Otoriteryen demokrasi, otoriterliğe dayanan, egemen sınıf tarafından idare edilen devletlerde görülen bir demokrasi türüdür.[1] Otoriteryen demokrasi "organik demokrasi" olarak da bilinir.[2][3] Faşizm ve Stalinizm için çoğunlukla totaliter demokrasi ifadesi kullanılır.[4][5]
Otoriter demokrasi ilk olarak Bonapartizm tarafından geliştirildi ve kullanıldı.[6] Bonapartist otoriter demokrasi anlayışı, Emmanuel Joseph Sieyès'in “Aşağıdan güven, yukarıdan otorite” atasözüne dayanıyordu ve halkın ihtiyaçlarına cevap veren aydınlanmış bir otorite olması gerektiğini iddia ediyordu.[7][8]
Otoriter demokrasi, faşizmi otoriter bir demokrasi biçimi olarak sunan faşistler tarafından destekleniyordu. Vatandaşların eşitliğini varsayan çoğunlukçu demokraside olduğu gibi geleneksel demokrasi kavramını açıkça reddeder. Faşizmde otoriter demokrasi kavramı İtalyan faşist siyaset teorisyeni Giovanni Gentile tarafından geliştirilmiş ve İtalyan Faşist lider Benito Mussolini tarafından kullanılmıştır.[1] Daha sonra Naziler otoriter demokrasi kavramını desteklediler.[9][10]