Günümüz dünyasında Nüklit toplumun farklı kesimlerinde sürekli ilgi duyulan bir konu haline geldi. Nüklit'in önemi, insanların günlük yaşamları üzerindeki etkisinin yanı sıra politik, ekonomik ve sosyal düzeyde karar alma üzerindeki etkisine de yansıyor. Tarihsel kökeninden bugünkü evrimine kadar Nüklit dünya çapında araştırma, tartışma ve yansıma konusu olmuştur. Bu makalede, Nüklit'in anlamını, sonuçlarını ve günümüzdeki geçerliliğini analiz etmek amacıyla Nüklit ile ilgili farklı yönler ele alınacaktır.
Nüklit ya da nükleer tür; atom numarası (Z), kütle numarası (A) ve nükleer enerji durumuna göre nitelenen herhangi bir atom türüdür. Bu nitelemede; atom numarasını oluşturan proton sayısı ve proton sayısıyla birlikte kütle numarasını oluşturan nötron sayısı (N) değerlendirilirken, söz konusu enerji durumunun yarı ömrü de gözlem yapmayı sağlayacak kadar (genellikle 10-10 saniyeden) uzun olmalıdır.[1][2]
Nüklit sözcüğü, 1947'de Truman Paul Kohman tarafından ortaya atılmış ve belli sayıda proton ile nötron barındıran "çekirdeğinin içeriğine göre nitelenen atom türü" olarak tanımlanmıştır.
Bir nüklit, örneğin 6 protonlu ve 7 nötronlu karbon-13 gibi, bir atomun çekirdeğinde belirli sayıda proton ve nötron bulunan bir türüdür. İzotop ise, bir elementin atom numarası aynı ama kütle numarası farklı olan nüklitleri ya da nükleer türlerinden her biridir. Dolayısıyla nüklit kavramı, herhangi bir elementin herhangi bir nükleer türüne atıfta bulunur ve kimyasaldan çok nükleer özelliklerine vurgu yapar. İzotop kavramı ise herhangi bir elementin tüm atom türlerini gruplar ve nükleerden çok kimyasal özellikleri vurgular. Zira, nötron sayısının nükleer özellikler üzerinde büyük etkileri varken, kimyasal reaksiyonlar üzerindeki etkisi çoğu element için ihmal edilebilir. Öyle ki, izotopları arasında N/Z oranının en fazla değiştiği hafif elementlerde bile genellikle sadece küçük bir etkiye sahip olup, ancak bazı durumlarda önemlidir:
İzotop daha eski bir terim olduğundan, nüklitden daha iyi bilinir. Bu yüzden, nükleer teknoloji ve nükleer tıp gibi nüklitin daha uygun olabileceği bağlamlarda hala ara sıra kullanılmaktadır.
Nüklit ve izotop terimleri sıklıkla birbirinin yerine kullanılsa da, izotop olmak nüklitler arasındaki bağıntılardan yalnızca biridir. Söz konusu bağıntılar aşağıdaki tabloda sunulmuştur:
Ad | Özellikle | Örnek | Notlar |
---|---|---|---|
İzotoplar | proton sayıları eşit
(Z1 = Z2 ) |
, , | |
İzotonlar | Nötron sayıları eşit
(N1 = N2 ) |
, , | |
izobarlar | Kütle numaraları eşit
(Z1 + N1 = Z2 + N2 ) |
, , | Bakınız: beta bozunması |
İzodiyaferler | Eşit sayıda nötron fazlası
(N1 − Z1 = N2 − Z2 ) |
, , | Bir nüklit ve onun alfa bozunma ürünü, izodiyaferlerdir.
Örnekler, nötron fazlalığı 1 olan izodiyaferlerdir. |
Ayna çekirdekler | Nötron ve proton sayısı değiş tokuşu
(Z1 = N2 ve Z2 = N1 ) |
, | |
Nükleer izomerler | Proton ve kütle numaraları aynı ama enerji durumları farklı | , | m = meta-kararlı (uzun ömürlü uyarılmış durum) |
Doğada, 80 farklı elementin bir ya da daha fazla kararlı izotopuna denk gelen ve bozunduğu hiç gözlemlenmemiş 252 nüklit vardır. Kararsız nüklitler radyoaktiftir ve radyonüklit olarak adlandırılırlar. Bunların bozunma ürünleri de radyojenik nüklitlerdir. Dünya'da, 252'si kararlı ve yaklaşık 87'si de kararsız olmak üzere, doğal olarak oluşan yaklaşık 339 nüklit bulunur.
Doğal radyonüklidleri üç tipe ayırmak uygun olabilir: