Günümüzde Kolesistokinin toplumumuzda büyük önem taşıyan bir konu haline geldi. Kolesistokinin, ortaya çıkışından bu yana araştırmacılar, akademisyenler ve halk arasında artan bir ilgi uyandırdı. Etkisi kültürden ekonomiye, siyasetten çevreye kadar farklı alanlara yansıdı. Bu yazıda Kolesistokinin'in önemini, zaman içindeki gelişimini ve günlük yaşamlarımız üzerindeki etkisini derinlemesine inceleyeceğiz. Ayrıca kapsamını ve sonuçlarını daha iyi anlamak için Kolesistokinin etrafında var olan farklı bakış açılarını ve görüşleri analiz edeceğiz.
Kolesistokinin (CCK, kökeni Yunanca kole, "safra", sisto, "kese", kinin, "hareket ettirici"; safra kesesi hareket ettirici), sindirim sisteminde peptid hormon. Yağ ve protein sindiriminde rol oynar. Geçmişte "pankreatozimin" adı verilen kolesistokinin, ince bağırsağın ilk bölümü olan oniki parmak bağırsağındaki hücrelerce salgılanır. Pankreastan sindirim enzimlerinin ve safra kesesinden safranın salınmasını sağlar ve açlık bastırıcı rol oynar.[1][2]
Kolesistokinin sindirim sistemindeki rolünün yanı sıra merkezî sinir sisteminde önemli bir nöropeptid olarak yer alır.[3] İnce bağırsağın mukoza tabakasında I hücresi adı verilen enteroendokrin hücreler, beyin nöronları ve enterik sinir sistemi nöronları tarafından salgılanır.[1] Salgılanması yemekten sonra yapılır ve oniki parmak bağırsağında yağ asitleri ve özellikle fenilalanin ve triptofan başta olmak üzere amino asitler bulunduğunda en yüksek miktarda gerçekleşir.[4][5]