Bu yazımızda güncel bağlamda büyük önem taşıyan Kayserili Ahmed Paşa konusuna değineceğiz. Kayserili Ahmed Paşa farklı alanlarda tartışma ve analiz konusu olmuştur ve günümüz toplumunda önemi yadsınamaz. Farklı bakış açıları ve yaklaşımlardan Kayserili Ahmed Paşa ilgi ve yansıma yarattı, bu da bizi çalışma ve anlayışını derinleştirmeye davet etti. Bu doğrultuda, bu konu hakkında kapsamlı ve zenginleştirici bir vizyon sağlamak amacıyla Kayserili Ahmed Paşa ile ilgili çeşitli yönleri inceleyeceğiz.
Bu madde hiçbir kaynak içermemektedir. (Nisan 2020) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
Kayserili Ahmed Paşa | |
---|---|
![]() | |
Doğum | 1806 Kayseri, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 1878 (71-72 yaşlarında) İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu |
Defin yeri | Süleymaniye Camii Haziresi, İstanbul |
Bağlılığı | ![]() |
Branşı | ![]() |
Hizmet yılları | 1825-1878 |
Rütbesi | Müşir |
Komutası | Karadeniz Filosu |
Çatışma/savaşları | Sisam İsyanı Kırım Savaşı |
Kayserili Ahmed Paşa (1806, Kayseri - 1878, İstanbul), Türk denizci ve siyaset adamı.
10 yaşında babasıyla beraber İstanbul'a geldi ve 1825 yılında bahriye neferi olarak askerliğe başladı. Daha sonra çavuş oldu. Gösterdiği bazı başarılarla, önce mülâzımlığa, sonra da yüzbaşılığa terfi ettirilip, korvet kaptanlığına tayin edilerek Sisam ayaklanmasını bastırmakla görevlendirildi. Burada ve daha sonraları Trablusgarp ve Mısır'da gösterdiği başarılar sebebiyle miralay rütbesine terfi etti. 1840 yılında riyale (tuğamiral), 1845 yılında patrona (tümamiral), 1850 yılında kapudan (oramiral) oldu. Kırım Savaşı'na (1853-1856) Karadeniz Filosu komutanı olarak katıldı. 1855 yılında Sivastopol'un alınmasında önemli rol oynadığından vezirlik payesiyle taltif edilerek müşir rütbesine terfi ettirildi. Cezayir-i Bahr-i Sefid, İzmir, Sayda ve Yanya valiliklerinde bulunduktan sonra 1873 yılında Bahriye Nazırı oldu.
30 Mayıs 1876 tarihinde Sultan Abdülaziz'e yapılan darbeye Dolmabahçe Sarayı'nı donanmayla denizden ablukaya alarak katıldı. Çerkes Hasan Olayı'nda ağır yaralandı, V. Murad döneminde ikinci kez Bahriye Nazırı oldu ve unvanı haziran ayında Kaptan-ı Derya oldu. II. Abdülhamid tarafından Ocak 1877'de görevden alınarak Tuna valiliğiyle İstanbul'dan uzaklaştırıldı.
1877-1878 Türk-Rus Savaşı sırasında Rusçuk muhafızı olarak görev yaparken, yaşlılık ve hastalığı nedeniyle İstanbul'a dönmesine izin verildi. Gelişinden az sonra öldü ve Süleymaniye Camii kabristanına gömüldü.