Günümüz dünyasında Holokost inkârı dünya çapında milyonlarca insanın dikkatini çeken bir konudur. Tarihsel önemi, mevcut toplum üzerindeki etkisi veya popüler kültür üzerindeki etkisi nedeniyle Holokost inkârı tartışma, hayranlık ve tartışmalara yol açan bir olgudur. Bu makalede Holokost inkârı'in farklı yönlerini inceleyeceğiz, farklı alanlardaki önemini analiz edeceğiz ve zaman içinde nasıl geliştiğini inceleyeceğiz. Holokost inkârı, kamuoyunda ortaya çıkışından çoklu yorumlarına kadar kimseyi kayıtsız bırakmayan bir konudur ve geçerliliği bugün de hissedilmektedir.
Holokost inkârının yasa dışı olduğu ülkeler
Holokost inkârcılığı ya da Holokost inkârı, II. Dünya Savaşı esnasında, Nazi Almanyası ve başka Mihver Devletlerinin, beş ila altı milyon arasındaki Yahudi’yi sistematik olarak yok etmesini inkâr eden bir düşünce akımıdır. Tarihi revizyonistler ve Holokost inkârcıları, Nazi toplama kamplarındaki gaz odalarının varlığını ve Adolf Hitler'in niyetinin bütün Avrupa Yahudilerini katletmek olduğu iddiasını da reddetmektedirler.[1][2]
1 Şubat 2011'de Hristiyan, Müslüman ve Yahudi din adamlarından oluşan yaklaşık 150 kişilik bir grup Auschwitz’i ziyaret etti. Müslümanlar adına Bosna-Hersek Reis-Ul-Uleması Mustafa Çeriç bir konuşma yaptı. Çeriç, Yahudi soykırımı ya da Srebrenitsa’daki Müslüman soykırımını inkâr edenlerin bu suça ortaklık etmiş olacaklarını belirtti[4] ve ekledi: "Genç nesilleri demokrasinin ve insan haklarının değerini bilmeleri için eğitmeli, onları nefret, hoşgörüsüzlük ve etnik çatışmaları reddetmeleri yönünde teşvik etmeliyiz ki, Auschwitz ve Srebrenica bir daha tekrarlanmasın..."[5]