Günümüz dünyasında El-Enfal Operasyonu her alanda ilgi ve tartışma yaratan bir konudur. Politikada, teknolojide, bilimde veya kültürde olsun, El-Enfal Operasyonu yaşama, düşünme ve ilişki kurma şeklimizi doğrudan etkileyen çok önemli bir unsurdur. Bu makalede, El-Enfal Operasyonu'in büyüleyici dünyasını inceleyerek onun önemini, sonuçlarını ve günümüz toplumunun gelişimindeki rolünü keşfedeceğiz. Ayrıntılı analiz ve çok disiplinli bir yaklaşımla, El-Enfal Operasyonu'in ortaya çıkardığı gizemleri ve zorlukları açığa çıkarmayı, böylece bilgiye yeni kapılar açmayı ve onun modern dünya üzerindeki anlamı ve etkisi üzerine derinlemesine düşünmeyi teşvik etmeyi amaçlıyoruz.
El-Enfal Operasyonu | |
---|---|
Bölge | Kürdistan Bölgesel Yönetimi |
Tarih | 1986-1989 |
Saldırı türü | Katliam |
Ölü | 180.000 sivil.[1][2] |
İşleyenler | Irak Ordusu |
Makale serilerinden |
El-Enfal Operasyonu, El-Enfal Harekâtı veya El-Enfal Soykırımı (Arapça: الأنفال حملة veya عمليات الأنفال), Irak'taki Saddam Hüseyin rejimi tarafından yürütülen ve liderliğini Ali Hasan el-Mecid'in yapmış olduğu, esas olarak Kürtleri hedef alan bir operasyondur. Operasyon ismini Kur'an'daki Enfal Suresinden almaktadır. Irak'taki Baas rejimi bu kodadı ile gerek peşmerge isyancılara gerekse kırsal Kuzey Irak'ın çoğunluğu Kürt sivillerden oluşan nüfusuna karşı 1986 ve 1989 arasında bir dizi saldırıda bulunmuştur. Operasyon özellikle 1988 yılında doruğuna ulaşmıştır. Enfal Operasyonu kara harekâtları, havadan bombalamalar, yerleşkelerin sistematik bir şekilde yıkılması, toplu zorunlu göçler, idam mangaları ve kimyasal silah kullanımı içermiştir[3] ki operasyonun baş ismi el-Mecid buradan hareketle daha sonra "Kimyasal Ali" olarak anılmaya başlanmıştır.[4] Operasyon ayrıca Süryanileri ve Irak Türkmenlerini de hedef almıştır.[kaynak belirtilmeli]
Bağımsız kaynaklar ölü sayısı üzerine 100.000 ile 150.000 üzeri gibi tahminlerde bulunurken, 100.000 kadar kadının dul kaldığı ve daha büyük sayıda çocuğun yetim kaldığı tahmin edilmiştir.[5] Uluslararası Af Örgütü ise sadece 1988 yılında "ortadan kaybolmuş" 17.000'den fazla kişinin ismini toplamıştır.[6] Operasyon doğası ve içerdiği çeşitli özellikler gereği birçok soykırımsal diye nitelendirilirken,[7][8][9][10] Human Rights Watch (Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü)'a göre bu nitelemenin sebeplerinden birisi de eli silah tutabilecek yaştaki erkeklerin operasyon boyunca ana hedef teşkil etmesidir.[11]