Delil

Günümüz dünyasında Delil, toplumun çeşitli alanlarında benzeri görülmemiş bir önem kazanan bir konudur. Hem akademik, hem ticari hem de sosyal alanlarda Delil sürekli tartışma ve tartışmaların odağı haline geldi. Delil, kökeninden günlük yaşam üzerindeki etkisine kadar uzmanların ve genel kamuoyunun dikkatini çekerek, sonuçlarının ve uygulamalarının anlaşılmasına yönelik artan bir ilgi yarattı. Bu makalede, bugün çok alakalı olan bu konuya kapsamlı bir bakış sağlamak amacıyla, Delil ile ilgili temellerinden onu çevreleyen mevcut trendlere kadar farklı yönleri inceleyeceğiz.

Justitia

Delil (kanıt ve delil kuralları olarak da bilinir!) hukuki işlemlerde bir şeyi teyit etmeye yönelik kullanılan ipuçlarıdır. Bu ipuçları, karara varılırken hangi ispatların dikkate alınması veya hangilerinin dikkate alınmaması gerektiğini belirler. Deliller belgesel delil, maddi delil, dijital delil, aklayıcı delil, suçlayıcı delil, uydurma delil türlerinde olabilir.[1]

Bir davanın, en basit olarak, mahkeme önüne gelen bir olayın (cinayet, kiranın ödenmemesi, satılan malın bozuk çıkması, bir trafik kazası gibi akla gelebilecek hemen her şey), kanunda o olayla ilgili olarak gösterilen duruma (adam öldürme suçu, kiracının temerrüdü, satım akdinde ayıpla ilgili hükümler, haksız fiil ve tazminat hükümleri) uyup uymadığını belirlemeye yarayan araçların genel adıdır. Delillerle yapılan somut olayının soyut kanun hükmüne uydurma faaliyetine ise ispat denir. Mahkemeler iki hususu tespit etme yükümlülüğüne sahiptirler. Bu iki husus şunlardır.

Maddi vakalar (Maddi olay)

Mahkeme iki hususu tespit ederken önce dava konusu olayın meydana gelip gelmediği, ne zaman meydana geldiği, ne şekilde meydana geldiği, kimlerin ne sıfatla bu olayda rol aldıkları (kısacası maddi vakıalar) belirlenir. İşte bunların ispatı delil ile olur.[2]

Hukuki sebepler

Hukuki sebepler ise zaten kanun, tüzük ve diğer mevzuat, mahkeme kararları, örf ve adet kuralları, evrensel hukuk kuralları gibi kaynaklardan doğan ve mahkemenin kendi takdirine göre uygulayacağı ilkelerdir.[3] Bunlar için ispat, dolayısıyla delil söz konusu olamaz. Bunlara örnek olarak birkaçı aşağıda verilmiştir:

Örnekler

  • Farazi bir kanun hükmü: Bir trafik kazası sonucu başkasının can sağlığı veya malı zarara uğrarsa, zarar veren motorlu araç sürücüsü sorumlu tutulur (bu bir hukuki sebeptir. Hakim mesleği gereği bu hükmü bilmektedir).
  • A arabasıyla B'ye çarpmıştır (Bu maddi vakıaya bir örnektir. Hakimin bunu bilmesi beklenemez. İspatı gerekir. Delil: Örn. Trafik polisinin tuttuğu kaza tespit tutanağı veya A'nın "B' ye çarptığım doğrudur" şeklinde ikrarı).
  • B yaralanmıştır (Bu maddi vakıaya bir örnektir. Hakimin bunu bilmesi beklenemez. İspatı gerekir. Delil: Örn. Hastane raporu.)

Eğer deliller 2. ve 3. maddeleri doğruluyorsa, hakim bu olayın 1. maddedeki kanun hükmüne uyup uymadığını denetlemektedir.

Kaynakça

  1. ^ "Evidence | Definition, Law, Types, Examples, & Facts | Britannica". www.britannica.com. 29 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ "LAW OF EVIDENCE". 28 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  3. ^ Gehl, Rod; Plecas, Darryl (1 Ağu 2017). "Chapter 3: What You Need To Know About Evidence". 7 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2024 – pressbooks.bccampus.ca vasıtasıyla. 

Ayrıca bakınız