Bugün Cariye toplumda büyük ilgi ve tartışma uyandıran bir konu. Pek çok kişi, hayatımızdaki önemini daha iyi anlamak için Cariye'i araştırmaya karar verdi. Bu makalede, kökeninden bugünkü etkisine kadar Cariye ile ilgili farklı yönleri inceleyeceğiz. Tam ve dengeli bir görüş sağlamak amacıyla Cariye ile ilgili çeşitli bakış açılarını ve görüşleri de tartışacağız. Bu konuda alınan tutum ne olursa olsun, Cariye'in toplumumuzda çok önemli bir rol oynadığı ve ciddi ve dikkatli bir şekilde düşünülmeyi hak ettiği yadsınamaz.
Cariye ya da halayık, savaşta esir edilmiş veya başka bir şekilde köle konumuna düşmüş, her konuda efendisinin isteklerine bağlı bulunan[1] kadınları ifade eder.[2][3] Savaşta esir edilen kadınlar için karavaş ismi de kullanılır.[4]
Cariyelerin efendilerinden oğulları Yahudi ve Arap toplumu gibi bazı toplumlarda genellikle köle kabul edilmemişlerdir. İslam öncesi Araplarda yaygın olan cariyelik sistemi Arapların Müslüman olmasından sonra da devam etmiş ancak Kur'an cariyelerin hak ve hukuku ile ilgili bazı durumları düzenlemiştir. İslam Devleti ve Osmanlı Devleti'nde 19. yüzyıl ortalarına kadar var olan bir sistemdi.
Köleliğin insani ve ahlaki bir kurum olmadığı ilk olarak Aydınlanma Çağı'nda seslendirilmeye başlanmıştır. İlk kanunlar İngiltere'de ve ABD'de 19. yüzyılın ilk çeyreğinde, 1807 yılında çıkarılmış, daha sonra diğer Avrupa devletleri onları izlemişti. Avrupa'da İngiltere ve Fransa, köleliği kaldıran ilk ülkelerdir. Osmanlı Devleti, İslami nedenlerden ötürü Avrupa'da köleliği terk eden en son ülke olmuştur. Osmanlı'da kölelik sistemi, batıdan etkilenerek liberal görüşler edinen Sultan Abdülmecid döneminde 1847'de bir fermanla şeklen kaldırılmıştır. Fakat gerçekte Osmanlı vilayetlerinde 19. yüzyılın sonuna kadar köle kullanılmaya devam edilmiştir.[6]