Barnabas konusu zaman içinde ilgi uyandıran ve tartışmalara yol açan bir konudur. Yaşamlarımız üzerindeki etkisi, tarihsel önemi veya toplum üzerindeki etkisi nedeniyle Barnabas, üzerinde düşünülmesi ve incelenmesi gereken bir konu olmuştur. Bu yazıda Barnabas ile ilgili kökenlerinden bugünkü evrimine kadar farklı yönleri inceleyeceğiz. Farklı bağlamlardaki önemini ve kamuoyunun gündemine nasıl damgasını vurduğunu analiz edeceğiz. Ek olarak, Barnabas hakkındaki görüş ve algıları ve bunun çevremizdeki dünyayla ilişki biçimimizi nasıl şekillendirdiğini inceleyeceğiz. Multidisipliner bir yaklaşım kullanarak, Barnabas'in daha derin ve daha geniş bir şekilde anlaşılmasını sağlamak amacıyla bu büyüleyici ve çoğu zaman karmaşık konuya ışık tutmaya çalışacağız.
Makale serilerinden |
Hristiyanlık |
---|
![]() |
Barnabas ya da Barnaba (Yunanca: Απόστολος Βαρνάβας, Apostolos Varnavas), Hristiyanlığın erken döneminde Nasıralı İsa'nın yaşamı boyunca kendi etrafında oluşturduğu "On İkiler"in arasında yer almayan elçilerinden biriydi. Elçilerin İşleri'ne göre, Kıbrıs'taki Yahudi diaspora cemaatinden geliyordu ve Levililerin kâhin İsrail kabilesine mensuptu.[1] Antakya'daki Hristiyan cemaatinin kurucu figürlerinden ve liderlerinden biridir ve mektuplarında (1. Korintliler, Galatyalılar) kendisinden birkaç kez bahseden Tarsuslu Pavlus'un öğretmeni olarak kabul edilir. Barnabas, Elçiler Çağı'nda Pavlus'la birlikte Hristiyan misyonerlik anlayışının gelişmesi için temel teşkil eden misyonerlik yolculuklarına çıkmış ve Elçiler Konsili'nin katılımcılarından biri olmuştur.
Apokrif Barnabas'ın İşleri'ne göre Barnabas, ulusal aziz olarak kabul edildiği Kıbrıs'ta vefat etmiştir. Bu gelenekte ölüm yılı olarak 61 yılı kabul edilir ve yer olarak da Mağusa yakınlarındaki Salamis gösterilir. Diğer efsanelere göre Roma'da da vaaz vermiş, Milano'nun ilk piskoposu olmuş ve Romalı Klement'i vaftiz etmiştir.
Kanonik incillerden başka Barnabas'a atfedilen ve muhtemelen 16. yüzyılın son çeyreğinde bir Müslüman tarafından yazılmış düzmece ve uydurma bir incil bulunmaktadır.[2][3][4][5][6]
Barnabas, M.S. 45 yılında Pavlus ile giriştiği Hristiyanlığı yayma çabalarından dolayı kendi vatandaşları olan Yahudiler tarafından öldürülür ve cesedi denize atılmak üzerine bir bataklığa saklanır. Barnabas'ın olayı gören öğrencileri ise cesedi kaçırıp, Salamis'in batısında bir yeraltı mağarasına gömmüştür. Barbanabas'ın göğsüne de Matta'nın yazdığı incilin kopyası koyulmuştur. Cesedin yeri uzun yıllar gizli kalmıştır. Olaydan 432 yıl sonra piskopos Anthemios mezarı rüyasında gördüğünü söyler ve mezarın yerini bulur. Matta İncili dolayısıyla da bulunan mezarın Barnabas'a ait olduğu teşhis edilir. Bu keşif sonrasında psikopos Anthemios, İmparator Zeno'yu bilgilendirmiştir. İmparator Zeno, cesedin bulunduğu yere Barnabas'ın adına bir manastır yapılması için bağış yapmıştır. Böylelikle M.S. 477'de Barnabas Manastırı inşa edilmiştir.[7]