Bugünkü yazımızda her yaştan insanın ilgisini çeken, yıllar boyunca tartışma ve araştırma konusu olan Ankara Postası'in büyüleyici tarihini keşfedeceğiz. Ankara Postası, kökeninden modern toplum üzerindeki etkisine kadar tarihte silinmez bir iz bıraktı. Ayrıntılı ve derinlemesine analiz yoluyla, Ankara Postası'in yaşamın farklı alanlarındaki önemi ve etkisinin yanı sıra günümüzde de devam eden geçerliliğini anlamaya çalışacağız. Ankara Postası'in inançlarımızı, değerlerimizi ve çevremizdeki dünyayla olan etkileşimlerimizi nasıl şekillendirdiğini ve bugün nasıl bir alaka ve anlam konusu olmaya devam ettiğini keşfedeceğiz. İlgi ve merak uyandırmaya devam eden bir figür veya konu olan Ankara Postası hakkındaki bu keşif ve yansıma yolculuğumuzda bize katılın.
![]() Filmin tanıtım broşürü | |
Yönetmen | Muhsin Ertuğrul |
---|---|
Yapımcı | İpek Film |
Senarist | Muhsin Ertuğrul (Reşat Nuri’nin uyarlaması bir Fransız oyunundan |
Uyarlama | Bir Gece Faciası |
Oyuncular | Neyyire Neyir Nafia Arcan İsmet Sırrı Sanlı Behzat Butak Ercüment Behzat Lav İsmail Galip Arcan Vasfi Rıza Zobu M. Kemal Küçük |
Görüntü yönetmeni | Cezmi Ar |
Cinsi | Sinema filmi |
Türü | Dram, savaş |
Renk | Siyah-Beyaz |
Yapım yılı | 1929, Türkiye |
Dil | Türkçe |
Ankara Postası, Muhsin Ertuğrul’un beyazperdeye aktardığı, Türk Kurtuluş Savaşı konulu 1929 tarihli sessiz filmdir.
Fransız yazar François de Curel’in 1922 tarihli “Terre Inhumaine” adlı oyunundan Reşat Nuri Güntekin’in “Bir Gece Faciası” adıyla uyarladığı oyunu Muhsin Ertuğrul beyaz perdeye aktarmıştır.[1] Orijinal eserde konusu I. Dünya Savaşı sırasında Alsace Lorraine'de geçerken; filmin konusu Türk Kurtuluş Savaşı'nda Adapazarı'nda geçer. 1921- 1924 arasında Kemal Film adına 6 film çektikten sonra film çekmeye ara vermiş olan Muhsin Ertuğrul, Fahir ve İhsan İpekçi kardeşler ile birlikte filmi çekti. Necmiye Sultan rolünü, eşi Neyyire Neyir canlandırdı.
İlk gösterimi 2 Ekim 1929'da İstanbul'da Elhamra ve Melek sinemalarında gerçekleşen filmi sadece İstanbul'da 15bin kişi izledi.[1] Bu, ülkede o güne kadar ulaşılmış en büyük sinema hasılatı idi. Filmin ticari başarısı, İpekçi Kardeşler'e yerli film yapımına devam etmek için cesaret verdi.[1]
Türk Kurtuluş Savaşı döneminde Kuvay-i İnzibatiye komutanının eşi Necmiye Sultan, kocasını görmek için İstanbul'dan Adapazarı'na gelir. Konakladığı evde, Kuvayi Milliyeci teşkilatının kuryesi Kudret'le tanışır; aralarında bir aşk doğar. Ancak bir çatışmadan sonra Necmiye, Kudret'i ele vermek isteyince, Kudret'in annesi tarafından öldürülür. Kudret başka bir çatışmada yaralanınca, kurye görevini kardeşi Osman alır. Yolda Osman, nişanlısını üç zorbanın elinden kurtarır. Ancak nişanlısı vurulmuştur. Osman buna rağmen yoluna devam eder.