Bu makalede, Zidovudin sorununu daha derinlemesine inceleyerek kökenlerini, yansımalarını ve olası çözümlerini analiz edeceğiz. Zidovudin son yıllarda tartışmalara konu olmuştur ve kapsamını ve günümüz toplumu üzerindeki etkisini anlamak için onu farklı perspektiflerden incelemek önemlidir. Araştırma ve analiz yoluyla bu konuya ışık tutmaya ve sonuçları hakkında daha kapsamlı bir görüş sunmaya çalışacağız. Ek olarak, Zidovudin'in zaman içinde nasıl geliştiğini ve geleceğe yönelik olası sonuçlarını inceleyeceğiz. Bu makalenin, Zidovudin'i tüm boyutlarıyla anlamaya yönelik kapsamlı bir rehber olması ve günümüzdeki önemi hakkında bilinçli bir tartışmayı teşvik etmesi amaçlanmaktadır.
Azidotimidin olarak da bilinen Zidovudin, HIV/AIDS'i önlemek ve tedavi etmek için kullanılan bir antiretroviral ilaçtır.[1] Genellikle diğer antiretrovirallerle kombinasyon halinde kullanılması önerilir.[1] Doğum sırasında veya bir iğne batması yaralanması veya diğer olası maruziyet sonrasında anneden çocuğa bulaşmayı önlemek için kullanılabilir.[1] Hem tek başına hem de lamivudin/zidovudin ve abakavir/lamivudin/zidovudin olarak satılmaktadır.[1] Ağız yoluyla veya damar içine yavaş enjeksiyonla kullanılabilir.[1]
Yaygın yan etkiler arasında baş ağrısı, ateş ve mide bulantısı bulunur.[1] Ciddi yan etkiler karaciğer problemlerini, kas hasarını ve yüksek kan laktat seviyelerini içerir.[1] Hamilelikte yaygın olarak kullanılır ve fetüs için güvenli görünmektedir.[1] ZDV, nükleosit analog ters transkriptaz inhibitörü (NRTI) sınıfındandır.[1] HIV'in DNA yapmak için kullandığı ters transkriptaz enzimini inhibe ederek çalışır ve bu nedenle virüsün replikasyonunu azaltır.[1]
Zidovudin ilk olarak 1964 yılında tanımlanmıştır.[2] 1987'de Amerika Birleşik Devletleri'nde onaylanmış ve HIV için ilk tedavi olmuştur.[1][3] Dünya Sağlık Örgütü'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.[4][5] Jenerik ilaç olarak mevcuttur.[1]