Yusuf dünyasında bizi hayatın farklı yönlerini sorgulamaya ve düşünmeye yönlendiren çok çeşitli durumlar, görüşler ve deneyimler bulabiliriz. Gözlem, katılım veya araştırma yoluyla Yusuf bize yeni ufuklar keşfetme ve bilgimizi zenginleştirebilecek değerli bilgileri keşfetme fırsatı veriyor. Tarih boyunca Yusuf toplumun gelişiminde temel bir rol oynamıştır ve etkisi günümüzde de geçerliliğini sürdürmektedir. Bu makalede Yusuf'in farklı yönlerini inceleyip çağdaş toplum üzerindeki etkisini analiz edeceğiz.
Yusuf | |
---|---|
Mısır hükümdarı | |
Doğum | MÖ 1592 Paddan Aram (günümüzde Harran, Türkiye) |
Ölüm | İkinci Ara Dönem |
Defin | Yusuf'un Kabri |
Eş(ler)i | Asenath |
Çocuk(lar)ı | Menaşe Efrayim |
Babası | Yakub |
Annesi | Rahel |
Yusuf (Arapça: يوسف Yūsuf), Yosef (İbranice: יוֹסֵף, romanize: Yôsēp̄, lit. "Artırmak")[1] veya Batıdaki ismiyle Joseph (Grekçe: Ἰωσήφ, Iōsēph),[2] Yakup'un oğlu olan İbrani din büyüğü ve atasıydı. Tevrat'a göre İsrailoğulları'nı meydana getiren on iki boydan birinin başıdır.[3] Kur'an'da adı geçen yirmi beş peygamberden birisidir.
Yahudi kutsal kitabı Tevrat'a göre Yakup tarafından Yusuf'a rengarenk bir kaftan hediye edilmiş. Yusuf'a Yehova (İsrailoğulları'nın Tanrı'ya atıfta bulunmak için söylenilen isim) tarafından rüyaları yorumlama yeteneği vurgulanmıştır. Onu kıskanan abileri tarafından önce kuyuya atılmış daha sonra bir kervan geçerken Yusuf'u bulup, Mısırlılara köle olarak satmıştır. İslamiyetteki Yusuf anlatıları Yahudilikle benzerlik gösterirken, Hristiyanlıktaki Yusuf anlatıları Yahudilikle birebir aynıdır. Tanah'taki (Hristiyanların Eski Ahit'i) Yaratılış Kitabı'yla, Kur'an'da Yusuf Suresi'nde yaşamı anlatılır.
Kur'an'da Yusuf tüccarlar tarafından bulunarak kuyudan çıkarılır ve Mısır'a götürülerek birkaç dirheme asillere satılır. (Yusuf: 20) Bu ifadeler anakronistik ifadeler olarak değerlendirilir. Çünkü dirhem Yunan kökenli Drachmiden türetilen ve İslamın çıkış yıllarında da sasanilerce kullanılan bir para birimdir. Yusuf döneminde mısırda resmi olarak kullanılan bir para yok.[4]
Yusuf'un hikâyesi Yahudi dini kitabı Tanah'ın Tevrat (Tora) bölümünün Yaratılış kısmında (37. bölümde) anlatılır.[5] Yaratılış kısmı Eski Ahit'te de bulunduğu için Yusuf bahsi Hristiyanlıkta Musevilikteki ile aynıdır.
Antik İsrail
İsrailoğulları
Kabileler
Devletler
Krallar
Savaşlar
Diğer
|
Yusuf doğmadan uzun yıllar önce babası Yakup, ikizkardeşi Esav'ı ve babası İshak'ı kandırarak, âmâ olan babasının kardeşi yerine kendisini kutsamasını sağladı. Durum ortaya çıkınca Esav'ın kendisini öldürmesinden korkarak Kenan Diyarı'nı terk etti ve Harran'a, dayısının yanına geldi. Dayısı Lavan'ın yanında çoban olarak çalışmaya başladı. Dayısının Lea ve Rahel adında iki kızı vardı. Yakup Rahel'e aşık oldu. Karşılığında her bir kız için yedişer yıl çalışmak koşuluyla dayısı iki kızını da Yakup'a verdi.
Yakup'un Lea'dan Reuben, Şimon, Levi, Yehuda, İssakar ve Zevulun isimlerinde altı oğlu oldu. Sevgili eşi Rahel kısırdı. Rahel'in cariyesi Bilha'dan Dan ve Naftali isimlerinde iki oğlu oldu. Lea'nın cariyesi Zilpah'dan Gad ve Aşer isimlerinde iki oğlu oldu. Tanrı Rahel'in dualarını kabul etti ve kısır olduğu halde Yusuf'u doğurdu.
Babası İshak peygamber öldükten sonra Yakup peygamber Kenan ülkesine göç etti. Göç sırasında Rahel bir oğul daha doğurdu ve doğum esnasında hayatını kaybetti. En küçük oğlunun adını Benyamin koydu. Böylece Yakup'un ileride İsrailoğulları'nı meydana getirecek olan 12 tane oğlu olmuş oldu.
Yusuf doğduğunda Yakup oldukça yaşlıydı. Ağabeylerinden çok küçük olan Yusuf'a özel bir düşkünlüğü vardı. Yusuf'a upuzun, rengarenk bir kaftan yaptırmıştı. Ağabeyleri Yusuf'u çok kıskanıyorlardı. Bu nedenle ona kötü davranıyorlardı. Büyümeye başladığında ağabeyleri ile birlikte babasının sürülerini güdüyor, ağabeylerinin yaptıklarını babasına anlatıyordu.
Yusuf bir gün bir rüya gördü. Rüyasında kardeşleri ile birlikte tarlada demet bağlıyordu. Birden Yusuf'un demeti ayağa dikildi ve kardeşlerinin demetleri Yusuf'unkinin önünde eğildiler. Yusuf bu rüyayı anlattığında kardeşleri ondan daha çok nefret ettiler.
Yusuf bir rüya daha gördü. Bu rüyasında Güneş, Ay ve on bir yıldız onun önünde eğildiler. Bu rüyayı anlattığında babası onu "Ben, annen, kardeşlerin gelip önünde yere mi eğileceğiz yani?" diyerek azarladı.[6]
İslamiyete göre ise rüyasını anlattığında babası rüyasını kardeşlerine anlatmamasını çünkü ağabeylerinin onu kıskanıp ona kötü bir şeyler yapmasından korktuğunu söyledi. Kur'an'daki Yusuf Suresinin 5. ayetinde geçen bu rüya Allah tarafından ona peygamberlik verileceğini işaret ediyordu.[7]
Kardeşlerinin Yusuf'u kıskanması, babası Yakub'un da aklına takılmıştı ancak bu konuda bir şey yapmadı. Kardeşleri Dotan'a sürüleri otlatmaya gittikleri bir gün Yusuf'u öldürme planları yaptılar. Babaları Yusuf'u arkalarından yanlarına gönderdi. Ağabeylerinin ne yaptıklarını kendisine anlatmasını tembihledi. Ağabeyi Ruben[8] Yusuf'a kıyamadı ve onu ıssız bir yerdeki susuz kuyuya atmalarını tavsiye etti. Sonradan gidip onu kurtarmayı planlıyordu. Bu plan diğerlerinin aklına yattı. Renkli kaftanını çıkarıp Yusuf'u kuyuya attılar ve yemeğe oturdular.
Bir süre sonra Mısır'a giden bir Midyan ticaret kervanı gördüler. Yehuda, "Yusuf ne de olsa kardeşimizdir, canına kıymayalım. Gelin onu İsmailoğulları'na[9] satalım", dedi. Yusuf'u kuyudan çekip çıkardılar ve yirmi gümüşe Medyen'li İsmailoğulları'na sattılar. Elbisesini de kana bulayıp babalarına getirdiler ve "Bak bunu bulduk" dediler. Yakup Yusuf'u vahşi bir hayvanın parçaladığını düşündü ve günlerce ağlayarak yas tuttu. Elbiselerini parçalayarak beline çul sardı. Oğulları ve kızları ne dedilerse onu avutamadılar.
Bu arada Medyenliler de, Yusuf'u Mısır'da firavunun bir görevlisine, muhafız birliği komutanı Potifar'a sattılar.
Yusuf, efendisi Potifar'ın evinde kalıyordu. Yaptığı her işte başarılı oluyordu. Potifar'ın evinin de bereketi artmıştı. Muhafız komutanı Potifar Yusuf'un tanrının özel bir kulu olduğunu düşündü. Onu malikanesindeki her şeyden sorumlu kıldı.
Yusuf oldukça yakışıklı bir genç olmuştu. Efendisinin eşi Züleyha Yusuf'a göz koydu ve onunla beraber olmak istedi. Yusuf kendisine bunca iyilik yapan efendisine bu kötülüğü yapmayacağını ve tanrının buyruğuna karşı gelmeyeceğini söyleyerek karşı çıktı. Züleyha elbisesini tutunca Yusuf elbiseyi bırakarak odadan çıktı. Züleyha Yusuf'un kendisiyle yatmaya çalıştığını, çığlık atınca da elbisesini bırakıp kaçtığını söyleyerek iftira attı. Efendisi Yusuf'u zindana attırdı.
Zindancıbaşı Yusuf'tan hoşnut kaldı ve onu diğer tutukluların başı yaptı. Zindancıbaşı her türlü sorumluluğu Yusuf'a verdi. Yusuf tanrının izni ile her şeyde başarılı oluyordu.
Bir süre sonra Firavun'u kızdıran sarayın baş sakisi ve fırıncıbaşısı zindana atıldılar. Yusuf onların hizmetine verildi. Her ikisinin de keyifsiz olduğu bir gün Yusuf nedenini sordu. İkisi de bir önceki gece birer rüya gördüklerini ve yorumlayacak kimse olmadığını söylediler. Yusuf, "yorum tanrıya özgüdür" dedi ve rüyalarını anlatmalarını istedi.
Baş saki rüyasında üç asma çubuğu gördüğünü, tomurcuklar açar açmaz salkım salkım üzüm verdiklerini, üzümleri firavunun kasesine sıktığını ve firavuna sunduğunu gördüğünü söyledi. Yusuf baş sakinin üç gün içerisinde zindandan kurtulacağını ve eski görevine iade edileceğini söyledi. Sakinin kurtulduktan sonra kendisini unutmamasını ve yardım etmesini istedi. Haksız yere ülkesinden uzaklaştırıldığını ve zindana düştüğünü söyledi.
Fırıncıbaşının rüyası ise şöyleydi: Fırıncıbaşı başının üstünde üç sepet beyaz ekmek taşıyordu. En üstteki sepette firavun için pişirilmiş pastalar vardı. Kuşlar sepetteki pastaları yiyorlardı. Yusuf fırıncıbaşıya üç gün içerisinde asılacağını ve başının etini kuşların yiyeceğini söyledi.
Üç gün sonra Firavun'un doğumgünü partisi vardı. Firavun baş sakiyi affetti ve görevine iade etti, fırıncıbaşıyı ise astırdı. Ancak baş saki Yusuf'un kendisine yardım etmesi konusunda söylediklerini anımsamadı.
Yusuf zindanda 7 yıl daha geçirdi. Tam 7 yıl sonra firavun bir düş gördü. Rüyasında Nil Nehri'nin kıyısında duruyordu. Irmaktan güzel ve semiz yedi inek çıktı. Sazlar arasında otlamaya başladılar. Sonra yedi çirkin ve cılız inek çıktı. Irmağın kıyısında öbür ineklerin yanında durdular. Çirkin ve cılız inekler güzel ve semiz yedi ineği yiyince, firavun uyandı. Yine uykuya daldı, bu kez başka bir düş gördü. Bir sapın ucunda yedi güzel ve dolgun başak bitti. Sonra, cılız ve doğu rüzgarıyla kavrulmuş yedi başak daha bitti. Cılız başaklar, yedi güzel ve dolgun başağı yuttular.
Firavun uyandığında çok kaygılandı. Mısır'daki tüm bilge ve büyücüleri çağırdı ancak kimse düşü yorumlayamadı. Birden baş saki Yusuf'u hatırladı ve zindanda başlarından geçenleri firavuna anlattı. Firavun Yusuf'u huzuruna çağırttı ve rüyasını yorumlamasını emretti. Yusuf yedi yıl bolluk olacağını, yedi yıl ise çok şiddetli bir kıtlık olacağını söyledi. Bolluk süresince ülkedeki ürünlerin beştebirini depolamasını tavsiye etti. Benzer rüyaların iki kere görünmesinin ise tanrının kesin kararını verdiğinin ve en kısa zamanda uygulamaya geçeceğinin göstergesi olduğunu söyledi. Bilgili bir adam bulup Mısır'ın başına geçirmesini tavsiye etti.
Yusuf'un söylediklerinden çok etkilenen ve onun bilgeliğine hayran kalan Firavun IV. Amenhotep, mühür yüzüğünü parmağından çıkarıp Yusuf'un eline taktı. Adını Safenat-Paneah (Zafenadpena) olarak değiştirdi.[10] Onu tüm Mısır'a ve saraya hükümdar atadı. Yusuf hükümdar olduğunda 30 yaşındaydı.[11] Yusuf Mısır'da Firavun'dan sonra ikinci adam oldu. Kıtlık yılları gelmeden önce toplayabildiği kadar tahıl toplayıp depoladı. On kentinin kahini Potipherah'ın kızı Asenath ile evlendi. Asenat'tan Efrayim ile Menaşe isminde iki oğlu oldu.
Yedi yıllık bolluk sona erince şiddetli bir kıtlık baş gösterdi. Kıtlık civar ülkelere de yayıldı. Herkes Yusuf'tan buğday satın almaya başladı. Yusuf'un babası Yakup da on oğlunu Mısır'a tahıl satın almaya gönderdi. En küçük oğlu Bünyamin'i, Yusuf gibi başına bir şeyler gelmesinden korktuğu için göndermedi.
Yusuf ağabeylerini tanıdı ancak onlar Yusuf'u tanımadılar. Yusuf onlara bir oyun oynamaya karar verdi. Mısır'a casusluk amacıyla geldiklerini iddia etti ve hayat hikâyelerini anlattırdı. Ağabeyleri Bünyamin'den bahsedince, onu da getirmelerini emretti. Ağabeyleri bu başlarına gelenlerin Yusuf'a yaptıklarının cezası olduğunu düşündüler. Kendi aralarında İbranice konuşurlarken Mısır'lı zannettikleri Yusuf'un onları anladığını bilmiyorlardı. Yusuf Ağabeyi Şimon'u tutsak olarak bırakmalarını söyledi ve diğerlerini tahıl vererek geri gönderdi. Tahıl için verdikleri paralarını da gizlice tahılların arasına saklattı. Ağabeyleri ayrılınca bir kenarda gizlice ağladı.
Yolda paraları bulan ağabeylerinin korkusu bir kat daha arttı. Eve varınca Yakup'a Mısır hükümdarının Bünyamin'i de görmek istediğini söylediler. Yakup bu fikre şiddetle karşı çıktı. Önce Yusuf'u sonra Şimon'u kaybettiğini, şimdi de Bünyamin'i kaybedeceğini söyledi. Ancak kıtlık iyice şiddetlenince onları tahıl almaları için yeniden göndermeye karar verdi ve gönülsüz olarak Bünyamin'i de götürmelerine razı oldu. Yanlarına ülkenin en iyi ürünlerinden hediye paketleri verdi. Torbalarda buldukları parayı geri götürmelerini söyledi. Yeni alacakları tahıl için de iki kat para verdi. Tanrı'dan Mısır'ın hükümdarına merhamet vermesini diledi.
Kardeşleri Yusuf'u görünce önünde yerlere kapandılar. Yusuf onları yemeğe davet etti. Kendisiyle aynı anneden olma küçük Bünyamin'i görmek çok dokunmuştu. Odadan çıkıp gizlice ağladı. Yemek esnasında kardeşleri Yusuf'un karşısında büyükten küçüğe sıralandılar. Normalde Yusuf'la beraber yemek yiyen Mısır'lı heyete ayrıca servis yapıldı zira Mısırlılar İbrani'lerle beraber yemek yemeyi iğrenç buluyorlardı. Yemekte Bünyamin'e diğerlerinden beş kat fazla yiyecek servisi yapıldı.
Ertesi gün kardeşlerinin torbalarına tahıl doldurttu. Bünyamin'in torbasına ise şarap içmekte[12] ve fal bakmakta kullandığı[12] gümüş kasesini ve tahılın parasını saklattı. Kardeşleri yola çıktıklarında kahyasını gönderip onları durdurttu ve hırsızlıkla itham etti. Kardeşleri hırsız aralarından biri ise onu öldürmelerini, diğerlerini köle almasını söylediler. Yusuf bunun yerine hırsızı köle alacağını, diğerlerini salacağını söyledi. Torbalar aranınca kase ve paralar Bünyamin'in torbasında çıktı. Yehuda, Bünyamin yerine kendisini köle olarak alması için Yusuf'a yalvardı. Yaşlı babalarının Yusuf'tan sonra Bünyamin'in de acısına dayanamayacağını söyledi.
Yusuf huzurundaki Mısırlıları odadan çıkardı. Kardeşlerinin önünde hıçkıra hıçkıra ağladı ve yıllar önce köle olarak sattıkları Yusuf olduğunu söyledi. Yusuf'un kardeşleri ile bir araya geldiğini duyan firavun çok sevindi ve Yusuf'a tüm ailesini Mısır'a getirmesini, onlara Mısır'ın en güzel yerlerini vereceğini söyledi. Yusuf yanlarına elbise, para ve tahıl vererek kardeşlerini ülkelerine geri yolladı. Babasını da alıp gelmelerini söyledi.
Kardeşleri eve dönüp olanları Yakup'a anlattılar. Gece rüyasında Tanrı Yakup'a "Mısır'a gitmekten çekinme. Soyunu orada büyük bir ulus yapacağım. Seninle birlikte Mısır'a gelecek, soyunu bu ülkeye geri getireceğim. Senin gözlerini Yusuf'un elleri kapayacak," dedi.
Yakup, tüm ailesi ve tüm malları ile Yusuf'un gönderdiği arabalara binerek Mısır'a göçtü. Oğullarının eşleri hariç toplam 70 kişiydiler. Yusuf Firavun'a hayvancılık yaptıklarını söylemelerini öğütledi. Yusuf malları ile birlikte geldiklerini söyledi, bu sayede Goşen'e yerleşebileceklerini ümit ediyordu. Zira Mısırlılar çobanlardan iğrenirlerdi. Firavun onları ülkenin en iyi yerine, Goşen'deki Ramses bölgesine yerleştirdi. Aralarından becerikli olanları da sarayın sürülerinden sorumlu yaptı. Bu sırada Yakup 130 yaşındaydı.
Kıtlık iyice şiddetlendi. Halk elinde avucunda ne varsa Yusuf'a getirip tahıl yiyecek satın alıyordu. Zamanla halkta para kalmadı. Yusuf halka hayvanları karşılığında yiyecek vermeye başladı. Hayvanlar da bitince arazileri karşılığında yiyecek vermeye başladı.
Yusuf, babası Yakup'un hastalandığını duydu. Oğullarını alarak babasının yanına gitti. Yakup, "Atalarım İbrahim'in, İshak'ın hizmet ettiği, Bugüne dek yaşamım boyunca bana çobanlık eden Tanrı, beni bütün kötülüklerden kurtaran melek bu gençleri kutsasın! Adım ve atalarım İbrahim'le İshak'ın adları bu gençlerle yaşasın! Yeryüzünde çoğaldıkça çoğalsınlar.›› diyerek torunlarını kutsadı. Ancak sağ elini Manaşşe yerine küçük olan Efrayim'in başına koydu. Yusuf babasını uyarınca Yakup, durumun farkında olduğunu ancak Efrayim'den daha büyük bir halk olacağını söyledi. Böylece Efrayim'i Manaşşe'nin önüne geçirmiş oldu. Yakup daha sonra oğullarına son sözlerini[13] söyledi ve 147 yaşında öldü. Vasiyeti üzerine Kenan ülkesinde toprağa verildi.
Babaları İsrail ölünce Yusuf'un kardeşlerini bir korku sardı. Daha önce yaptıkları kötülük nedeniyle kendilerinden intikam almasından korkuyorlardı. Bu nedenle İsrail'in ölmeden önce Yusuf'tan kardeşlerini affetmesini istediği yalanını uydurdular. Yusuf gönüllerini ferah tutmalarını söyledi. Yusuf, "Korkmayın. Ben Tanrı mıyım? Siz bana kötülük düşündünüz, ama Tanrı bugün olduğu gibi birçok halkın yaşamını korumak için o kötülüğü iyiliğe çevirdi. Korkmanıza gerek yok, size de çocuklarınıza da bakacağım." dedi ve kardeşlerini affetti.[14]
Yusuf Tevrat'a göre 110 yıl yaşadı. Torunlarının torunlarını gördü. Ölmeden önce yakınlarına, "Ben ölmek üzereyim," dedi, "ama Allah kesinlikle size yardım edecek; sizi İbrahim'e, İshak'a, Yakup'a ant içerek söz verdiği topraklara götürecek." Sonra onlara ant içirerek, "Allah kesinlikle size yardım edecek" dedi, "O zaman kemiklerimi buradan götürürsünüz." Yusuf Mısır'da mumyalanıp bir tabuta kondu.
Yusuf يوسُف | |
---|---|
Yusuf'un hayatı Yusuf Suresi'nde anlatılır ve Kur'an'da adı geçen peygamberlerden birisidir.[15] Kur'an'daki hayat hikâyesi Tevrat'ta bulunan hikâye ile genel itibarıyla benzer olmakla beraber farklılıklar da bulunmaktadır.[16]
Kuran'da Yusuf Kıssası "kıssaların en güzeli" olarak tanımlanmaktadır.[17] Yusuf'un son derece yakışıklı olduğu ve bu yakışıklığının Mısır firavununun karısını onu baştan çıkarmak için çektiği söyleniyor. İslam Peygamberi'nin bir zamanlar "Yusuf ve annesine, güzelliğin üçte biri, üçte ikisi ise diğer insanlara verilmiştir." söylediğine inanılır. Kur'an'da kardeşler Yakup'tan Yusuf'un onlarla gitmesine izin vermesini ister.[18] Yusuf'un içine atıldığı çukur bir kuyudur ve Yusuf, geçen bir kervan tarafından köle olarak alınmıştır. Kardeşler babasına bir kurtun Yusuf'u yediğini açıkladığında[19] kör olana kadar keder içinde ağladı.
Antik Mısır mitolojisindeki Akhenaten'in annesinin babası olan Yuya'nın Eski Ahit ve Kur'an'da adı geçen Yusuf (Joseph) olduğu Mısırlı tarihçi Ahmed Osman tarafından iddia edilmiştir.[20]
Soyağaçları:
Sırasıyla Yakup'un eşleri ve oğulları (K = Kız çocuğu) | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Lea | Reuben (1) | Şimon (2) | Levi (3) | Yehuda (4) | İssakar (9) | Zebulun (10) | Dina (K) | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Rahel | Yosef (11) | Benyamin (12) | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Bila (Rahel'in hizmetçisi) | Dan (5) | Naftali (6) | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Zilpa (Lea'nın hizmetçisi) | Gad (7) | Aşer (8) |