Bu yazımızda Yaz saati uygulaması'in büyüleyici dünyasını detaylı olarak inceleyeceğiz. Kökenlerinden günümüz toplumu üzerindeki etkisine kadar kendimizi bir keşif ve zenginleştirme yolculuğuna kaptıracağız. Yaz saati uygulaması yüzyıllardır ilgi ve tartışma kaynağı olmuştur ve bu vesileyle onun birçok yönüne ışık tutmayı amaçlıyoruz. Sonraki birkaç satırda onun özelliklerini, farklı alanlardaki etkisini ve çevresinde görülen gelecek perspektiflerini derinlemesine inceleyeceğiz. Yaz saati uygulaması hakkında bilgi ve düşünce evrenine girmeye hazır olun!
Yaz saati uygulaması (YSU), herhangi bir ülkede veya bölgede gün ışığından, sabahları daha az, öğleden sonra daha çok yararlanmak üzere, periyodik olarak, saatlerin belirli bir miktarda değiştirilmesidir. Genellikle, bu uygulama kapsamında saatler ilkbahar başlangıcında bir saat ileri, sonbaharda ise bir saat geri alınır.[1] Çağdaş yaz saati uygulaması ilk defa 1895 yılında Yeni Zelandalı bir böcekbilimci olan George Vernon Hudson tarafından önerildi.[2] O günden sonra birçok ülke bu uygulamayı benimseyerek kullanmaya başladı. Bununla birlikte, yaz saati uygulamaları ülkeler arasında farklılık gösterebilir.
Yaz saati uygulaması tartışmalıdır.[1] Gün ışığından daha çok yararlanmak için gündüz saatlerine bir saat eklenmesi satış, spor ve iş saatlerine bağlı çeşitli etkinlikleri olumlu yönde etkilerken[3] tarım, gece eğlenceleri gibi güneş ışığıyla beraber biten etkinliklere olumsuz etki yapar.[4] Öte yandan, öğle saatlerine bir saat daha eklemek, trafik kazalarından kaynaklanan ölüm oranlarını da azaltmaktadır.[5] Ne var ki, uygulamanın sağlık ve suç oranları üzerindeki etkisi daha az belirgindir. Her ne kadar uygulamanın ilk hedeflerinden biri akşam saatlerindeki aydınlatma enerjisi tüketimini kısmak olsa da,[6] günümüzde çağdaş ısıtıcı ve serinletici cihazların yaygınlaşmasıyla birlikte bu amacından sapmaya başladı. Öyle ki, 20. yüzyıl başlarında elektrik temel olarak aydınlatmada kullanılıyordu. Teknolojik gelişmeler yeni elektrik kullanım alanları yaratınca buradan elde edilen tasarruf azaldı. Bu bakımdan bu uygulamanın kullanılması çelişkili ve tutarsız bir hâl almaya başladı.[7]
YSU'da ara sıra meydana gelen kaymalar başka zorlukları da beraberinde getirir. Bundan dolayı, zaman kaydetmede ve görüşmelerle yolculukların ayarlanmasında, faturalandırma, arşivcilik gibi işlerde, tıbbi cihazların ve iş makinelerinin kullanımı[8] ile uyku düzeninde[9] sorunlar meydana gelir. Yazılımlar genellikle bilgisayarların saatlerini otomatik olarak ayarlar. Ne var ki, bunun sınırları vardır ve özellikle YSU kuralları değiştiğinde hata olasılığı artar.[10]
Her ne kadar günümüzde kullanılmasa da, birçok antik medeniyet günlük çizelgelerini gün doğuşu ve batışına odaklayarak çağdaş YSU'dan daha esnek ve dakik zaman ayarlamaları kullanıyorlardı. Gündüzü, tüm günün uzunluğunu değiştirmeyecek şekilde on iki eşit parçaya bölerek yaz aylarında saatlerin daha uzun olmalarını sağlarlardı.[11] Örneğin, Antik Roma'daki su saatleri yılın farklı ayları için farklı ölçekler barındırmaktaydı: kışın yaşanan gündönümü sırasında Roma'nın bulunduğu enlemde gün doğumundan sonraki üçüncü saat hora tertia, çağdaş saat sisteminde 09:02'ye karşılık gelmekte olup 44 dakika sürmekteydi. Aynı saat, yazın yaşanan gündönümü sırasında ise 06.58'e karşılık gelmekte olup 75 dakika sürmekteydi.[12] Antik dönemden sonra, eşit uzunluklu standart saatlerin kullanımı yavaş yavaş eşit olmayan uzunluktaki saatlerin yerini almaya başladı. Böylelikle günlük zaman mevsimlere göre değişiklik göstermiyordu. Eşit olmayan uzunluktaki saatlerin kullanımı Aynoroz'daki manastırlarda[13] ve bazı Yahudi kutlamalarında[14] olduğu gibi, kimi yerlerde hâlen geleneksel olarak kullanılmaktadır.
"Erken yatıp erken kalkmak, kişiyi sağlıklı, zengin ve akıllı yapar" özdeyişinin sahibi olan Benjamin Franklin, Amerika Birleşik Devletleri'nden Fransa'ya elçi olarak yollandığı sırada, Paris halkının mum israfını önlemesi ve gün ışığından daha çok yararlanması için imzasız bir mektup yayımladı.[15] Bu 1784 yergisi, panjurları vergilemek, mumları karneye bağlamak ve insanları gün doğumu sırasında kilise çanları ve top ateşiyle beraber uyandırmak gibi öneriler içermekteydi.[16] Franklin, YSU'yu önermedi; antik Roma'da olduğu gibi 18. yüzyıl Avrupası da kesin bir zaman çizelgesi tutmamayı sürdürdü. Ancak bu, Franklin'in döneminde standart bir hal almaya başlayan demiryolu ve iletişim hatlarının gelmesiyle değişmeye başladı.[17]
Çağdaş YSU ilk defa Yeni Zelandalı bir böcekbilimci olan George Vernon Hudson tarafından önerildi. Vardiyalı bir işte çalışan Hudson, böcek toplamak için yeterli zaman bulmaktaydı. Öyle ki, bu onu gün batımından önceki son saatlerin önemini sorgulamaya itti.[2] 1895 yılında Hudson, Wellington Felsefî Topluluğu'na bir bildiri yollayarak iki saatlik bir değişimi kapsayan yaz saati uygulamasını önerdi.[18] Bu öneriye Christchurch çevresinden hatrı sayılır bir ilgi belirdi. Bunun ardından Hudson, benzer bir bildiriyi 1898 yılında bir kere daha yolladı.[19] Pek çok yayın, yanlış bir biçimde YSU'nun mucidi olarak ünlü bir İngiliz müteahhit olan William Willett'ı gösterdi.[20] Willett da Hudson'dan bağımsız olarak 1905 yılında kahvaltıdan önce çıktığı bir gezintide Londra'daki insanların pek çoğunun yaz günlerinin ilk saatlerinde uyuyor olduklarını keşfederek benzer bir uygulama tasarladı.[21] Ayrıca, hırslı bir golfçü olan Willett, akşam karanlığının çabucak çökerek golf oynamasına engel olmasından da rahatsızlık duyuyordu.[22] Onun çözümü de yaz aylarında saatleri ileri almak oldu. Bu önerisi Hudson'un önerisinden iki yıl sonra gerçekleşti.[23]
Aşağıda yer alan Siyaset başlığında anlatıldığı üzere, Willett'ın bu önerisi 1915 yılında ölümüne kadar Birleşik Krallık'ta ilgi çekmedi. Ancak I. Dünya Savaşı'nda Almanya, müttefikleri ile beraber elinde bulunan topraklarda 30 Nisan 1916 tarihinden itibaren bu uygulamayı benimseyerek Avrupa'da bu uygulamayı kullanan ilk devlet oldu. Uygulamanın ilk kullanım amacı savaş sırasındaki kömür kullanımından tasarruf etmekti. Daha sonraları Birleşik Krallık, müttefikleri ve Avrupa'da savaşta yer almayan birçok devlet bu uygulamayı benimsemeye başladı. Rusya ve diğer başka ülkeler bir yıl sonra bu uygulamayı kullanmaya başlarken Amerika Birleşik Devletleri bunu 1918 yılında kullanmaya başladı. Bu zamandan sonra birçok ülkede uygulamalar konusunda yeni kanun ve düzenlemeler yürürlüğe kondu.[24]
Tipik bir saatlik uygulamada ilkbahar aylarında bir bölgedeki yerel zaman dilimi 2.00 iken, saatler bir saat ileri alınarak 03.00'a ilerletilir. Böylelikle o gün yirmi üç saat olur. Aynı şekilde, sonbahar aylarında saat ilerletilmiş halde iken 02.00'ı gösterdiğinde, saatler bir saat geri alınarak 01.00'ı gösterecek biçimde ayarlanır. Bu geri dönüşten sonraki gün yirmi beş saattir. Dijital göstergeli uygulamada yaz saati 02:00'yi tam olarak okumaz. Saat 01:59:59.9'a geldiği anda ya ileriye 03:00:00.0'e gider ya da geriye 01:00:00.0'e döner. Örneğin, Eşgüdümlü Evrensel Zaman'daki standart yerel saat YSU'da UTC+11.00 olurken standart UTC−10 yerel saat, YSU'da UTC−9 olur.
Saat değiştirme hafta sonu gecesi uygulanarak gün içindeki iş akışının bozulmasının önüne geçilir. Genelde değişiklik bir saat yapılmakla birlikte Avustralya'nın Lord Howe Adası yarım saat uygulamaktadır.[25] Geçmişte yirmi dakikadan iki saate kadar değişen yaz saati uygulamaları yapılmıştır.
Değişiklik yapılacağı zaman komşu ülkeler arasındaki koordinasyonlar değişiklik gösterir. Avrupa Birliği üyelerinin hepsi aynı anda, saat 01:00 UTC'de değişikliğe giderler. Böylece, DAS her zaman OAS'nın bir saat önünde kalmış olur. Farklı zaman dilimlerinde yer alan komşu ülkeler farklı bir yol izlediklerinde geçici olarak bir iki saat için başka bir zaman diliminin ötesine veya dilimine geçebilir.[26] Kuzey Amerika genel olarak yerel saat 02:00'da saatleri değiştirir, böylece örneğin, Sıradağlar Zaman Dilimi geçici olarak Pasifik Zaman Dilimi ile aynı zamanda yer alır veya onun 2 saat önüne geçer. Avustralya eyaletlerinin bir standardı yoktur. Hatta tarih olarak bile anlaşamazlar. Örneğin, 2008'e YSU uyumlu eyaletler 5 Ekim'de saatlerini değiştirirken Batı Avustralya 26 Ekim'de, yani 21 gün sonra saati değiştirmiştir.[27]
Başlangıç ve bitiş tarihleri konuma ve yıla bağlı olarak değişir. 1996'dan beri Avrupa Yaz Saati, mart ayının son pazar gününden ekim ayının son pazarına kadar uygulanmaktadır. Önceleri Avrupa Birliği'nde kurallar tam olarak oturmamıştı.[26] 2007'den başlayarak, Birleşik Devletler'in büyük bölümü ile Kanada'da YSU, martın ikinci pazarından kasımın ilk pazarına kadar, hemen hemen yılın üçte ikisinde uygulanmaktadır.[28] 2007'de ABD'deki değişiklik 2005 Enerji Politikası Yasası'nın bir parçasıydı. 1987'den 2006'ya kadar, başlangıç ve bitiş tarihleri nisanın ilk pazarı ile ekimin son pazarıydı ve Amerika Kongresi önceki tarihlerdeki uygulamayı devam ettirdi. Şimdi ise, bir enerji tüketim çalışması yapıldı.[29]
Güney Yarımküre'de başlangıç ve bitiş tarihleri terstir. Örneğin, Şili anakarasında YSU saati ekimin ikinci cumartesinden martın ikinci cumartesine kadar ve 24:00 yerel saatlik değişimlerledir.[30] Bu yüzden, Birleşik Krallık ve Şili anakarası arasındaki saat farkı, yıla bağlı olarak dört veya beş saat olabilir.
Şili'nin batısı, İzlanda ve diğer alanların zaman dilimlerindeki sapmalar, YSU'nun yıllık dönüşümünün etkisiyle batıya doğrudur. Bu etkiler saat uygulamasından bağımsızdır. Örneğin, Saskatoon ve Saskatchewan'da, 106° 39′ W boylamında, ideal Dağ Zaman Dilimi (105° W) merkezinin az batısındadır. Saskatchewan'da saat, Amerikan Merkezi Saat Diliminin (90° W) yıllık dönüşümündedir. Bu yüzden, Saskatoon daima güneş saatinin 67 dakika ilerisindeyken[31] Hindistan'ın güneydoğusu ve diğer birkaç alanda saat dilimindeki sapmalar doğuya doğrudur. Bu da, YSU'nun zararınadır.[32] Birleşik Krallık İrlanda, YSU'yu 1968'den 1971'e kadar uyguladı. Fakat kullanışlı olmamasından dolayı, özellikle kuzey bölgelerde artık uygulamadan vazgeçti.[33]
Fransa'nın batısı, İspanya ve diğer alanların yaz saati dilimlerindeki sapmalar YSU'nun kış saati uygulamasının etkisiyle bir saat artar. Örneğin, Alaska'daki Nome şehri 165° 24′ W boylamında ve ideal Samoa Zaman Dilimi (165° W) merkezinin batısındadır. Fakat Nome, Alaska Saat Dilimini (135° W) YSU ile uygular. Bu yüzden Some güneşten, kışın yaklaşık iki saat, yazın ise yaklaşık üç saat ileridir.[34] Çifte yaz saati uygulaması nadiren, bazı özel durumlarda benimsenir. Örneğin, Britanya bu tarz bir uygulamayı II. Dünya Savaşı sırasında kullanmıştır.[26]
YSU, güneş doğuş saatinin neredeyse hiç değişmediği ekvator yakınında genellikle uygulanmaz. Bazı ülkelerin ise sadece bazı bölgelerinde uygulanır. Örneğin, Brazilya'nın güneyinde ekvator çizgisinin geçmediği yerlerde uygulanırdı.[35] YSU, orta ve yüksek enlemlerde daha sık uygulanırken, Güney Amerika, Asya, Afrika ve Okyanusya'da genellikle uygulanmaz.
Willett'ın 1907 yılındaki önerisiyle beraber, daha uzun sürecek olan gündüz saatleri sayesinde çeşitli boş zaman etkinliklerine zaman kalacak olması tartışılmaya başlandı. Özellikle yüksek enlemlerde yer alan yerlerde yazları gerçekleşen gündönümlerine yakın günlerin uzun gündüz saatleri içeriyor olması, bu bölgelerdeki gündüz vaktinin daha verimli bir şekilde kullanılacağı ve sabahın erken saatlerinin boşa harcanmayacak olması anlamına geliyordu.[23] YSU, kışın herhangi bir geniş çaplı getiriye sahip değildir. Bunun nedeni, kış sabahlarının karanlık oluşu, dolayısıyla çalışanların güneşli havada yapılabilecek boş zaman etkinliklerinin olmaması veya çocukların erken saatlerde kalkıp karanlıkta okula gitmek zorunda kalmasıdır.[37]
Günün planlanması hakkında genel görüş, YSU'nun birçok getiriye sahip olduğudur. Örneğin, belli bir amaca yönelik olarak insanları erken kalkmaya itmesi, bu uygulamadan kişisel olarak hoşlanmayan kişiler için bile olumlu bir yandır.[38] Düzenlemenin avantajları öyle büyüktür ki, birçok insan çalışma programını televizyon yayınları ve günışığına göre ayarlayıp değiştirerek, YSU'nun kullanılmakta olup olmadığını göz ardı eder.[39]
YSU sayesinde gerçekleşen enerji tasarrufunda en büyük pay konut aydınlatmasında görülür. Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'nın toplam elektrik kullanımının yaklaşık %3,5'i aydınlatmaya ayrılır.[7] Sayısal olarak gündoğumunu ve günbatımını geciktirmek, akşamları yapay ışıklandırmaya ayrılan enerjiyi azaltmaktadır. Franklin'in 1784'te belirttiği üzere, akşam saatlerindeki kısıntı, gündüz saatlerindeki artmanın önüne geçtiğinde aydınlatma giderleri azalmaktadır. YSU'nın ilk amaçlarından biri akşam kullanılan bu aydınlatma harcamalarını kısarak enerjinin çöpe gitmesini önlemekti.[6] Her ne kadar enerji tasarrufu önemli bir amaç olarak kalsa da,[32] enerji kullanım seyirleri o günlerden bugüne değişme gösterdi. Öyle ki son çalışmalara bakıldığında sınırlı ve çelişkili enerji kullanım verileriyle karşılaşılmaktadır. Elektrik kullanımı coğrafî şartlar, iklim ve ekonomik koşullara göre değişiklik gösterir. Bu da uygulama hakkında yapılacak olan tek bir çalışmayı genellemede en büyük engellerden biridir.[7]
Bunların dışında kimi çalışmalar YSU'nun motor yakıt tüketimini arttırdığını göstermektedir.[7] Yine de 2008 yılında DOE tarafından hazırlanan raporda, 2007'deki YSU'ya geçiş sürecinde kayda değer bir benzin fiyat artışının bulunmadığı ifadesi yer almaktadır.[47]
Perakendeciler, spor eşyası üreticileri ve öğle saatlerinin artışından olumlu etkilenen diğer iş alanları, YSU'dan olumlu etkilenmektedir. Bunun başlıca nedeni, uygulamanın getirisi olan uzun öğle saatlerinin müşterileri marketlere giderek alışveriş yapıp çeşitli spor etkinliklerine katılmaya itmesi olarak açıklanmaktadır.[48] 1984 yılında Fortune dergisinin tahminlerine göre, yedi hafta süren bir YSU sayesinde 7-Eleven şirketinin gelirlerini $30 milyon arttığı belirlenirken, Ulusal Golf Vakfı'nın hesaplarına göre, YSU'nun uygulandığı dönemlerde golf sanayisinin gelirlerinin $200 milyondan $300 milyona yükseldiği belirlendi.[49] 1999 yılında yapılan bir çalışmaya göre YSU, Avrupa Birliği'ndeki boş zaman etkinlikleri sanayisini %3 oranında büyütmektedir.[7] Tüm bunların tersine uygulama, çiftçileri ve işi güneşe bağlı olan birçok işçiyi olumsuz olarak etkilemektedir.[50] Buna rağmen birçok çiftçi YSU'dan yana ya da tarafsızdır.[51] Örneğin, tahıl hasadının en iyi yapıldığı süre zarfı, çiy tanelerinin buharlaştığı saatlerdir. Tarım işçileri yaz aylarında tarlalara daha erken gelip buradan erken ayrıldığında iş gücünün verimi azalmaktadır.[52] YSU ayrıca kitle iletişim araçlarının reytinglerini de azaltmaktadır.[4] Bunun yanında arabalı tiyatrolarla beraber tiyatroların da gelirlerini düşürmektedir.[53]
Saatleri değiştirmek ve YSU'yu uygulamaya koymak doğrudan bir ekonomik harcamaya neden olur. Bu harcamalardan bazıları görüşme ve toplantılarının kontrolünü sağlamak, bilgisayar uygulamaları gibi harcamalardır. Örneğin, 2007 yılında Kuzey Amerika'da başlatılan uygulama yüzünden $500 milyon ile $1 milyar arasında değişen ayrıca bir harcama yapıldı.[54] Her ne kadar saat değişikliğinin azalan ekonomik verimle bağlantılı olup olmadığı tartışılsa da, 2000 yılında YSU'ya geçişle beraber ABD borsaları bir gün içinde $31 milyarlık düşüş yaşadı.[55] Yine de bu hesaplamalar çeşitli yöntemlere göre farklılıklar gösterebilmektedir.[56] Bu nedenle sonuçlar tartışmalıdır.[57]
1975 yılında ABD Ulaştırma Bakanlığı, yaptığı bir araştırmada YSU'nun trafik kaza oranını %0,7 oranında azalttığını ortaya koydu. Bakanlık, gerçek düşüş oranının %1,5 ila %2 arasında olabileceğini tahmin etti.[58] Ancak 1976'da bu raporu inceleyen NBS, aslında trafik kazalarıyla uygulama arasında bir bağıntı olmadığını iddia etti.[37] 1995'e ait Yol Güvenliği Sigorta Enstitüsü tahminlerine göre, aslında YSU'nun toplam kazaları %1,2; yayalara yönelik trafik kazaları ise %5 oranında azalttığı ifadesi yer aldı.[5] Bunun yanında birçok araştırmada aslında trafik kazalarıyla YSU arasında bir bağlantının bulunduğu ifade edildi.[59] Birleşik Krallık'ta yapılması düşünülen Tek/Çift Yaz Saati (SDST) adı verilen yeni bir uygulama planında, saatlerin kış aylarında güneşe göre bir, yaz aylarında güneşe göre iki saat ileride olması sağlanarak trafik kazalarının %3 ila %4 oranında azaltılması düşünülmektedir.[60] Ancak ilkbahardaki değişim akşamından sonra uyku düzenlerinde belirecek bir aksamanın ölümle sonuçlanan trafik kaza oranını arttırıp artırmayacağı bilinmemektedir.[61] Son yıllarda yapılan birtakım çalışmalarda Kuzey Amerika ve Birleşik Krallık'taki YSU ile trafik kazaları arasında bir bağıntı gözlenirken; İsveç ve Finlandiya'da bu durum gözlenmedi.[62] 2009 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir çalışmaya göre YSU'nun uygulandığı akşamlardan sonraki pazartesileri, çalışan nüfus ortalama kırk dakika daha az uyuduğundan, iş yerlerinde dikkatsizlik sonucu ortaya çıkan kazalar artmaktadır.[63]
ABD'de 1970'lerde Law Enforcement Assistance Administration (LEAA) tarafından yürütülen bir araştırmayla başkent Washington'daki şiddet içerikli suç oranının %10 ila %13 arasında azaldığı görüldü. Ancak yine de LEAA'nın yaptığı bu çalışmada diğer etmenler gösterilmedi, araştırma iki şehirde yürütüldü ayrıca suç olarak tanımlanan eylemler çok dar bir içeriğe sahipti. Bunun sonucunda Ulaştırma Bakanlığı, YSU'nun getirilerinin ülke çapında karşılaştırılmasının imkânsız olduğu sonucuna vardı.[64] Sokak aydınlatmasının suç oranı ve suç korkusu üzerinde az, hatta bazen çelişkili etkilere sahip olduğu ortaya kondu.[65]
Birçok ülkede, yangına karşı güvenlikten sorumlu yetkililer, özellikle sonbaharda, ısınma ve mum yakma oranına bağlı olarak ev yangınlarının arttığı sezon öncesinde vatandaşları, duman ve karbonmonoksit dedektörlerindeki pilleri değiştirmeyi hatırlatması için her sene iki saat değişikliği kullanmaya teşvik etmektedir. Yangından kaçış planını gözden geçirmek ve uygulamak ile benzer aile faciası planları, araç lambalarının bakımı, riskli malzemelerin depolandığı alanların kontrolü, termostatların yeniden programlanması ve mevsimlik aşılar da benzer "yılda iki defa yapılması gereken işler" arasındadır.[66] YSU kullanmayan bölgeler, bunun yerine ilkbahar ile sonbaharın ilk günlerini hatırlatıcı olarak kullanabilir.[67]
YSU'nun sağlık üzerine etkisi karmaşıktır. Toplum içinde sabit çalışma saatlerine sahip kimseler için daha uzun yaz günleri egzersiz yapmaya teşvik ettiğinden sağlık adına olumlu bir uygulamadır.[69] Ayrıca enleme göre değişse bile, insanların güneş ışığıyla temas halinde kaldığı süre arttığından insanların derilerinde güneş ışığı ile beraber sentezlenen D vitamini, sağlık adına olumludur. Ancak öte yandan bu artan güneş ışığı temas süresi, cilt kanserini de tetikleyebilmektedir.[70] Güneş ışığı ayrıca mevsime bağlı duygusal rahatsızlık adı verilen psikolojik bir bunalım üzerinde oldukça derin bir etkiye sahiptir. YSU, insanları erken kalkmaya itmesi nedeniyle depresyonun önüne geçmede yararlı olabilmektedir.[71] Ancak bazı kesimler bunun tersini iddia etmektedir.[72] Görme engelli bir spor patronu olan Gordon Gund tarafından kurulan Retinitis Pigmentosa Kurumu, 1985 ve 2005 yıllarında YSU için görüşmelerde bulundu.[3][73]
Saat değişiklikleri uyku düzenine hasar vererek uyku verimini azaltmaktadır.[9] Bunun yanında biyolojik saate uyum sağlama çalışmaları şiddetli olabildiği gibi haftalarca sürebilir.[74] 2008 yılında yapılan bir çalışmaya göre, intihar eden erkek sayısının ilkbahardaki geçişle beraber arttığı, fakat mevsime sağlanan uyumla beraber tekrar azaldığı ortaya kondu.[75] 2008'de İsveç'te yapılan bir araştırmada, ilkbaharda saatlerin ileri alınmasından sonraki ilk üç gündeki kalp krizi oranı daha yüksekken sonbaharda saatlerin geri alınmasından sonraki ilk üç günde daha düşüktür.[76] 2005 yılında YSU'yu yürürlükten kaldıran Kazakistan, buna neden olarak sağlıkta yaşanan sorunları göstermiştir.[77] 2011 senesinden itibaren Rusya sene boyunca YSU'yu uygulayan ülkeler listesinde.
YSU nedeniyle yapılan saat değişikliklerinin karmaşıklık bakımından olumsuz yönleri de mevcuttur. İnsanların saatlerini değiştirmeyi unutmaması gerekir ve bunun için fazladan bir zaman gerekir. Ayrıca mekanik saatlerin tam duyarlılıkla değiştirilmesi sorun yaratabilir.[78] Saat içeren cihazlar arttıkça, bunları ayarlamak için harcanan zaman artmaktadır.[79] Ayrıca iki Zaman dilimi arasında çalışıp oturan insanlar her iki YSU uygulamasının da izini takip etmek zorundadır. Öyle ki bazı saat dilimlerinde YSU uygulanırken diğerinde uygulanmayabilir. Bu da gün uzunluklarını değişken hale getirir. Yine görüşmeler, toplantılar, yolculuklar, yayınlar ve fatura sistemlerinde sapma ve bozulmalar görülebilir ve bu da pahalıya mal olabilir.[80] Sonbaharda saatler 02.00'den 01.00'e alınırken saatler 01:00:00.0 ve 01:59:59.9 aralığını iki kez okuyacağından sorunlara yol açabilir.[81]
Kimi bilgisayar tabanlı sistemler saat değişikliklerinin ardından aksama yaşayabilir veya yeniden başlatılma gereği duyabilir. Bu tarz durumlara örnek olarak 1993'te bir Alman kuruluşunun gördüğü zarar örnek olarak gösterilebilir.[8] Tıbbi cihazlar ise ters durumların ortaya çıkmasına neden olabilir ve bu da doktorların sorumluluğunu üstlendiği hastaların zarar görmesine yol açabilir.[82] Bu sorunlar, YSU'nun kendi içinde yaşadığı değişikliklerle birleştiğinde 2007 yılı sorunu gibi bir durum ortaya çıkmaktadır. Yazılım geliştiricileri böyle durumlarda birçok yazılımı test edip düzenlemek zorunda kalır. Ayrıca kullanıcılar da yazılımların son sürümlerini indirip kurduktan sonra bilgisayarlarını yeniden başlatmak zorunda kalır.[10]
Bazı saat değişikliği sorunları, saatleri sürekli ayarlamak suretiyle önlenebilmektedir.[83] Bu ayarlamalar sürekli olmasa bile aşama aşama da yapılarak sorunlar çözülebilmektedir. Örneğin, Willett'ın ilk YSU önerisinde her hafta yirmişer dakikalık değişiklik yapma fikri yer almaktaydı. Ancak bu durum uygulamanın karmaşıklığı arttıracağı düşünülerek uygulamaya hiçbir zaman konmadı.
YSU standart zamanın dezavantajlarını taşır ve hatta artırır. Örneğin, kişiler güneş saatini okurken saat kuşağını ve doğal farklılıkları da hesaba katmalıdır.[84] Ayrıca öğleni takip eden iki saat içinde güneşe çıkmaktan kaçınmak gibi güneşe maruz kalmaya ilişkin kurallar, yaz saati uygulanmaktayken doğruluk ve kesinliğinden kaybeder.[85]
Yaz saati uygulaması, ilk başlatıldığından beri sürekli olarak tartışmalara zemin hazırlamaktadır.[1] Winston Churchill, "ülkede yaşayan milyonlarca insanın sağlık ve mutluluk alanlarında sahip olduğu fırsatları arttırdığını" kanıtlamaya çalıştı.[86] Ancak Robertson Davies ise şöyle bir demeç verdi: "Püritanizm'in kemikli ve mavi parmaklı eli, insanları erken yatırıp erken kaldırarak onları kendilerine rağmen sağlıklı, zengin ve akıllı yapmaya çalışıyor."[87] Bunun üzerine birtakım çevreler kelime oyunuyla "Daylight Slaving Time" (Yaz köleleştirme uygulaması) adı altında bir akım başlattı.[88] Tarihsel açıdan, perakende satış, spor ve turizm etkinlikleri YSU altındaki temel gerekçelerdi. Buna karşılık, tarımsal etkinlikler ve gece hayatı dünyasına olumsuz etkiler bıraktı. Bunun yanında ilk YSU'nun benimsenişi dönemin enerji krizi ve savaş olaylarınca tetiklendi.[89]
Willett'ın 1907 önerisi, bazı siyasi durumları da beraberinde getirdi. Öneri, Balfour, Churchill, Lloyd George, MacDonald, VII. Edward (Sandringham'da yarım saatlik YSU uygulayan kral), Harrods'ın sorumlu müdürü ve National Bank'ın yöneticisi gibi kesimlerden destek gördü. Öte yandan, karşı çıkışlara daha sık rastlanmaktaydı. Başbakan Asquith, William Christie (Kraliyet Astronomu), George Darwin, Napier Shaw (Meteoroloji Ofisi'nin başkanı), tarımsal örgütler, tiyatro sahipleri gibi özel ve tüzel kişiler de karşı çıkan taraftaydı. Birçok oturumun ardından, öneri Birleşik Krallık Parlamentosu'nda az bir farkla reddedildi. Willett'ın destekçileri 1911 ile 1914 arasındaki her yıl benzer yasa tasarıları sundu ancak karar çıkmadı.[90] Uygulama Amerika Birleşik Devletleri'nde daha büyük bir şüpheyle karşılandı: Andrew Peters, Mayıs 1909'da YSU yasa tasarısını ABD Temsilciler Meclisi'ne sundu. Ancak tasarı komisyonca veto edildi.[91]
I. Dünya Savaşı siyasi eşitliği bozdu. Zira, YSU savaş zamanının kömür darlığı ile hava baskınlarından kaynaklanan elektrik kesintilerinin yol açtığı zorlukları hafifletecek bir yol olarak desteklendi. Öncü Almanya'nın ardından İngiltere 21 Mayıs 1916'da YSU'yu ilk kez kullandı.[92] Pittsburghlu sanayici Robert Garland'ın başını çektiği Birleşik Devletler'de perakendecilik ve imalat alanlarından yarar sağlayanlar YSU için kulis faaliyetleri yürüttüyse de, demiryolu alanından muhalefetle karşılaştı. Birleşik Devletlerin 1917'de savaşa girmesi sonucunda itirazların üstesinden gelindi ve YSU 1918'de kabul edildi.[93]
Savaşın sona ermesiyle, dengelerin sürekli değiştiği ortam geri geldi. Çiftçiler YSU'ya karşı çıkmaya devam etti ve birçok ülke uygulamayı yürürlükten kaldırdı. Britanya ise bir istisnaydı: Ülke çapında YSU'yu sürdürdü ancak yıllar geçtikçe geçiş tarihlerini çeşitli nedenlerle ayarladı. Bu nedenler arasında, 1920 ve 1930'larda Paskalya sabahlarında oluşabilecek saat değişikliklerini önlemeyi amaçlayan özel kurallar da vardı.[26] ABD'nin tutumu daha tipikti: Kongre YSU'yu 1919'dan sonra iptal etti. Willett gibi hevesli bir golfçü olan Başkan Woodrow Wilson, iptal kararını iki defa veto etti. Ancak ikinci vetosu geçerli olmadı.[94] Bundan sonra, yalnızca birkaç Birleşik Devletler şehri YSU'yu bölgesel olarak yürürlükte tutmaya devam etti.[95] Böylece, bunlardan biri olan New York'un döviz piyasası Londra ile ticarette bir saatlik arbitrajı koruyabilirken Chicago ve Cleveland da temposunu New York'a göre ayarlayabiliyordu.[96] Wilson'ın ardından başkan olan Warren G. Harding YSU'ya bir "aldatma" olarak karşı çıktı. Ona göre insanlar bu uygulama yerine, yazları daha erken kalkmalı ve işe gitmeliydi. Harding, Columbia Bölgesi federal çalışanlarına 1922 yazında 09:00 yerine 08:00'da işe başlamalarını emretti. Bazı iş yerleri bunu uygun bulup uygularken bazıları uygulamadı. Bu deneme bir daha tekrarlanmadı.[97]
Willett'ın döneminden bu yana dünya benzer şekilde politikanın karıştığı pek çok yasal düzenleme, ayarlama ve YSU iptali gördü.[98] ABD'de zamanın tarihi YSU'nun iki dünya savaşı döneminde uygulanmasını kapsar ancak barış zamanında 1966'ya dek standartlaşma sağlanamadı.[99] 1980'lerin ortalarında Clorox ve 7-Eleven Yaz Saati Uygulaması Koalisyonunun 1987'de ABD'de yaygınlaşmasında ana parasal kaynağı oluşturdu. Her iki Idaho senatörü de, YSU sayesinde fast food restoranlarında daha çok patates kızartması satılacağı ve bunların Idaho patatesinden yapılacağı beklentisiyle uygulamadan yana oy kullandı.[3] 2005'te Sporting Goods Manufacturers Association ile National Association of Convenience Stores'un YSU'nun 2007'de ABD'de daha da yaygınlaşmasında ilişkin kampanyası başarılı oldu.[73] Üç yıllık bir denemenin ardından 2009'da, şehir merkezlerinde olumlu, kırsal bölgelerde ise açık arayla olumsuz oy dağılımıyla, Batı Avustralyalıların %55'i YSU'ya karşı çıktı. Bu, 1975'ten o tarihe kadar YSU'nun reddedildiği art arda dördüncü referandumdu.[100] Birleşik Krallık'ta spor ve tatil endüstrisi SDST'nin yıl boyunca eklediği bir saatin incelenmesine ilişkin bir öneriyi desteklemektedir.[101]
1979 İran İslam Devrimi'ne kadar yaz saati uygulamasının kesintisiz olarak sürdürüldüğü ülkedeki uygulama, devrimin İslamcıların eline düşmesiyle birlikte askıya alındı. Zira daha önce Şahlık rejiminde mollalar vaaz verirken cemaate "Yaz saati uygulamasıyla namaz saatini size kaybettirmeye çalışıyorlar" demekteydiler. 1991'e gelindiğinde ülke artık enerji harcamalarının artmasına dayanamayacak duruma geldiğinden yaz saati uygulamasını yeniden başlatıldı. 2005 yılında Ahmedinejad'ın seçimleri kazanmasıyla beraber radikalizm tekrar hızlandı. Yaz saati uygulaması ile birlikte İran'ın enerji tüketiminde azalma olduğu açıklansa da, Ahmedinejad "bunu kanıtlayacak somut bir delil yok" diyerek uygulamaya engel oldu. Mecliste yaşanan tartışmalara muhalefet sayılacak reformcu milletvekilleri (ülkede muhalefet adında bir grubun faaliyet göstermesi mümkün değil) sert bir dille eleştirirken yanlıları ise "Dini gerekçelerin daha kolay icra edilmesi için saatin sabit kalması şart" diyerek uygulamayı askıya aldılar. Daha sonra, 2009 yılında radikal siyasetlerin uygulanmasıyla beraber uygulanan Birleşmiş Milletler ambargolarının da artmasıyla birlikte enerji tüketimini karşılayamayan İran; konuyu yasa haline getirerek Ahmedinejad'ı bu kararı uygulama zorunda bıraktı. İran mollaları ve Ahmedinejad'ın yaz saati uygulamasına seçenek olarak sundukları planda resmî daireler ve okulların günlük olarak sabah ezanından belli bir süre sonra açılması olmuştur.[102]
Birçok bilgisayar tabanlı sistem, temel aldığı zaman dilimine göre YSU'nun başlangıcı veya bitişiyle beraber otomatik olarak saatlerini ayarlayabilmektedir. Ancak YSU'daki değişiklikler kimi kurulumlarda sorunlara yol açar. Örneğin, Kuzey Amerika'da 2007'de yapılan değişiklikler sonrasında birçok bilgisayar sistemi güncellenme gereği duydu. Bu da Microsoft Outlook gibi e-posta ve takvim yazılımlarını büyük ölçüde etkiledi. Bu da bilgi teknolojisi uzmanlarının büyük bir emek kaybına uğramasına yol açtı.[103] Bazı uygulamalar YSU'ya odaklanarak saat değişikliklerinden ve zaman diliminden kaynaklanan sorunlardan korunmak üzere özelleşmiş durumdadır.[104]
Günümüzde bu alanda en yaygın olarak kullanılan bilgisayar tabanlı uygulamalar zoneinfo ve Microsoft Windows'tur.
Zoneinfo ya da yeni adıyla IANA zaman dilimi veritabanı farklı yerlerde gözlenen zaman değişimlerini bir adla simgeler. Unix tipi işletim sistemleri başta olmak üzere Java ve Oracle'da kullanılmaktadır.[105] HP'nin "tztab" veritabanı benzer özellikler sunmasına karşın zoneinfo ile uyumlu değildir.[106] Yerel yöneticilerin YSU kurallarında yaptığı değişiklikler zoneinfo'nun düzenli bakım sürecinde güncellenir. Unix tipi sistemlerde kullanılan TZ çevre değişkeni TZ='America/New_York'
gibi IANA veritabanındaki zaman dilimleri listesini üretir.
Eski ya da güncelliğini yitirmiş sistemler yalnızca POSIX'in gerek duyduğu TZ değerlerini desteklerler. Örneğin, TZ='EST5EDT,M3.2.0/02:00,M11.1.0/02:00'
Kuzey Amerika'da 2007'de uygulanmaya başlanan zamanı belirtir. TZ'nin YSU'daki değişimlere koşut biçimde güncellenmesi gerekir. Yeni TZ değerleri tüm yıllar için geçerli olduğundan eski tarihler için sorun yaratabilir.[107]
Zoneinfo'da olduğu gibi, Microsoft Windows kullanıcılarının da bulundukları bölgeye ait zaman dilimini seçerek YSU'yu yapılandırmaları gerekir. İşletim sisteminin zaman dilimi kayıtlarını sakladığı tablonun YSU değişimlerinin ardından güncellenmesi gerekir. İşletim sistemine bağlı olarak farklılık gösteren bu işlem, Windows'un eski sürümleri için geçerli değildir.[108] En çok iki başlangıç ve bitiş kuralı tanımlanabilmesine izin veren Windows Vista, Kanada'da YSU'nun geçerli olduğu bir bölgede 1987–2006 arası ve 2006 sonrası tarihleri desteklemekte ancak bazı eski tarihlerde sorun yaratmaktadır. Eski Microsoft Windows sistemleri ise yalnızca bir başlangıç ve bitiş kuralı tanımladıklarından bir önceki örnek için yalnızca 2006 sonrası tarihleri desteklerler.[109]
Bu kısıtlamalar zaman zaman sorunlara yol açmıştır. Örneğin, YSU'nun her yıl değiştiği ve bazı yıllar devre dışı bırakıldığı İsrail için Windows 95 1995'ten sonrasına ait tarihleri yanlış göstermiştir. Windows 98'de İsrail'i YSU kapsamı dışında bırakan Microsoft, bu ülkedeki Windows kullanıcılarını saatlerini yılda iki kez elle güncellemek zorunda bırakmıştır. 2005 yılında yürürlüğe giren İsrail Yaz Saati Yasası Yahudi takvimini temel alan bazı kurallar getirmiş; ancak Windows, bu zaman dilimini yıldan bağımsız biçimde uygulamayı başaramamıştır. Zaman dilimi kayıtlarının her yıl elle güncellemesi[110] ve bu işi otomatik olarak yapan araç[111] eski tarihleri kapsamayan geçici çözümlerdir.
Microsoft Windows yerel saati gerçek zamanlı saat olarak saklamakta; bu, aynı makinede farklı Windows sürümleri çalıştırıldığında sorun yaratmaktadır. Microsoft 2008'de RealTimeIsUniversal adlı değişkenin Windows'un gelecekteki sürümlerinde desteklenmeyebileceğini açıklamıştır. İlk kez Windows NT'de kullanılan ve RISC tipi makinelerin UTC'yle kullanılmasına olanak sağlayan değişken üzerinde daha sonra gerekli değişiklikler yapılmamıştır.[112]