Bu makalede XVII. Louis'i ve onun hayatımızın farklı yönleri üzerindeki etkisini ayrıntılı olarak inceleyeceğiz. XVII. Louis son yıllarda büyük ilgi uyandıran ve önemi pek çok araştırma ve çalışmaya yansıyan bir konudur. XVII. Louis, sosyal alandaki etkisinden teknoloji alanındaki önemine kadar göz ardı edemeyeceğimiz temel bir rol oynuyor. Bu makale boyunca XVII. Louis'in zaman içinde nasıl geliştiğini ve bugün çevremizi nasıl şekillendirmeye devam ettiğini tartışacağız. Ayrıca, XVII. Louis'in taşıdığı etik ve ahlaki sonuçların yanı sıra bu olgu hakkında daha fazla şey keşfetmeye devam ettikçe önümüze çıkan olası gelecek perspektiflerini de keşfedeceğiz.
XVII. Louis | |
---|---|
Dauphin of France | |
Hüküm süresi | 21 Ocak 1793 – 8 Haziran 1795 |
Önce gelen | XVI. Louis |
Sonra gelen | XVIII. Louis |
Doğum | Louis Charles, Normandie Dükü 27 Mart 1785 Versailles, Fransa Krallığı |
Ölüm | 8 Haziran 1795 (10 yaşında) Paris, Birinci Fransız Cumhuriyeti |
Defin | 10 Haziran 1795 Sainte-Marguerite Mezarlığı, Paris, France sonra Saint-Denis Bazilikası'nda |
Hanedan | Bourbon Hanedanı |
Babası | XVI. Louis |
Annesi | Marie Antoinette |
İmza |
XVII. Louis, Normandiya Dükü Louis-Charles ya da Veliaht Louis Charles (1789-93) olarak da bilinir. (Fransızca Louis Charles, Duc de Normandie ya da Louis Charles de France) (d. 27 Mart 1785, Versay - ö. 8 Haziran 1795, Paris), Kral XVI. Louis ile Kraliçe Marie Antoinette'nin ikinci oğlu. XVI. Louis'in idam edilmesinin ardından kralcılar tarafından tahtın vârisi olarak ilan edilmiş ve 1793'ten ölümüne değin Fransa Kralı ünvanı taşımıştır.
Louis-Charles adıyla vaftiz edildi. Ağabeyi Louis-Joseph'in devrimin başlamasından hemen sonra, Haziran 1789'da ölmesi üzerine veliaht oluncaya değin Normandiya Dükü ünvanı taşıdı. Fransa'da monarşi yönetiminin 10 Ağustos 1792'deki halk ayaklanması sonucunda yıkılmasının ardından kraliyet ailesinin öteki üyeleriyle birlikte Paris'teki Le Temple adlı hapishaneye kapatıldı. Babasının 21 Ocak 1793'te idam edilmesinden hemen sonra sürgündeki Fransız soyluları (émirgés) tarafından Fransa Kralı ilan edildi.
Bu sırada Avusturya ve Prusya'yla savaş halinde olan devrim hükûmetinin, düşmanlarıyla yürüttüğü pazarlıkta değerli bir rehine durumuna gelen XVII. Louis, 3 Temmuz 1793'te annesinden alınarak Antoine Simon adlı bir kunduracının yanına verildi. Marie Antoinette 16 Ekim 1793'te giyotinle idam edildi. Louis ise Ocak 1794'te yeniden Le Temple'a hapsedildi. Hapishanedeki kötü koşullar nedeniyle sağlığı hızla bozulan Louis'in ölümü, yeniden önemli bir siyasal güç haline gelmiş olan monarşi yanlıları için ağır bir darbe oldu. Yapılan soruşturma sonucunda Louis'in lenf bezleri vereminden öldüğü anlaşıldı[1][2].
Louis'in yaşamının son dönemine ilişkin bilgilerin sınırlı olması çeşitli söylentilere yol açtı. Kimileri kralın aslında ölmeyip hapisten kaçtığını, kimileriyse zehirlendiğini öne sürdü. Bu iddialar sonraki yıllarda otuzu aşkın kişinin XVII. Louis oldukları iddiasıyla ortaya çıkmasına sebep oldu.