Günümüz dünyasında Thomas Graham çok sayıda insan için büyük önem taşıyan ve ilgi duyulan bir konu haline geldi. Thomas Graham, ortaya çıkışından bu yana hem kişisel hem de profesyonel düzeyde farklı alanlarda tartışmalara, analizlere ve düşüncelere yol açmıştır. Modern toplum üzerindeki etkisi inkar edilemez ve etkisi kültür ve siyasetten teknoloji ve ekonomiye kadar farklı alanlara uzanıyor. Bu makalede, günümüz dünyasındaki önemini ve anlamını daha iyi anlamak amacıyla Thomas Graham'in çeşitli yönlerini ve bakış açılarını ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.
Thomas Graham | |
---|---|
![]() İskoçyalı kimyacı | |
Doğum | 21 Aralık 1805 İskoçya / Glasgow |
Ölüm | 16 Eylül 1869 İngiltere / Londra |
Meslek | Kimyager |
İmza | |
Thomas Graham (d. 21 Aralık 1805 Glasgow - ö. 16 Eylül 1869 Londra), İskoç kimyacı.
Kimya öğrenimi gören Thomas Graham, Glasgow (1830) ve Londra (1837) üniversitelerinde ders verdi. İngiltere darphanesi yöneticiliği yaptı. Fosfatların incelenmesinden sonra poliasit kavramını ortaya atıp (1833), gazların katılar tarafından soğurulması yasasını buldu. Ayrıca geçişme olayları konusunda çalışmalar yaptı. 1829 yılında da Graham Yasası'nı ortaya çıkardı.[1]
Graham'ın ilk önemli makalesi gazların difüzyonu üzerineydi (1829). Gazların difüzyon hızını belirleyen Graham Yasası'nı geliştirdi ve gazların yayılma hızlarının difüzyon hızlarına kıyasla olduğunu buldu. Bir sıvının diğerine difüzyonunu inceleyerek, partikülleri iki sınıfa ayırdı: yayılabilirliği yüksek olan kristalloidler (örneğin, sofra tuzu) ve yayılabilirliği düşük olan kolloidler (örneğin, Arap zamkı). Kolloidleri kristalloidlerden ayırmak için bir yöntem olan diyalizi icat etti ve sıvı difüzyonunun bazı kimyasal bileşiklerin kısmi ayrışmasına neden olduğunu kanıtladı. Kolloid kimyasında kullanılan birçok terimi icat etti.
1833'te Graham, fosforik asidin üç formunu inceledi ve bu çalışmadan polibasik asitler kavramı gelişti. 1835'te, hidratlı tuzlardaki kristal suyun özelliklerini rapor etti; ayrıca, hidratların analogları olan “alkolatlar” olarak bilinen, tuz ve alkolün belirli bileşiklerini elde etti. Son makalesinde, bir metal ile bir gazdan oluşan ilk bilinen katı bileşik olan paladyum hidridi tanımladı.[1]