Bugünkü yazımızda son zamanlarda toplumda büyük ilgi uyandıran bir konu olan Stent'den bahsetmek istiyoruz. Stent her yaştan, cinsiyetten ve sosyoekonomik düzeyden insanı etkileyen, önemi ve yansımaları konusunda farklı görüşler ve tartışmalara yol açan bir konudur. Bu makalede, dünya çapında pek çok insanın dikkatini çeken bu konuya ilişkin geniş ve eksiksiz bir vizyon sağlamak amacıyla, kökeninden mevcut durumuna kadar Stent'in en alakalı yönlerini analiz edeceğiz.
Stent, tıpta, kan damarlarındaki ve çeşitli kanallardaki akışı optimize etmek için gerekli bölgelere yerleştirilen yapay bir araçtır. Stent uygulaması, damar tıkanıklığı, böbrek taşı, anevrizma ve birçok hastalığın tedavisinde başvurulan konforlu bir yöntemdir. Stentler, yapılarına göre ve kullanım yerlerine göre sınıflandırılabilir. Yapılarına göre, geleneksel bare-metal stentler, ilaçlı stentler ve eriyen (bioresorbable) stentler; kullanım yerlerine göre, koroner stent, vasküler stent, safra stentleri, idrar yolu stentleri şeklinde sınıflandırılabilir.
Stentler, akış hızını düzenlemenin yanı sıra, akışı yönlendirerek anevrizma tedavisinde de kullanılmaktardır.[1]
En çok bilinen türleri Koroner Arter, Bare-Metal Stent, İlaç Salınımlı veya Kaplı Stent'tir.
Koroner stentler da anjiyoplasti olarak bilinen bir perkütan koroner prosedürü esnasında yerleştirilir.
Üreteral stentler idrar yolunun açıklığını sağlamak için kullanılır. Bu metot böbrek taşının çıkışını kolaylaştırmak için kullanılır. İdrar yolunun içinde veya etrafında olabilecek tümörlerin üreteri sıkıştırma ihtimaline karşı kullanılabilir. Birçok durumda bu tümörler ameliyat edilemez olup stentler idrar yoluna idrarın gelmesini sağlamak amacıyla kullanılırlar. Eğer drenaj uzun süre tehlikeye atılırsa böbrek zarar görebilir. Üreteral stentlerin genel komplikasyonları;iltihaplanma ve stentte tıkanmadır.
"Stent" kelimesinin nereden geldiği konusu belirsizdir. Kelimenin kökeninin eskiden giysileri sertleştirmek manasına gelen 'stenting' fiilinden türediği tahmin edilmektedir. Bir diğer iddia ise İngiliz dişçi Charles Stent (1807-1885) tarafından 1856 yılında icat edilen bir bileşiğin yüz cerrahisinde kullanılmasıyla literatüre girdiğidir. Stentler vücudun çeşitli yapılarını açmak için kullanılırdı ancak tıbbi pratikte kullanılan ilk "stentler" başlangıçta "wallstents" olarak kabul edilmişlerdi. Stent ameliyatlarda kullanılan bir çeşit yardımcı alettir.