Bu yazıda son yıllarda önemi giderek artan bir konu olan Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi konusuna odaklanacağız. Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi, kişisel sağlık ve refahtan ekonomiye ve bir bütün olarak topluma kadar günlük hayatımızın çeşitli alanlarını etkileyen temel bir husustur. Bu doğrultuda, Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi ile ilgili farklı yönleri ayrıntılı olarak inceleyerek etkisini, kapsamını ve olası çözümlerini analiz edeceğiz. Disiplinlerarası bir yaklaşımla, Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi'e birden fazla perspektiften yaklaşacağız ve okuyucuya bugün çok alakalı olan bu konuya ilişkin eksiksiz ve güncel bir vizyon sunacağız.
Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi | |
---|---|
![]() | |
Tür | Kültür |
İmzalanma | 17 Ekim 2003 |
Yer | Paris |
Yürürlük | 20 Nisan 2006 |
Koşul | 30 devlet onayı |
Onaylayanlar | 2024 itibarıyla 183 devlet[1] |
Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi (İngilizce: Convention for the Safeguarding of the Intangible Cultural Heritage veya kısaca SOKÜM Sözleşmesi), 17 Ekim 2003 tarihindeki 32. UNESCO genel konferansında kabul edilen bir uluslararası sözleşmedir.
Sözleşme, mevcut kültürel miras tanımının değiştirilmesine duyulan ihtiyaç sonucunda ortaya çıkmış ve UNESCO çalışmalarının ortaya çıkardığı bir kavram olan "somut olmayan kültürel miras"ı tanımlamıştır.[2] Sözleşme, 2006 yılında yeterli onay sayısına ulaşarak yürürlüğe girdi; Taraf Devlet sayısı 2024'te 183'e ulaştı.[3]
Devletler, Sözleşme'ye taraf olmakla, kendi topraklarındaki somut olmayan kültürel miras unsurlarını belirleme, koruma, teşvik etme, araştırma yapma ve bu mirası sürdürülebilir bir şekilde gelecek kuşaklara aktarma sorumluluğunu üstlenirler.[4] Bu sorumlulukları yerine getirmek için ulusal envanter oluşturma, eğitim, katılım; uluslararası düzeyde yardımlaşma ve listeleme süreçleri oluşturulmuştur. Sözleşme'de koruma yöntemlerinden birisi olarak getirilen İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesi oluşturma önerisi, 2008 yılından itibaren hayata geçmiştir ve Sözleşmenin uluslararası görünürlüğünü sağlayan bir uygulamadır.[5]