Bu makalede Sodom'un 120 Günü'in çağdaş toplumdaki etkisini ve alaka düzeyini araştıracağız. Sodom'un 120 Günü günlük yaşamın farklı yönlerini etkilemesi nedeniyle çeşitli alanlardaki uzmanların, akademisyenlerin ve profesyonellerin ilgisini çeken bir konudur. Sonraki birkaç satırda Sodom'un 120 Günü'in sosyal, ekonomik, kültürel ve politik alanlardaki etkilerini analiz ederek bu olgunun algılarımızı, davranışlarımızı ve kişilerarası ilişkilerimizi nasıl şekillendirdiğini inceleyeceğiz. Benzer şekilde, Sodom'un 120 Günü etrafında ortaya çıkan farklı bakış açılarını ve tartışmaları, onun birçok yönüne ve gerçekliğine ışık tutmak amacıyla inceleyeceğiz.
Sodom'un 120 Günü[1] (Fransızca: Les 120 Journées de Sodome ou l'école du libertinage) Fransız yazar ve asilzade Donatien Alphonse François, Marquis de Sade tarafından 1785'te yazılan ve el yazması yeniden keşfedildikten sonra 1904'te yayınlanan yarım kalmış bir romandır.[2] Hem pornografik[3] hem de erotik[4] olarak tanımlanan romanın konusu, bir kışın dört ayında, seks partileri yoluyla nihai cinsel tatmini aramaya çalışan ve kendilerini Almanya'da Kara Orman'ın kalbinde, çoğu erkek ve kadın gençlerden oluşan otuz altı kurbandan oluşan bir haremle erişilemeyen bir kalede mühürleyen dört zengin, erkek çapkının faaliyetleri etrafında döner.[5] Bu sırada, hayatlarının ve maceralarının hikâyelerini anlatmaları için dört kadın genelev sahibiyle anlaşırlar; genelev sahiplerinin anlatılarında yer alan suçlar ve işkenceler çapkınları da benzer şekilde kurbanlarını istismar etmeye ve işkence etmeye sevk eder ki bu giderek şiddetlenen, şiddeti artan ve katliamlarla son bulan bir durumdur.