Bu yazımızda tarihe silinmez bir iz bırakan karakter Sistemik dolaşım'in büyüleyici hayatını inceleyeceğiz. Mütevazi başlangıcından şöhrete yükselişine kadar, Sistemik dolaşım birçok zorlukla karşı karşıya kaldı ve uzmanlık alanında başarılı oldu. Bu sayfalarda onun mirasını ve kariyerinden alabileceğimiz dersleri analiz edeceğiz. Ayrıca Sistemik dolaşım'in günümüz toplumu üzerindeki etkisini ve çağdaş dünyaya olan etkisini inceleyeceğiz. Hiç şüphe yok ki, bu makale Sistemik dolaşım'in hayatına ve çalışmalarına derinlemesine bir bakış sunmayı ve onun kalıcı mirasına dair benzersiz ve açıklayıcı bir bakış açısı sunmayı vaat ediyor. Sistemik dolaşım hakkında her şeyi ve dünya üzerindeki etkisini keşfetmek için bu yolculukta bize katılın!
Sistemik dolaşım, oksijenli kanı kalpten vücuda götürür ve dönüşte kirli kanı kalbe taşır. Dolaşım sisteminin bir parçasıdır. Dolaşımın fizyolojik teorisi ilk olarak William Harvey tarafından 1628'de tanımlanmıştır.[1]
Sistemik dolaşım kardiyovasküler sistemin bir parçası olarak adlandırılır. Kan bu sistemle vücut hücrelerine taşınır ve kalbe geri döner.[2] Kan sol ventrikülden vücudun en büyük damarı olan aorta gider. Aort kendinden daha küçük olan arterlere ve arteriollere son olarak da kapillere dallanır.[3] Karbondioksit ve diğer atıklar difüzyon ile hücreden kana geçerken kandaki oksijen ve besin monomerleri hücreye taşınır.[4] Atık ürün ve karbondioksit difüzyon ile oksijen ve besinle yer değiştirir. Sonra kan venöz kapiller ve sonra da inferior vena kava veya superiora gider. Son olarak da sağ atriuma geri döner.
Oksijenlenmiş kan aort kapağı içinden sol ventrikülden ayrıldıgında sistemik dolaşıma girer. Sistemik dolaşımın ilk bölümü aorttur. Büyük ve kalın duvarlı bir damar yapısındadır. Aort diyaframdan üstünden geçen majör arterlere dallanır.
Vücut dokularına geçişlerinden sonra, kapiller venüllerle birleşir. Son olarak da venöz sistem, inferior vena kava gibi büyük ven damarlarıyla birleşirler. Bu iki büyük damar kanı sağ atriuma boşaltırlar.
Kalp kendini küçük bir sistem yardımıyla besin ve oksijen yönünden destekler.
Arterlerin küçük damarlar hâline uzamış kollarıdır.[5] Kılcal damarlar, venöz sisteme kan getirmek için birleşir.[6]
Genel kural, kalpten çıkan arterlerin arteriol ve capillere ayrılması venlerin ise geri kalbe götürmesidir. Portal venlerde bir istisna vardır. İnsanlarda en önemli örnek hepatik vendir. Hepatik portal ven kapiller damarlar bağırsağın etrafını sararak kan emilimini ve besin emilimini sağlamasından ziyade direkt olarak kalbe gider. Hepatik portal venler, karaciğerde ikinci kez kapillere ayrılır.
|soyadı1=
(yardım)