Bugünün makalesinde geniş bir kitlenin büyük ilgisi ve ilgisi olan bir konuyu ele alacağız. Saulakes bugün bu konunun önemini anlamak için temel bir başlangıç noktasıdır. Bu makale boyunca Saulakes ile ilgili farklı yönleri keşfedeceğiz, çeşitli alanlardaki etkisini ve çağdaş toplumdaki ilgisini analiz edeceğiz. Ayrıca okuyucularımızın bu konuyu daha derinlemesine incelemelerine ve daha geniş bir bağlamda önemini anlamalarına olanak sağlayacak bir dizi düşünce ve öneri sunacağız.Saulakes hakkındaki bu bilgilendirici ve yansıtıcı yolculukta bize katılın!
Saulakes 1. yüzyılda Romalı yazar Plinius tarafından yazılmış Naturalis Historia adlı eserde adı geçen Kolhis kralıdır. Karadeniz sahilinde bulunan sekiz madeni parada adının geçtiğini iddia eden bir hipotezle tanımlanmıştır.
Plinius'a göre, Saulakes Argonotik bir üne sahip olan Kolhis kralı Aietes'in soyundan gelmekteydi. Ayrıca Suani ülkesindeki zengin altın ve gümüş yataklarını bulduğunu iddia etmiştir. Saulakes, sarayını Mısır kralı Sesostris'in topraklarını fethinde elde ettiği altın ve gümüş yapılarla donatmıştır:
“ | Kolhis'e hükmeden Saulakes Aietes'in soyundan gelmekteydi. Suani ülkesinde bakir dünyanın topraklarını bulan Saulakes, topraklardan çok fazla gümüş ve altın elde etmiştir. Söylendiği üzere, Kolhis'in kralı olmasının yanında sahip olduğu altın postuyla ünlüydü. Sarayının altın kemerleri, gümüş destek ve sütunları ile gümüşten yapılma dört köşeli sütunları vardı. Tüm bunlar Mısır kralı Sesostris'den ele geçirilmişti. Sesostris çok kibirliydi, her sene vasal krallardan birini seçer ve onu arabasında sürükleyerek zaferi kutlardı.[1] | „ |
Plinius'un Saulakes hakkındaki görüşleri ve Mısırlılara karşı kazandığı zafer, diğer yazılı kaynaklarla desteklenmemektedir, fakat birçok klasik dönem yazarı Sesostris'in Kolhis ile bağlantısından bahsetmiştir. Bunlardan ilki 5. yüzyıl tarihçisi Herodotos'tur. Herodotos, Sesostris'in Asya'ya yapılan bir keşif gezisine öncülük ettiğini ve bir grup Mısırlıyı Kolhis'e yerleşmeleri üzerine bıraktığından bahseder.[2][3] Sesostris'in seferinin gerçek olduğunu kabul eden Martin Bernal, olayın MÖ 1930'lar veya 1920'lerde yaşandığını belirtir.[4]
Saulakes ilk kez 19. yüzyılda Alfred von Gutschmid[5] tarafından tanımlanmıştır. Tanımlama, beşi Batı Gürcistan'daki batı Sohum ve Vani'de bulunan sekiz ender madeni para sayesinde olmuştur.
Bu yorum, o zamandan beri tartışılmaktadır. Bu madeni paraların üzerindeki Yunanca yazılarda eksik bir şekilde (ΒΑΣΙΛΕ... ΣΑΥ veya ΣΑΥΜ) yazmaktadır. Madeni paralar günümüzde Moskova, Berlin, Londra ve Vani'deki koleksiyonlarda yer almaktadır.
1951'de, Davit Kapanadze de Saulakes'in kimliğini desteklemiştir.[6]
Alternatif hipotezler, Saulakes'e atfedilen madeni paraların Saumacus'a veya Bosporan Krallığını yöneten İskitlere ait olduğunu iddia etmektedir.[7] Bu hipotez özellikle 2013 yılında Giorgi Dundua tarafından tartışılmıştır.[8]
Bununla birlikte, 2007'de Kırım'daki Theodosia yakınlarında başka bir madeni para daha bulunmuştur. Üzerindeki yazılar tamamlanmıştır ve Yunanca "ΣΑΥΛΑΚΟΥ" yazmaktadır, bu yazılar Saulakes'in Kolhis kralı olduğunu desteklemektedir.[9]