Günümüz dünyasında Orta saha benzeri görülmemiş bir önem kazanmıştır. Ekonomik, teknolojik, sosyal ya da kültürel açıdan olsun Orta saha hayatımızda sürekli var olan bir konudur. Etkisi o kadar geniştir ki, analizi ve anlaşılması kendimizi içinde bulduğumuz bağlamı anlamak için çok önemlidir. Bu makalede, toplumumuzdaki önemine ve etkisine ışık tutmak amacıyla Orta saha ile ilgili farklı yönleri ve bakış açılarını inceleyeceğiz.
Orta saha pozisyonu, futbolda oyuna yön veren ve defans ile forvet arasında köprü görevi gören pozisyondur. Temel amaçları şut atmak, pas vermek, rakibin gerçekleştirdiği atakları kesmek, topa sahip olmak ve forvetleri beslemektir.[1] Bazı orta saha oyuncuları daha fazla defansif görev alırken diğerleri ise forvet ve orta saha arasında görev yaparlar.[2] Kulüplerin kullandığı orta saha oyuncu sayısı, maçın zorluğuna, oyun şablonuna ve bireysel yeteneklere göre değişebilir.
Orta saha oyuncularında top kapma, top sürme, şut çekme ve pas verme yetenekleri gerekmektedir. Teknik direktörler genellikle; orta sahada en az bir oyuncuyu adam adama savunma ve rakibin ataklarını kesmek için kullanırken, geriye kalan orta saha oyuncuları gol pozisyonu yaratmak veya defans ile forvet arasında sorumluluk almakla görevlendirirler.[3]
Bu pozisyon çeşitli bölümlere ayrılmıştır. Hücuma yönelik ortasaha oyuncularına ofansif orta saha, kanatlarda oynayanlara sağ ve sol kanat (dış), tam ortada (göbekte) oynayanlara orta saha ortası ya da iç, defansa dönük oynayanlara defansif orta saha ya da ön libero adı verilir.
Merkez veya merkezî orta saha, saldırı ve savunma arasında kabaca eşit şekilde bölünmüştür ve sahanın merkezi etrafında oyuna hâkim olan futbolculardır. Bu futbolcular, takımın ofansif orta saha ve forvet futbolcularına pas atarak takımın rakip ceza sahasına hareketlenmelerini ve gol atabilmek için şut girişiminde bulunabilmelerini sağlar.
Rakip takım topa sahip olduğunda bir merkezî orta saha futbolcusu, olası gol pozisyonunu engellemek için geriye çekilebilir veya topu geri almak için topu süren rakip oyuncuya pres yapabilir. Savunma yapan merkezî orta saha oyuncusu, rakibin uzun şutlarını engellemek ve muhtemelen gole gol için koşu yapan orta saha oyuncularını takip etmek için rakip stoperlerin arkasına doğru hareketlenir.
4-3-3 ve 4-5-1 dizilişlerinde üç merkezî orta saha yer alır. 4-4-2 dizilişinde iki merkezî orta saha kullanılırken,[6] 4-2-3-1 dizilişinde derindeki iki orta sahadan biri merkezî orta saha olabilir.
İki yönlü orta saha (box-to-box midfielder) terimi, çok çalışkan ve çok yönlü yetenekleri olan merkez orta saha oyuncularını ifade eder. Bu özellik de onları hem savunmada hem de hücumda etkili kılar.[7] Bu oyuncular, rakip şutları engellemek ve topu geri almak için geriye dönebilirken; gol bulabilmek için hücuma da çıkabilirler.[8] Futbolda gelen değişimlerle beraber standart 4-4-2 dizilişinin 4-2-3-1 dizilişine sapması, 1980'lerin tipik iki yönlü orta saha oyuncularına kısıtlamalar getirdi ve orta saha oyuncularını "top tutucu" defansif ve "oyun kurucu" ofansif olarak ikiye böldü.[9] İki yönlü orta saha oyuncularına Steven Gerrard, Frank Lampard, Bastian Schweinsteiger, Yaya Touré, Arturo Vidal, Patrick Vieira, Radja Nainggolan, Daniele De Rossi ve Aaron Ramsey örnek verilebilir.
İtalyan futbolunda mezzala terimi (İtalyancada kelimenin tam anlamıyla "yarı-kanat"), bir ön libero ve/veya oyun kurucunun her iki tarafında da oynayan bir veya iki merkez orta saha oyuncusunun pozisyonunu tanımlamak için kullanılır. Terim, başlangıçta İtalyancada WM ve Metodo dizilişlerindeki iç forvet rolü için kullanılsa da, daha sonra belirli bir orta saha oyuncusu tipi olarak tanımlandı. Mezzala, genellikle hızlı ve çalışkan, hücum odaklı orta saha oyuncusudur. İyi becerilere ve dikkat çekici hücum yeteneklerine sahiptir. Aynı zamanda üst üste hücum koşuları yapma eğilimine sahiptir ve oyunun savunma yönüne de katılmaktadır. Geniş bir alana yayılarak bir takıma genişlik verebilir, bu nedenle terim birkaç farklı role uygulanabilmektedir. İngilizcede bu terim, iki yönlü orta saha oyuncusu rolünün bir çeşidi olarak görülmektedir.[10][11][12]
Sol ve sağ kanat orta sahalar, merkez orta saha oyuncuları gibi hücum ve savunmada dengeli bir role sahiptir. Ancak, bulundukları konum sahanın taç çizgisine daha yakındır. Takım arkadaşlarına skor şansı vermek için rakiplerin ceza sahasına orta açmaları ve savunma yaparken, orta açmaya çalışan rakipler üzerinde baskı kurmaları istenebilir.[16]
Sol ve sağ kanat orta saha oyuncularının yer aldığı günümüz modern dizilişleri 4-4-2, 4-4-1-1, 4-2-3-1 ve 4-5-1 dizilişleridir.[17] Jonathan Wilson, 4-4-2 dizilişinin gelişimini şöyle tanımlamıştır: "…kanat oyuncusu; geniş oynayan, servis yapan, ancak aynı zamanda defansif geçişi yapması gereken biri oldu."[18] Kanat orta saha oyuncularına David Beckham ve Ryan Giggs örnek verilebilir.[19]
Yarı kanat pozisyonu, tarihte saha kenarına yakın oynayan orta sahalara (kanat bek) verilmiştir. Savunma görevlerine sahip olan geniş oyun futbolcuları savunmanın bir parçası olma eğiliminde olduklarından bek oynamış ve bu pozisyon tarihe karışmıştır.[20][21]
Defansif orta sahalar, takımın savunmasına odaklanan orta saha futbolcularıdır. Bu futbolcuları, kendi takımının savunmasının önündeki bir bölgeyi savunabilir veya rakibin hücum oyuncularına özel olarak markaj yapabilir.[22][23][24] Defansif orta sahalar, eğer bir oyuncu atağa katılmak için ileri hareket ederse o oyuncunun bölgesine bağlı olarak bek veya stoper pozisyonlarına geçebilir.[25][26] Sergio Busquets bununla ilgili olarak kendi düşüncesini şu şekilde belirtmiştir: "Teknik direktör, yardım etmeyi seven itaatkâr bir oyuncu olduğumu ve birinin pozisyonunu korumak için kanada koşmam gerektiğini biliyor."[26] Defansif orta saha, pozisyon alma bilinci, rakibin oyununu öngörme, markaj, top çalma, top kesme, paslaşma, iyi bir kondisyon ve güce sahip olmalıdır.
Ön libero veya defansif oyun kurucu, takımının savunmasına yakın kalırken; diğer orta saha oyuncuları atağa katılabilir.[27] Ön liberonun da, takımının topa sahip olduğu durumlarda sorumlulukları olabilir. Bu oyuncular, takımın hücuma yönelik diğer oyuncularına kısa ve basit paslar verir ancak, takımın stratejisine bağlı olarak daha zor paslar deneyebilir. Marcelo Bielsa, savunmada bir orta saha oyuncusu kullanımında öncü kabul edilir.[9] Ön libero, 4-2-3-1 ve 4-4-2 baklava dizilişlerinde oynarken görülür.[28]
Arrigo Sacchi, Real Madrid'in Claude Makélélé'yi ön libero olarak transfer etmesiyle ilgili olarak.[29]
Başlangıçta defansif orta saha, defansif olarak "yok edici" tarzı ve oyun kurucu olarak biraz daha hücuma yönelik bir oyuncu olacak şekilde, merkezî iki orta saha olarak yan yana dizilmişti. Yok edici, genellikle top çalma, topu yeniden kazanma ve hücumcuya top dağıtma rollerinden sorumluyken; hücuma yönelik olan oyuncu, top tutmak ve topu hareketlendirmekle ve kanatlardan uzun paslarla geçiş yapmaya sorumlu olan eski moda oyun kurucu veya "regista" rolüne sahipti. Yok edici olarak önceki futbolculardan Nobby Stiles, Herbert Wimmer ve Marco Tardelli örnek verilebilirken; günümüze en yakın Claude Makélélé ve Javier Mascherano örnek verilebilir. Ancak bu oyuncuların birçoğu başka orta saha özelliklerine de sahipti ve bu nedenle tek bir rolle sınırlı değildi. Hücuma yönelik ön liberolara ise önceki futbolculardan Gérson, Glenn Hoddle ve Sunday Oliseh; günümüze yakın futbolculardan Xabi Alonso ve Michael Carrick örnek verilebilir. En son ve üçüncü ön libero tipi ise iki yönlü veya top "taşıyıcı" olarak topu geri kazanıp takım arkadaşlarına dağıtarak daha derin konumlarda ilerleme yeteneğine sahip olan, tamamen yok edici veya tamamen oyun kurmaya yönelik olmayan orta saha tipidir. Bu tür oyuncuların son örnekleri Yaya Touré, Fernandinho ve Bastian Schweinsteiger iken; Sami Khedira, top taşıma eğilimine sahip olan bir yok edici ve Luka Modrić, çeşitli regista nitelikleri taşıyan bir top taşıyıcıdır.[9]
Defansif oyun kurucu, top kapma gibi savunma becerilerinden ziyade pas gibi top becerilerinde uzmanlaşmış bir orta saha futbolcusudur.[30] Bu oyuncu topa sahip olduğunda, diğer oyunculara göre daha uzun veya daha karmaşık paslar atabilir. Takımın oyun temposunu ayarlayabilir, kısa paslarla oyun kurabilir ya da doğrudan kanat oyuncusuna veya santrafora uzun pas yapabilir, hatta rakibin defansı ve orta sahasının arasındaki boşlukta bulunan kendi takım arkadaşına pas atabilir.[30][31][32] İtalya'da defansif oyun kurucular "regista" olarak bilinirken,[33] Brezilya'da "meia-armador" olarak adlandırılır.[34]
Yazar Jonathan Wilson, Xabi Alonso'nun rolünü şöyle açıklamıştır: "her ne kadar top kapma yeteneğine sahip olsa da, o topun hareketli kalmasına odaklandı, bazen de hücumun yönünü değiştirmek için kanatlara uzun top attı."[9]
Tarihî orta yarı bek pozisyonu, santraforlara karşı savunmayı güçlendirmek için orta saha hattından kademeli olarak geri çekilmiştir. Bu özel savunma rolü, "yarı orta saha" olarak adlandırılmıştır.[35]
Ofansif orta saha, genelde orta sahanın ilerisinde, merkezî orta saha ve forvetler arasında konumlanan ve esasen hücumcu bir rolü olan orta saha oyuncusudur.[36]
Bazı ofansif orta saha oyuncularına trequartisti veya fantasisti (İtalyanca: dörtte üçlük uzman, yani forvetler ve orta saha arasındaki oyun kurucu) denir. Bunlar genellikle mobil ve top yeteneği olan oyunculardır. Usta dokunuşları, vizyonu, iyi şut çekebilme ve pas atabilme özelliklerine sahiptir. Bununla birlikte, tüm ofansif orta sahalar trequartistas değildir. Bazıları dikey oyunu benimseyen ve esas olarak oyunu birbirine bağlayan, topu tutan veya son pası sağlayan ikinci forvettir.[37]
Ofansif orta sahalar Bulunduğu alanın yönüne göre sol, sağ veya merkezî ofansif orta saha rollerinde bulunabilirler. Ancak en önemlisi forvetin gerisinde kalmasıdır. Merkezî ofansif orta saha, oyun kurucu veya on numara (10 numaralı forma ile bu pozisyon arasındaki ilişki nedeniyle) olarak adlandırılabilir.[38][39] Ofansif orta saha, iyi bir pas yeteneğine, oyun görüşüne,şut atabilme ve top sürme becerilerine sahip olmalıdır.
Bazı oyuncular tipik olarak takımın saldırgan pivotu olarak görev yapar ve bazen "boşlukta oynadıkları" söylenir. Ancak bu terim oyun kurucu forvetler için de kullanılabilir. Ofansif orta saha, paslaşma ve top sürme konusunda üstün teknik becerilere sahip olmalıdır. Forvete rakip savunmayı geçen paslar atabilmeli ve rakip savunmayı okuyabilme kabiliyetine sahip olmalıdır.
Oyun kurucu orta sahaların ana görevi, üst düzey vizyon ve teknik becerisini kullanarak yaptığı ortalar, ara pasları ve kafa ile takım arkadaşlarına top indirmelerle iyi bir şut ve gol fırsatları oluşturmaktır. Bir takım arkadaşıyla verkaç yaparak veya top sürerek kendilerine şut pozisyonları çıkarabilirler. Ofansif orta saha oyuncuları, takım arkadaşından gelen pası kullanarak rakibin ceza sahasına girebilir.[2]
Gelişmiş oyun kurucu gibi ofansif orta sahalar, genellikle takımının yıldız oyuncusu konumunda düzenli olarak oynayan ve 10 numaralı formayı giyen futbolculardır. Bu nedenle, bir takımda genellikle ofansif orta saha oyuncusuna serbest dolaşması için izin verilir ve durumun getirdiği şekilde atak oluşturması sağlanır. Bunu sağlayan popüler dizilişlerden birisi olan 4-4-2 "baklava" (veya 4-1-2-1-2) dizilişinde geleneksel merkezî orta saha ikilisi yerine ofansif ve defansif orta sahalar kullanılır. İtalya'da "fantasista" veya "trequartista",[37] Brezilya'da "meia atacante" olarak adlandırılan ofansif oyun kurucu,[34] Arjantin ve Uruguay'da "enganche olarak bilinir."[40]
Sahte ofansif orta saha terimi, İtalyan futbolunda 4-3-1-2 dizilişinde ofansif orta saha olarak görünen, ancak sonunda orta sahaya dönen, rakip oyuncuları kendisine çekip takım arkadaşlarının koşabileceği boş alanlar oluşturan oyuncuları tanımlamak için kullanılır. Sahte ofansif orta saha oyuncusu, nihayetinde merkezî bir orta saha rolüne oturacak ve defansif oyun kurucu olarak işlev görecektir. Sahte ofansif oyun kurucu bu nedenle, genellikle iyi bir görüş açısı, teknik, hareketlenme, pas kabiliyeti ve uzun mesafeden şut çekebilme yeteneğine sahip olan taktiksel olarak zeki bir oyuncudur. Ayrıca oyunu okuyabilen ve takıma savunmada yardımcı olan çalışkan bir oyuncu olması gerekir.[41]
"Sahte 10" veya "forvet arkası",[42] sahte ofansif orta sahadan farklı bir orta saha tipidir. Sahanın ortasında forvetin arkasında duran geleneksel bir oyun kurucunun aksine sahte 10'un amacı "Sahte 9"da da olduğu gibi topa sahipken kanat oyuncuları ve beklerin topla geniş oyuna hakim olmasına yardımcı olmaktır. Bu, rakip orta saha oyuncuları için iki sorunu getirmektedir: ya sahte 10'un oynamasına izin verirler ve kanatlarla bekler geniş oyunda üçe iki oyuncu avantajı oluşturur; ya da sahte 10'u takip ederler, ancak kanat oyuncuları için veya orta sahaların geçmesi için sahanın ortasını boş bırakır. Sahte 10'lar genellikle sahanın ortasında oynaması söylenen geleneksel kanatlardır ve doğal oyun oynama biçimleri onları geniş oyuna iter ve takım arkadaşlarına top kazanımı sağlarlar. Bazen sahte-10, genellikle 4-3-3 veya 4-2-3-1 görünümlü 4-6-0 dizilişinde kullanılan sahte-9 ile birlikte farklı bir şekilde de işlev görebilir. Diğer forvetler veya sahte-9'lar savunmacıları sahte-10'dan kendisine doğru çekerek sahanın ortasında bir boşluk oluşturur ve sahte-10 daha sonra bu boş alanı kullanıp bir kez daha yerinden çıkarak savunmacıları şaşırtır. Bu şekilde sahte-10 hücumda top sürerek ilerler veya sahte 9'lardan ara pası alarak gol atma fırsatı oluştururlar veya gol atma fırsatı yakalarlar.[43]
Modern futbolda açık veya kanat futbolcusu terimleri, sahanın sol ya da sağ tarafında oynayan, savunma yapmayan oyuncuları ifade eder. Bu terimler, sağ ve sol orta sahalar, sağ ve sol ofansif orta sahalar ve sağ ve sol forvetler için geçerli olabilir.[16] Kanat-bek ve bekler genellikle kanat oyuncusu olarak adlandırılmaz.
19. yüzyılın sonlarında popüler olan 2-3-5 dizilişinde kanat oyuncuları çoğunlukla sahanın taç çizgilerine yakın kalmıştır ve onlardan takımın iç forvet ve santraforlarına orta açılması beklenmiştir.[44] Geleneksel olarak kanat oyuncuları, tamamen ataklarda yer alıyordu ve onlardan savunma yapması beklenmiyordu. Bu durum 1960'larda değişmeye başladı. 1966 Dünya Kupası'nda İngiltere teknik direktörü Alf Ramsey, çeyrek finalden sonra kanat oyuncuları seçmedi. Bu takım, "Kanatsız Harikaları" olarak biliniyordu ve modern 4-4-2 dizilişinin oluşumuna yol gösterdi.[45][46]
Bu, çoğu modern kanat oyuncusunun beklere defansta yardım etmesi ve topu geri almak geri dönmelerinin yanında, santrafor ve forvetlere orta açmaları nedeniyle daha zorlu bir role sahip olmasını sağlamıştır.[47] Bazı forvetler, yalnız bir forvetin arkasındaki kanat oyuncusu olarak çalışabilir. Üç kişilik bir orta sahada, uzman kanat oyuncuları bazen merkezî orta saha oyuncusu veya oyun kurucu ile birlikte kanatlardan aşağıya yerleştirilir.
Kanat bekin rolü ise daha talepkârdır. Bu oyuncunun hem savunmaya hem de atağa katkı yapması beklenir.[48] Kanat oyuncusunun rolü forvet veya orta saha olarak sınıflandırıldığından, bu rol defans ile orta saha oyuncusu arasındaki rolü bulanıklaştırır.
Açık olarak adlandırılan oyuncu, taç çizgisine yakın konumlandırılan ofansif orta sahadır.[47] Stanley Matthews ve Jimmy Johnstone gibi kanat oyuncuları geleneksel W şeklindeki dizilişlerde "sağ dış" veya "sol dış" olarak sınıflandırılmış, ancak son 40 yılda taktikler geliştikçe kanat oyuncuları daha derinlerde yer almaya başladı ve günümüzde orta sahanın bir parçası olarak sınıflandırılmaya başladı. Kanat oyuncuları genellikle 4-4-2 ve 4-5-1 dizilişlerinde (takım hücum sırasında 4-2-4 ve 4-3-3 dizilişlerine geçme eğiliminde) yer almaktadır.
Kanat oyuncusunun sorumlulukları şunlardır:
Prototipik kanat oyuncusu; hızlı, zorlu ve taç çizgisini "kucaklamaktan" hoşlanmaktadır ve ortalar açar. Ancak, farklı özellikteki oyuncular da kanatta yer alabilir. Bazı kanat oyuncuları geniş oynamanın aksine içeri girmeyi ve çapraz paslarla oyun kurmayı veya doğrudan gol için şut atarak tehlike oluşturmayı tercih etmektedir. Çok hızlı olmayan oyuncular bile, kanattan oyun kurabilme kabiliyetleri nedeniyle kulüpte ve uluslararası düzeyde kanat oyuncusu olarak görev yaptı. Bazen kanat oyuncularına hücumda yer alması için serbest bir rol verilir ve bu oyuncular savunma sorumluluklarından kurtarılır.
Kanat oyuncularının tipik yetenekleri şunlardır:
Kanat oyuncuları futbolun tanıdık bir parçası olmasına rağmen, kanat oyuncusu kullanımı evrensel değildir. Kanatsız oyun oynayan birçok başarılı takım vardır. Bunun en bilinen örneklerinden biri Carlo Ancelotti'nin 2000'lerin sonrasında Milan'da oyunu ortada oynattığı baklava dizilişi veya kanatların aşağısında gerekli genişliği sağlamak için yalnızca beklerin kullanıldığı Noel ağacı dizilişi (4-3-2-1).
Ters kanat, geleneksel kanat pozisyonunun modern bir taktiksel gelişimidir. Kanat oyuncularının çoğu sahanın her iki tarafına kullanabildiği ayağına göre atanarak sağ ayaklı oyuncu sağa, sol ayaklı oyuncu sola konur.[49] Bu konumlandırma, taç çizgisinde oyuncunun daha rahat oynamasını sağlar ve hem daha güçlü orta açar hem de defansif katkısı daha fazla olur. Bunun yanında, kanat oyuncusu ters kanatta oynarsa (sol ayaklı oyuncunun sağda oynaması gibi), forvetlere daha etkili destek verir ve önceliği hücum olur.[50]
Geleneksel çizginin yakınında orta açmadan önce rakibin bekini kanattan dışarı ve aşağı çekmek yerine, bir kanat oyuncusunu sahanın karşı tarafına yerleştirmek, onun ceza sahasını kestirebilmesini sağlar, savunma oyuncuları arasından pas atmaya veya güçlü ayağını kullanarak şut çekmeye olanak sağlar.[51] Bu ofansif taktik, geleneksel kanat oyuncularına oyun kurucu ve golcü olarak hareket kabiliyetini artırması sebebiyle modern oyunda ün kazandı.[52] Bu şekilde Sassuolo'dan sol ayaklı Domenico Berardi sağ açıkta oynarak kariyerindeki 30 gole Serie A futbolunun son yarım asrında herhangi bir oyuncudan daha hızlı şekilde ulaştı.[53] Ters kanatlar, bekleri zayıf tarafına itmekle kalmaz, aynı zamanda forvetler diğer takımı daha derin savunmaya zorlar ve kanat bekler gole doğru ilerleyerek daha fazla skor şansı oluşturur.[54]
Bu taktiğe uygun oynayan oyuncular arasında Lionel Messi ve Gareth Bale gibi oyuncuların yanı sıra ABD kadın millî futbol takımı oyuncusu Megan Rapinoe da bulunur.[55] Real Madrid gibi kulüpler bu nedenle oyuncuları daha çok ters kanatta oynatır: Real Madrid teknik direktörüyken José Mourinho'nun Ángel Di María'yı sağda, Cristiano Ronaldo'yu solda oynatması, Bayern Münih teknik direktörüyken Jupp Heynckes'in sol ayaklı Arjen Robben'i sağda, sağ ayaklı Franck Ribéry'yi solda oynatması.[56] Her iki kanatta da oynayabilmenin önde gelen uygulayıcılarından biri, bu esnekliği kazandıran Alman kanat oyuncusu Jürgen Grabowski'dir. Bu, Almanya'nın 1970 Dünya Kupası'nda üçüncü olmasını ve 1974 Dünya Kupası'nı almasını sağlamıştır.
"Sahte kanat oyuncusu" veya "yedi buçuk", normalde merkezî oynayan, ancak bunun yerine kâğıt üzerinde geniş bir alana yayılan oyuncu türünü tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Maç sırasında, savunma oyuncularını pozisyonlarından çıkarmak, orta sahayı tıkamak ve takımlarına bu alanda sayısal bir avantaj sağlamak için sahanın içinde hareket edecek ve sahanın ortasında çalışacaklar ve böylece sahanın ortasında topa sahip olup forvete şans oluşturarak sahaya hâkim olabileceklerdir. Bu pozisyon aynı zamanda kanatta üst üste binen hücum koşuları yapması için beklere için alan bırakmaktadır. Bu role atanan Samir Nasri, oynadığı rolü "eksensiz bir oyun kurucu" olarak tanımlamıştır.[57][58][59][60][61][62]