Moskova Yangını (1812)

Günümüz dünyasında Moskova Yangını (1812) geniş bir kitlenin ilgisini çeken bir konu haline geldi. Teknolojinin ve küreselleşmenin ilerlemesiyle birlikte Moskova Yangını (1812) günlük hayatımızda giderek daha önemli hale geldi. İster toplumsal bir olgu, ister tarihsel bir figür, isterse çağdaş bir kavram olsun, Moskova Yangını (1812) dünya çapında pek çok insanın dikkatini çekmiştir. Bu makalede Moskova Yangını (1812)'in farklı yönlerini inceleyip günümüz toplumu üzerindeki etkisini analiz edeceğiz. Ayrıca zaman içindeki gelişimini ve farklı kültürel bağlamlardaki rolünü inceleyeceğiz. Bu keşif sayesinde Moskova Yangını (1812)'in günümüzdeki önemine ve alaka düzeyine ışık tutmayı umuyoruz.

Moskova Yangını'nın temsili resmi

Moskova Yangını, 1812 yılında Moskova'da çıkan bir yangın.

14 Eylül 1812’de Napolyon Bonapart Borodino Muharebesinden sonra Moskova’ya girdi. Ancak o gece Moskova’nın her tarafında yangınlar başladı. Moskova askeri valisi General Rastopçin Moskova’nın yakılmasını önceden planlamıştı. Yaklaşık üç gün süren yangında Moskova’nın dörtte üçü yanmış koskoca şehir harabeye dönmüştü. Napoleon'un ordusunun kalabileceği barınaklar yok olmuştu. Etraftaki Rus köyleri de Rus ordusu tarafından kontrol altına alınmıştı. Napoleon bu çaresiz durumda 420 bin kişilik ordusuyla Moskova'dan çıkmaya çalışsa da acımasız Rus kışı sebebiyle ordusundan sadece 30 bin asker hayatta kalabildi.[1][2][3]

Kaynakça

  1. ^ Rusya Tarihi (Prof.Dr. Akdes Nimet Kurat, TTK 1987)
  2. ^ Siyasi Tarih (Dr. Rıfat Uçarol, Filiz Kitabevi 1985)
  3. ^ Siyasi Tarih (Oral Sander, İmge Kitabevi 2006)