Bu makalede, Mehmet Şükrü Koç'i derinlemesine inceleyeceğiz, etkisini, alaka düzeyini ve günümüz toplumundaki etkilerini analiz edeceğiz. Mehmet Şükrü Koç, ortaya çıkışından günümüze kadar pek çok kişinin dikkatini çekmiş, çeşitli sektörlerde tartışmalara ve yansımalara yol açmıştır. Bu analiz boyunca, Mehmet Şükrü Koç'i ilgi konusu haline getiren temel hususların yanı sıra sosyal, politik, ekonomik ve kültürel alanlardaki olası yansımalarını da inceleyeceğiz. Kapsamlı ve eleştirel bir vizyon aracılığıyla, Mehmet Şükrü Koç'in mevcut bağlamdaki önemini tam olarak anlamaya çalışacağız ve okuyucunun anlamını ve kapsamını derinlemesine incelemesine olanak tanıyan eksiksiz bir genel bakış sunacağız.
Mehmet Şükrü Koç | |
---|---|
![]() | |
Doğum | 1887 Afyonkarahisar |
Ölüm | 10 Mart 1938 (50-51 yaşlarında) |
Milliyet | Türk |
Eğitim | İstanbul Hukuk Mektebi |
Meslek | Hukukçu, siyasetçi |
Çocuk(lar) | 3 |
Mehmet Şükrü Koç (1887, Afyonkarahisar - 10 Mart 1938), TBMM 1. Dönemde Karahisar-ı Sahip (Afyonkarahisar) milletvekilliği yapmış hukukçudur.[1]
1887'de Afyonkarahisar'da doğdu. Afyon'un ileri gelenlerinden Koçağazade Abdullah Efendi'nin oğludur. İlk ve orta öğrenimini Afyon'da tamamladıktan sonra İstanbul Hukuk Mektebi'ne girdi ve Ağustos 1911'de mezun oldu. Halep ve Kilis'te hakimlik ve savcılıklarda bulundu. Kilis Savcı Yardımcısı iken 1919'da Adliye'den ayrılarak memleketine döndü ve avukatlığa başladı.
Türk Kurtuluş Savaşı'nın başlamasıyla, yayımladığı Afyon İkaz Gazetesi[1] ile Milli Mücadele'yi destekledi. Afyon Delegesi olarak Sivas Kongresi'ne katıldı. TBMM 1. Dönem için yapılan seçimle Karahisar-ı Sahip (Afyonkarahisar) mebusu olarak 23 Nisan 1920'de Meclis'in açılışında hazır bulundu.
Adalet, Anayasa, İrşad, Program, Mali Kanunlar, Dışişleri ve Sayıştay Komisyonlarında çalıştı. I. toplantı yılında Adalet Komisyonunun Başkanlığını, III. Toplantı yılında Katipliğini, Malî Kanunlar Komisyonu'nun ve son yılda da Anayasa Komisyonu'nun Sözcülüğünü yaptı. Ayrıca ilk toplantı yılında 5. Şubenin Başkanlığına, I.'de Kâtiplik görevine seçildi. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Grubunun kurulmasında muhalefetteki II. Grupta yer aldı. Dönem içinde 53'ü gizli oturumlarda olmak üzere kürsüde 330 konuşma yapmak suretiyle Meclisin en faal konuşmacılarından biri oldu. 3 soru, 7 gensoru önergesi verdi. Nafia Vekili İsmail Fazıl Paşa (İsmail Fazıl Cebesoy) hakkındaki gensoru önergesi, vekile güvensizlik ile sonuçlandı. Yaptığı 9 tekliften Vatan Hıyaneti'ne dair olanı, 29 Nisan 1920 gün ve 2 sayılı, Ahmet Nafiz Özalp ile birlikte verdiği Vatan Hıyaneti Hükümlerinden Bir Kısmının Aflarına dair olanı, 10 Aralık 1921 gün ve 170 sayılı Kanun olarak kabul edildi.
TBMM 1. Dönem sonunda, Afyon'a dönerek avukatlık mesleğini sürdürdü. 10 Mart 1938'de vefat etti. Evli ve üç çocuk babası idi.