Bu yazımızda toplumun farklı kesimlerinde büyük ilgi uyandıran Masyaf Kalesi konusuna değineceğiz. Yıllardır Masyaf Kalesi, çeşitli bağlamlardaki önemi ve alaka düzeyi hakkında daha fazla bilgi edinilmesini sağlayan çok sayıda çalışma ve araştırmanın konusu olmuştur. Aynı şekilde Masyaf Kalesi, insanların günlük yaşamlarındaki etkileri nedeniyle tartışmalara ve ihtilaflara yol açmıştır. Bu makale aracılığıyla, Masyaf Kalesi'in çeşitli yönlerini ve mevcut toplum üzerindeki etkisini göz önünde bulundurarak kapsamlı bir analizini sunmayı amaçlıyoruz.
Masyaf Kalesi | |
---|---|
قلعة مصياف | |
Masyaf, Suriye | |
![]() Masyaf Kalesinin görünümü | |
![]() | |
![]() | |
Tip | Kale |
Yapı bilgisi | |
Bugünkü durumu | Kısmen Harap |
Yapı tarihçesi | |
İnşa | 12. yüzyıl |
Masyaf Kalesi (Arapça: قلعة مصياف) Hama batısındaki, Asi Vadisine yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta, Hama Valiliği'e bağlı Masyaf kasabasında yer almaktadır. Banyas gibi iç uzak şehirlere ticaret yollarını korumak için görev yaptı. Kalenin kendisi etrafını çevreleyen alanın 20 metre üzerinde bir platformdadır. Hisar bir kale olarak Raşidüddin Sinan zamanında meşhur oldu, kendisi Dağların yaşlı adamı olarak bilinirdi ve bu adla hüküm sürdü. Haşhaşiler olarak bilinen suikastçilerin Suriye kanadının lideriydi ve Haçlı seferleri tarihinde bir yere sahiptir.
Kanıtlar kalenin alt katmanları ve temellerinin Bizans kökenli olduğunu gösterir.[1] Sonraki katlar Nizari İsmaililer, Memlükler ve Osmanlılar tarafından eklenmiştir. Kale 1141'de Sankur'un(kaleyi Şayzarlı Banu Mundik adına tutan kişi) elinden Haşhaşiler tarafından alınmış ve sonra Raşidüddin Sinan tarafından yeniden kaleleştirilmiştir. Masyaf ve çevresindeki şehir Nizari Emirliği tarafından 12.yüzyıldan 13. yüzyılın sonuna kadar başkent olarak görevlendirilmiştir. Selahattin Mayıs 1176'da kaleyi kuşattı fakat kuşatma uzun sürmedi ve ateşkes ile sonlandı. Mevcut araştırma o zamanlarda kalenin Haşhaşilerin elinde olduğunu gösterir.[2]
1260'ta kale Moğollar tarafından ele geçirildi. Sonra o yılın Eylül ayında Moğolları Suriye'den atıp kaleyi geri almak için Nizariler Memlüklerle ittifak kurdu. Baybars kaleyi Şubat 1270'te geri aldı. 1830'da, Mısır kuvvetleri yöneten İbrahim Paşa kaleye bazı zararlar verdi.