Günümüz dünyasında Mahrem (roman) insanların günlük yaşamlarında hayati bir rol oynamaktadır. İster bir ilham kaynağı, ister bir çalışma nesnesi, ister tarihsel bir referans olarak olsun, Mahrem (roman), geniş evrenini araştıranları şaşırtmaktan ve büyülemekten asla vazgeçmeyen bir temadır. Yıllar boyunca Mahrem (roman), toplumdaki önemini anlamaya saatlerce çalışma ve tefekkür etmeye adamış araştırmacıların, sanatçıların, bilim adamlarının ve bilgi tutkunlarının dikkatini çekmiştir. Bu makalede Mahrem (roman)'in farklı yönlerini inceleyeceğiz ve insan yaşamının farklı alanlarını nasıl etkilediğini keşfedeceğiz.
![]() Kapak resmi | |
Yazar | Elif Şafak |
---|---|
Ülke | Türkçe |
Dil | Türkiye |
Tür | Roman |
Yayım | Ağustos 2000 |
Yayımcı | Metis Yayınları |
Sayfa | 214 |
ISBN | 9753422857 |
Mahrem, Elif Şafak'ın Ağustos 2000 tarihinde yayınladığı, alt başlığında "görmeye ve görülmeye dair bir roman" ibaresini taşıyan üçüncü kitabıdır.
Adına uygun olarak bir gözle başlayıp, dört yüzyıla yayılan seyretme ve seyredilme, bakma ve görme, görme ve görülme öykülerini, ikisi de farklı nedenlerle "öteki" olan iki kahramanın hayatlarında birleştiriyor. Görme ve görülme takıntısını bir sözlükle ("Nazar Sözlüğü") kurumlaştırıp, romanında yer alan tüm figürleri karşımıza birer seyirlik olarak çıkarıyor. Mahrem'de "göz" daima dışlanmayla içerilmenin, "ben" ile ötekinin, aşk ile karanlığın orta yerinde, bir geçiş noktasında duruyor; tıpkı "Nazar Sözlüğü"ndeki "Gözbebeği" maddesinde olduğu gibi:
"Gözbebeği: İnsanlarda yuvarlak, hayvanların çoğunda ise dikine elips biçiminde olan gözbebeğinin çapı, irise gelen ışığın miktarına göre değişir. Karanlık ve uzaklık büyütür gözbebeğini; aydınlık ve yakınlık küçültür. Yani bu kararsız çember, ışık varsa küçülür, ışık yoksa büyür. Yakına bakarken de küçüldüğüne göre, yakın olan aydınlıktır, aydınlıktadır. Uzağın payına karanlık düşer. Zaten karanlığı kimse yakınında görmek istemez.
Aşık olunca da büyür gözbebeği; demek ki âşık olunan hep uzaktadır. Aradaki mesafenin verdiği acıyı azaltmak için, maşuka 'gözbebeğim!' diye hitap edilir." [1]