Günümüzde giderek daha fazla insan bu konu hakkında bilgi ve bilgi arayışına girdiğinden, Koaksiyel kablo'e olan ilgi önemli ölçüde arttı. Koaksiyel kablo genel olarak toplumun dikkatini çekerek farklı alanlarda tartışmalara yol açtı. Bu makalede, Koaksiyel kablo'i daha detaylı inceleyerek onun günümüz dünyasındaki etkisini, alaka düzeyini ve sonuçlarını analiz edeceğiz. Koaksiyel kablo, kökeninden bugünkü gelişimine kadar her yaştan ve farklı meslek alanlarından insanın ilgisini çeken bir konu haline geldi. Koaksiyel kablo ve onun günlük yaşamlarımız üzerindeki etkisi hakkında daha fazlasını keşfetmek için bu yolculukta bize katılın.
Koaksiyel kablo (İngilizce kısaltması coax) radyo frekansta kullanılan bir kablo türüdür. Bu kablonun kesit alanı iç içe dört maddeden meydana gelir. En içte canlı hat, yani sinyali taşıyan hat vardır. Bu uç dielektrik sabiti yüksek bir yalıtkan ile çevrelenmiştir. Yalıtkanın çevresinde iletkenlerden oluşan bir örgü (veya ince varak) vardır. Bu örgü topraklanmıştır. En dışta ise koruyucu kılıf yer alır. Bu yapı koaksiyel kabloların kendi kalınlığındaki diğer kablolara göre daha elastiki olmalarını sağlar.
Öte yandan kablonun iletkenlerden oluşan örgüsünün topraklanmış oluşu çok önemlidir. Çünkü bu sayede kablo elektromanyetik alan oluşturan cihazların yakınından etkilenmeden geçebilir.
Koaksiyel kablonun taşıdığı akım VHF veya UHF gibi çok yüksek frekanslı bir akımdır. Akımın yönü saniyede milyonlarca kez değiştirir. (VHF 30 milyondan 300 milyon Hz de kadar, UHF ise 300 milyondan 3 milyar Hz e kadar olan frekans alanıdır.)
En içte iletken olarak bakır veya diğer iletken metaller kullanılır.
Çevredeki yalıtkanın dielektrik sabiti ve fiziki boyutları (kesit alanı) kablonun bazı elektriksel özelliklerini saptadığı için çok önemlidir. Kablo boyunca dielektrik sabit ve fiziki boyutların değişmemesi gerekir. Genellikle polyethylene (PE) veya Teflon (PTFE) gibi yalıtkanlar kullanılır. Yüksek güç taşımak için üretilmiş kalın kablolarda yalıtkan yerine gaz veya hava kullanıldığı da olur. Ancak bu gibi durumlarda iç ve dış iletkenlerin yanlışlıkla birbirlerine dokunmamaları için, içeride ayırıcı yalıtkan destekler kullanılır.
Dış iletken çoğu kez iletken tellerden yapılmış bir örgüdür. Ancak örgünün iki sorunu vardır. Örgü tellerinin fiziki kalınlığı kablo elektriksel karakteristiklerini etkiler. Ayrıca örgünün çok sık olmaması da taşınabilen frekansa bir üst sınır getirir. Bu sebeple, dış iletken olarak çok ince metal varakların kullanılması tercih edilir. Ancak metal varaklar eğilip bükülmeye örgü kadar uygun değillerdir. Ayrıca bu tercih kablo fiyatını artırabilir.
Koruyucu dış kılıf elektriksek performanstan ziyade kablonun korunması ile ilgilidir. Genellikle PVC gibi bir madde kullanılır. El değmeyecek ve çevreden etkilenmeyecek iç devrelerde dış kılıfa gerek bile yoktur.
Elektriksel karakterleri hesaplayabilmek için, öncelikle bazı ölçülen değerleri belirtmek gerekir.
Ancak yalıtkan maddelerde bağıl manyetik geçirgenlik genellikle 1 e çok yakındır.)
Karakteristik empedans yansıma olmaksızın güç transferi yapabilmek için bilinmesi gerekli olan bir karakteristiktir.
Birim uzunluktaki seri direnç ve şönt iletkenlik 0 kabul edilirse,
Burada ln e tabanlı logaritmadır.
Dielektrik katsayı bağıl dielektrik katsayısı cinsinden ifade edilir ve e tabanına göre verilen logaritma on tabanına çevrilirse,
Bu denklem kablo karakteristik empedansının sadece kullanılan yalıtkanın dielektrik katsayısıyla, iç ve dış iletkençaplarına bağlı olduğunu göstermektedir. Uygulamada görüntü sinyali (VF) için kullanılan kablolar 75 Ω radyo frekans (RF) ve ara frekans kabloları ise 50 Ω karakteristik empedansa sahiptir. Anten kablolarında ise 75 Ω ve 300 Ω başta olmak üzere çeşitli empedanslar kullanılır. Kablo üreticisi kataloglarda bu empedansı belirtir.
Sinyalin kablo içindeki sürati yalıtkanın dielektrik sabiti ve manyetik geçirgenliğine bağlıdır. v sinyal sürati ve c de boşluktaki ışık hızı ise,
Fakat, bağıl manyetik geçirgenlik 1 e yakın olduğu için sürati tayin eden doğrudan bağıl dielektrik katsayıdır.
Dalga boyu elektromanyetik sinyal süratinin frekansa bölünmesi ile bulunur.
Burada f frekans ve λ de dalga boyudur. Sürat parametresi ışık hızı cinsinden ifade edilirse,
Kablo içinde dalgaboyunun boşluktakinden daha kısa oluşu özellikle anten yönlendirilme hesaplarında dikkate alınması gereken bir unsurdur. Üreticinin kablo kataloglarında ya dalga boyunun kısalması ya da dielektrik katsayı verilir.
Kablo içinde seri direnç ve şönt iletkenlik sebebiyle oluşan zayıflama, şayet uzun kablo ve yüksek frekans kullanılacaksa, dikkate alınması gereken bir planlama kriteridir. İlke olarak kalın kablolarda zayıflama ince kablolardan daha azdır. Zayıflama kablo üreticileri tarafından kataloglarda dB/m veya dB/100 m birimleriyle verilir. Yüksek güç uygulamalarında sadece gücün zayıflaması değil, aynı zamanda kablonun ısınması da dikkate alınmalıdır.
Koaksiyel kablolar özellikle yüksek frekanslarda kullanılır. Ancak frekansın alanın üst sınırı vardır. kablo bu sınırın üstünde kullanılmamalıdır.
Kablonun ortalama çapının olduğu dikkate alınırsa,
Bu frekans şu şekilde verilir.
Manyetik geçirgenlik 1 e eşitlenirse,
Ancak yüksek frekansla ilgili bir sınırlama daha vardır. Yüksek frekanslarda kablo fazla bükülmemelidir. Amprik olarak, kablo bükülme yarıçapı sinyalin kablo içindeki dalga boyundan büyük olmalıdır.