Günümüz dünyasında Kemik tümörü büyük önem kazanmış ve farklı alanlarda yoğun tartışmalara yol açmış bir konudur. Ortaya çıkışından bu yana, Kemik tümörü akademisyenlerin, profesyonellerin ve kamuoyunun dikkatini çekerek çelişkili görüşler üretti ve toplum üzerindeki etkisine ilişkin derin düşüncelere yol açtı. Bu makalede Kemik tümörü'e farklı bakış açılarını inceleyeceğiz ve onun günlük yaşamın çeşitli yönleri üzerindeki etkisini analiz edeceğiz. Kökeninden sonuçlarına kadar, bu olguyu ve geleceğe yönelik sonuçlarını daha iyi anlamamızı sağlayacak derinlemesine bir analize gireceğiz.
Kemik tümörü | |
---|---|
![]() | |
Malign bir Osteosarkom mikrografı | |
Uzmanlık | Onkoloji |
Kemik tümörü, kemikteki dokunun neoplastik bir büyümesidir. Kemikte bulunan anormal büyüme benign (iyi huylu) veya malign (kötü huylu) olabilir.
Kemik tümörlerinin en yaygın belirtisi, zamanla kademeli olarak artacak olan ağrıdır. Ağrı tümörün büyümesi ile artar. Ek semptomlar arasında yorgunluk, ateş, kilo kaybı, anemi, bulantı ve açıklanamayan kemik kırıkları sayılabilir. Bazı kemik tümörleri, kemiğin yapısını zayıflatarak patolojik kırıklara neden olabilir.[1]
Kemik tümörleri, kemik veya kemik türevi hücreler ve dokulardan kaynaklanan "primer tümörler" ve diğer bölgelerden kaynaklanan ve iskelete yayılan (metastaz) "ikincil tümörler" olarak sınıflandırılabilir. Prostat, göğüs kanseri, akciğer kanseri ve tiroid kanseri en yaygın olarak kemiğe metastaz yapan karsinom'lardır. İkincil malign kemik tümörlerinin primer kemik kanserlerinin 50 ila 100 katı olduğu tahmin edilmektedir.
Projeksiyon radyografisi ("X ışını") tanı konulmamış primer kemik tümörlerini değerlendirmek için en uygun başlangıç görüntüleme yöntemidir.[2] bilgisayarlı tomografi, MR ve / veya histopatoloji, nihai tanıya ulaşmada ve evrelemede yardımcı olabilir.
Kemik tümörlerinin tedavisi büyük ölçüde tümör tipine bağlıdır.
Kemoterapi ve radyoterapi bazı tümörlerde (Ewing sarkomu gibi) etkilidir, ancak diğerlerinde (kondrosarkom gibilerinde) daha az etkilidir.[3] Kemik tümörleri için çeşitli kemoterapi tedavi protokolleri vardır.[4][5]
En büyük endişelerden biri kemik yoğunluğu ve kemik kaybıdır. Hormonal olmayan bisfosfonat'lar kemik gücünü arttırır ve haftada bir kez reçeteli haplar halinde bulunur. Stronsiyum-89 klorür olarak da bilinen metastron, ağrıya yardımcı olmak için verilen intravenöz bir ilaçtır ve üç aylık aralıklarla verilebilir.
Bazı kemik kanserlerinin tedavisi, uzuv amputasyonu veya uzuv koruyucu cerrahi (genellikle kemoterapi ve radyasyon terapisi ile kombinasyon halinde) gibi ameliyatları içerebilir. Ekstremite koruyucu cerrahi veya uzuv kurtarma cerrahisi, uzvun ampütasyondan kurtulduğu anlamına gelir. Amputasyon yerine, etkilenen kemik iki yoldan biriyle çıkarılır ve değiştirilir: (a) kemiğin vücudun başka bir yerinden alındığı kemik grefti veya (b) yapay kemik konur. Üst bacak ameliyatlarında uzuv kurtarma protezler mevcuttur.
Diğer ameliyatlara, hastanın ayağının 180 derece döndürülerek yukarı doğru döndürüldüğü ve yukarı kalkık ayağın diz olarak kullanıldığı bir ampütasyon şekli olan Van Nes rotasyonu veya rotasyonplastisi denir.
Görünüm tümörün tipine bağlıdır. Bazı iyi huylu tümörler nihayetinde kanserli (malign) olabilmesine rağmen, sonucun kanserli olmayan (benign) tüm insanlar için iyi olması beklenir. Yayılmayan malign kemik tümörleri ile çoğu hasta bir tedavi elde eder, ancak tedavi oranı kanser türüne, yere, büyüklüğe ve diğer faktörlere bağlıdır.