Günümüz dünyasında Kısıtlayıcı kardiyomiyopati farklı alanlarda önem kazanan bir konudur. Eğitimden teknolojiye, politikadan sağlığa kadar birçok aktörün dikkatini çeken Kısıtlayıcı kardiyomiyopati, toplumda geniş bir tartışma yarattı. Zaman ilerledikçe, Kısıtlayıcı kardiyomiyopati'in göz ardı edilemeyecek bir sorun olduğu ortaya çıkıyor, çünkü etkisi insanların günlük yaşamlarında giderek daha fazla hissediliyor. Bu makalede, önemini ve mevcut gerçekliğimizdeki etkilerini anlamak için Kısıtlayıcı kardiyomiyopati ile ilgili farklı yönleri analiz edeceğiz.
Kısıtlayıcı kardiyomiyopati (RCM), kalp duvarlarının sert olduğu (ancak kalınlaşmadığı) bir kardiyomiyopati şeklidir.[1][2] Böylece kalbin esnemesi ve kanla düzgün bir şekilde dolması kısıtlanır. Kardiyomiyopatinin üç orijinal alt tipi arasında en az görülenidir: hipertrofik, dilate ve kısıtlayıcı.
Benzer şekilde ortaya çıkan ancak tedavi ve prognozu çok farklı bir hastalık olan konstriktif perikardit ile karıştırılmamalıdır.
Tedavi edilmeyen RCM'li kalpler sıklıkla aşağıdaki özellikleri geliştirir:[3]
|ad1=
eksik |soyadı1=
(yardım)