Günümüzde Kültürel bellek dünya çapında birçok insanın büyük ilgisini çeken bir konu haline geldi. İlgisi bilim ve teknolojiden kültür ve eğlenceye kadar farklı alanlara yayıldı. Kültürel bellek hem uzmanların hem de meraklıların dikkatini çekerek tutkulu tartışmalara ve sürekli bilgi ve haber akışına yol açtı. Bu yazıda Kültürel bellek'e daha yakından bakacağız ve günümüz toplumu üzerindeki etkisini araştıracağız. Kökenlerinden günümüze olan etkisine ve gelecekteki olası projeksiyonlarına kadar, günümüzde bu kadar mevcut olan bu olguyu daha iyi anlamamıza yardımcı olacak derinlemesine bir çalışmaya kendimizi kaptıracağız.
Kültürel bellek, Alman kültürbilimci Aleida Assmann ve Jan Assmann tarafından tanımlandığı şekliyle jenerasyonlar ve yüzyıllar boyunca tekrarlanarak içinde yaşanılan kültüre yerleşen, kültürü ve içinde bulunulan çağı anlama ve yorumlama konusunda insana yön veren metinler ve resimlerin oluşturduğu insanların içinde var olan bir gelenektir.[1]
Aleida Assmann ve Jan Assmann geliştirdikleri bu konsepti iki temel noktada diğer hafıza formlarından ayırmaktadırlar. Bunlardan birincisi iletişimsel (das kommunikative) adını verdikleri ve içerisinde kültürel yansımaları barındırmayan gündelik hafızayken, ikincisi yine aynı şekilde kültürel toplu kimliğin oluşmasına katkısı olmayan, bilgiye karşı tutunan bilimsel yaklaşımdır. Maurice Halbwachs burada bahsi geçen bilimsel yaklaşımı ayrıca kendi içerisinde tarih (histoire) ve hafıza (mémoire) olarak iki alt kategori halinde incelemektedir.