Günümüz dünyasında Küçükağrı Dağı benzeri görülmemiş bir önem kazanmıştır. Bilim, teknoloji, sanat, siyaset ya da günlük yaşam alanında olsun, Küçükağrı Dağı dünya çapında milyonlarca insanın dikkatini çeken bir konu. Etkisi yaşamlarımızda önemli ölçüde hissedildi ve Küçükağrı Dağı hakkındaki algımızı ve anlayışımızı değiştiren tartışmalara, ihtilaflara ve keşiflere yol açtı. Bu makalede bu olguyu derinlemesine inceleyeceğiz, çeşitli yönlerini, tarihini, mevcut etkisini ve gelecekteki potansiyelini analiz edeceğiz.
En yüksek noktası | |
---|---|
Yükseklik | 3.925 m (12.877 ft) |
Çıkıntı | 1.200 m (3.900 ft) |
Yalıtılma | 8,66 kilometre (5,38 mi) |
Listelenme | Ultra zirve |
Koordinatlar | 39°38′54″K 44°24′49″D / 39.64833°K 44.41361°D |
Jeoloji | |
Dağ türü | Stratovolkan |
Küçükağrı dağı, Ağrı Dağı'nın güneydoğusunda yer alan 3896 m yüksekliğindeki stratovolkanik dağ.[1] Doğubayazıt ilçe sınırlarında yer alan dağın doğu yamacından Türkiye-İran sınırı geçer.[2]
Küçükağrı ile Ağrı Dağı'nın bir kısmı 2004 yılında ilan edilen Millî parkın içinde yer alır. Küçükağrı çoğunlukla Ağrı Dağı'nın ikincil tepesi olarak kabul edilir. Ağrı Dağı'nın doruğuna Atatürk zirvesi (5.137 m), Küçük Ağrı'nın doruğuna; İnönü zirvesi (3896 m) adı verilir. Dağın güney tarafında Hallaç köyü sınırlarında buz mağarası yer alır. Buz mağarası 50 m genişlik, 100 m uzunluk ve 8 m derinliğe sahiptir.[2]
İki dağı birbirine bağlayan 2.700 m yüksekliğinde Serdar Bulak Geçidi adlı boyun yer alır.[3] Yayla olarak kullanılan alanda eski bir Rus askerî kışlası yer almaktadır. Küçükağrı dağına Araplar Cebel'ül-huveyris ismini vermişlerdir. Küçükağrı büyük ağrıya göre daha konik bir yapıdadır, tepeye doğru eğim artar ve sivri bir görüntü alır. Dağ ışınsal drenajlı akarsularla yarılmıştır.[4]
Küçükağrı Dağı'nın krateri erozyon ve buzul hareketleriyle yok olduğundan sivri bir görüntüsü vardır.[5]
Lavlar ve tüflerin farklı zamanlarda püskürmesiyle oluşmuşlardır. Üst neojen zamanında andezit yapı, Kuvaternerde daha genç olan bazaltik lav akımları ve parazit koniler gelişmiştir.[1]
Küçükağrı Dağı cumhuriyet kurulduğunda tamamen Türkiye sınırları içinde değildi. Dağların doruklarından geçen sınırın savunması Ağrı İsyanı sırasında sorunlara yol açtı. İran'a sınır değişikliği teklif edildi. Bugün Van'ın ilçesi olan Saray toprakları karşısında yer alan Kotur kasabası verilip, Küçükağrı'nın eteklerine kadar inen yeni sınır belirlendi. Değişiklik 23 Ocak 1932 tarihinde imzalanan Türkiye-İran sınır antlaşması ile sağlandı.[6][7]