Aşağıdaki makale, günümüzde büyük önem taşıyan bir konu olan Hoechst boyası konusunu ele alacaktır. Hoechst boyası ile ilgili farklı yönler, kökeninden mevcut toplum üzerindeki etkisine kadar araştırılacaktır. Konuya ilişkin kapsamlı ve objektif bir vizyon sağlamak amacıyla Hoechst boyası'e ilişkin farklı bakış açıları ve görüşler analiz edilecektir. Ayrıca Hoechst boyası'in çevremizdeki önemini ve etkisini daha iyi anlamamızı sağlayacak ilgili veriler ve güncel çalışmalar sunulacaktır.
Hoechst boyaları floresans mikroskopisinde ve akış sitometresinde DNA'yı işaretlemek için kullanılan floresan boyalardandır. Bu boyalar DNA'yı işaretlediği için, ayrıca mitokondrileri boyamakta da kullanılır. bis-benzimid türü olan bu boyalardan iki tanesi yaygın olarak kullanılır: Hoechst 33258 ve Hoechst 33342.[1]
Her iki boya da morötesi ışık ile 350 nm civarında uyarılır, her ikisi de 461 nm yayım maksimumunda mavi/siyan renkte floresan ışık yayarlar. Hoechst boyaları canlı veya fikse edilmiş hücrelerde kullanılabilirler, çoğu zaman bir diğer nükleik asit boyası olan DAPI (4',6-diamidino-2-fenilindol) yerine kullanılırlar. Aralarındaki en önemli fark, Hoechst 33342'deki ek etil grubunun onu daha lipofilik yapması ve dolayısıyla hücre zarı ile etkileşmesini daha muhtemel kılmasıdır. Bazı uygulamalarda Hoechst 33258 belirgin derecede daha az zar geçicidir.
Bu boyalar ile, standart bir floresan yayım - miktar eğrisine bakılarak, bir numunedeki DNA miktarı tespit edilebilir.
Hoechst boyaları DNA'ya bağlandığı için hücre bölünmesi sırasında DNA ikileşmesini bozabililer. Dolayısıyla potansiyel olarak mutajenik ve kanserojeniktirler. Kullanım ve atımlarında gerekli tedbirler alınmalıdır.
Hoechst boyaları insan ve diğer hayvanlarda sperm ayrımı için de kullanılırlar.[2][3]